..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bilen sever. -Leonardo da Vinci
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Yerler > M.NİHAT MALKOÇ




21 Ekim 2007
Trabzon Büyür Gözbebeklerimde–2  
M.NİHAT MALKOÇ
Şehirlerin de belli bir kimliği ve karakteri vardır. Bu kimlik tarihi süreç içerisinde oluşur. Bunun oluşumunda tarihî şahsiyetler, şairler, yazarlar ve bütün sanatçılar aktif rol oynarlar. Asırların birikimleriyle oluşan bu kimlik korunmalı ve geleceğe taşınmalıdır. Kentlerin bu özgün kimliğini modernleşme adı altında heba etmemeliyiz. Şehirlerin tarihî ve tabiî dokusunu muhafaza etmeliyiz. Günümüz insanı modernlik adı altında tarihî değerleri yok ediyor. Eski, tarihî evler yangın kisvesi altında ortadan kaldırılarak yerlerine hiçbir geleneksel iz taşımayan yüksek binalar kuruluyor. Ruhsat verme hakkını elinde bulunduran yerel yöneticilerin ve devletin ilgili birimlerinin bu talana dur demesi büyük önem arz etmektedir. Yoksa tarihi, kalınca kitapların iki kapağı arasına hapsedeceğiz.


:AIHB:
TRABZON BÜYÜR GÖZBEBEKLERİMDE–2

                                   M. NİHAT MALKOÇ


     Şehirlerin de belli bir kimliği ve karakteri vardır. Bu kimlik tarihi süreç içerisinde oluşur. Bunun oluşumunda tarihî şahsiyetler, şairler, yazarlar ve bütün sanatçılar aktif rol oynarlar. Asırların birikimleriyle oluşan bu kimlik korunmalı ve geleceğe taşınmalıdır. Kentlerin bu özgün kimliğini modernleşme adı altında heba etmemeliyiz. Şehirlerin tarihî ve tabiî dokusunu muhafaza etmeliyiz. Günümüz insanı modernlik adı altında tarihî değerleri yok ediyor. Eski, tarihî evler yangın kisvesi altında ortadan kaldırılarak yerlerine hiçbir geleneksel iz taşımayan yüksek binalar kuruluyor. Ruhsat verme hakkını elinde bulunduran yerel yöneticilerin ve devletin ilgili birimlerinin bu talana dur demesi büyük önem arz etmektedir. Yoksa tarihi, kalınca kitapların iki kapağı arasına hapsedeceğiz.

     Trabzon şehri de her geçen gün geçmişinden uzaklaştırılmakta, modernlik adı altında bizimle uyuşmayan tarzlarda yapılaşmalar görülmektedir. Eski camiler dışında her şey yenisiyle değiştiriliyor. Yeniliğe karşı değiliz, ama tarihin talan edilmesine, geleneksel mimarinin estetik çizgilerinin kaybolmasına da gönlümüz razı olmaz. Şehirler, mazisiyle vardır, var olmalıdır. Tarihî dokunun titizlikle korunması gerekmektedir. Bu hususta Trabzon’da güzel şeyler de olmuyor değil. Son yıllarda Trabzon’da eski eserlerin nerdeyse tamamına yakını Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından restore edilmektedir. Bu alanda cansiperane çalışan Trabzon Vakıflar Bölge Müdürü sayın Mazhar Afacan’ı yürekten kutluyorum. Onun döneminde hiçbir dönemde görülmemiş ölçüde yenileme çalışması yapıldı.

     Trabzon bizim her şeyimizdir. Bu şehir bize bir kimlik ve kişilik kazandırmıştır. Bizler bu şehir için varız. Herkes bu düşüncede olursa bütün şehirler mamur ve müreffeh olur. Herkes kendi alanında; doğduğu, büyüdüğü şehre verebileceğinin en iyisini vermelidir. Bunlar sadece maddi şeyler değildir. Bu kentin sanata, edebiyata, kültüre de ihtiyacı vardır. Bu alanda kalem oynatanlar şehirlerini unutmalıdır. Mesela son yıllarda Trabzon üzerine kaliteli şiirler yazılmıyor. Bu şehir artık geçmişteki gibi büyük şairler ve genel anlamda ülke çapında şöhret kazanmış edebiyatçılar yetiştiremiyor. Şehrimiz üzerine yazılmış yeni şiirler bulmakta zorlanıyoruz. Durum böyle olunca bizler de kalemimizi ve hünerimizi ortaya koyarak dilimiz döndüğünce bir şeyler yazıp geleceğin aydınlık zihniyetteki gençlerine miras olarak bırakıyoruz. Bu anlamda ilk bölümünü daha evvel verdiğim “Trabzon Büyür Gözbebeklerimde” adlı şiirimin son bölümünü siz değerli dostlarımla paylaşmak istiyorum:

Hüzünler ki kanatır yüreğimin tenhalarını
Hamsilerin kara yazgısı son bulur ağlarda
Yağmur yıkar, rüzgâr tarar dağınık saçlarımı
Bir kemençe nağmesiyle bozulur sessizliğin büyüsü
Horon halkalarında kardeş olur kızı kızanı

Kakmalarla süslenmiş hançer durmaz kınında
Ulvi gayeler yatar ecdadın akınında

Mübarek ezan sesi duyulurken derinden
Topların tesiriyle taşlar oynar yerinden

Nice çağlar kapattı, açtı ordumuz bizim
Al kanlarla sulandı şanlı yurdumuz bizim

Sözlerin yangınında kavruldu her bir hece
Tuğların gölgesinde gündüze döndü gece

Dua iklimlerinde göğe yönelir eller
İnanç vadilerinde gerçekleşir emeller

Trabzon büyür gözbebeklerimde…
Değişmem kuymağını zengin sofralarına
Çay kokar, tütün kokar bacıların kınalı elleri
Bozulmuş sevda bahçeleri, virandır bağlarımız…
Yağmalanan yüreğimde büyütürüm umut kırıntılarını
Hayal kırıklıkları cam kırıklarına karışır ay ışığında
Açar mı yine gönül bahçemizin gülleri?

Kaleler kuşatılır, Fatih verir fermanı
Rüzgâr taşır seherde can evine dermanı

Konuşur kekemeler, mevcudat dile gelir
Yanar gönül sarayı bülbüller güle gelir

Namlunun gölgesinde aşılırken çizmeler
Nur yağar gök kubbeden arza düşer huzmeler

Bakmaz ceddim düşmanın gözünün karasına
Rumlar gözyaşı döker tuz basar yarasına

Bizim inancımızda bayramdır ölüm anı
Fatih’in orduları kazanır imtihanı…

Kanuni’nin sokaklarında büyüdüğü, Yavuz Sultan Selim’in uzun yıllar valilik yaptığı, çağ açıp çağ kapayan Fatih Sultan Mehmet’in fethettiği Trabzon, yarınlara emin adımlarla yürümelidir. Bu şehirde var olan Osmanlı medeniyeti izlerini özenle korumalıyız. Şehrin özgün yapısını bozmamalıyız. Bizler modernleşmeye asla karşı zihniyette insanlar değiliz. İnsanı ve insanî değerleri ön plana çıkaran bir modernleşme tarzı benimsenmelidir. Bugünkü modern şehirlerde geleneksel motiflerden ve özgün tarihî kimlikten söz edilemiyorsa bu çıkmaz, bir yerlerde yanlış yaptığımızdan dolayıdır. Trabzon şehri kimliğiyle, mimarisiyle, kültürel değerleriyle o eski Trabzon’un asaletini yansıtmalıdır. Şehirle insan birbirine yabancılaşmamalıdır. Kentler caddesiyle, sokağıyla, meydanlarıyla, sahilleriyle, park ve bahçeleriyle geçmişle bugünü sentezleyebilmelidir. Şehrin kaybolan ruhu tekrar geri getirilmelidir. İnsanlar susunca şehrin kimliği konuşmalıdır. Şehrin dokusu kentin imzası olmalıdır. Diller sustuğunda şehrin özgün kimliği konuşmalıdır.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın yerler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Âh Şehir! Rüya Şehir!
Trabzon Büyür Gözbebeklerimde–1
Bir Bağ - I İrem"dir Trabzon…
Kentin Hafızasına Yolculuk...
Ankara'da Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde...
Selâm Trabzon'uma!..
Bir Başkadır Köprübaşı
Şehrin Aynasından Yansıyanlar...
Yeşil Trabzon Özlemi
Trabzon Atatürk Köşkü

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Ölümünün 16. Yılında Türkülerin Efendisi Erkan Ocaklı
beklenen Nesil
Şehadetinin 29. Yılında Batı Trakya Türklerinin Yolbaşçısı: Dr. Sadık Ahmet ve Davası
Vahşet Çağının Vicdanı: Aliya İzzetbegoviç
Anadolu Âşığı Bir Gönül Adamı: Sabahattin Eyüboğlu
Şair Nurettin Özdemir'le Trabzon Lisesinde Bir Gün...
15 Temmuz Gecesi Tankların Önünde Yatan Yiğitler Vardı
102. Sene - İ Devriyesinde 30 Ağustos Zafer Bayramı
Türkçenin Berrak Sularında…
dünden Bugüne Malazgirt Zaferi ve Edebiyatımızdaki Yeri

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.