..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Tarih, hiçbir zaman orada bulunmamış kişiler tarafından anlatılan hiçbir zaman olmamış olaylarla dolu bir yalan. -Santayana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Sinema ve Televizyon > M.NİHAT MALKOÇ




19 Kasım 2007
Trabzon Devlet Tiyatrosu 20 Yaşında...  
M.NİHAT MALKOÇ
Bugün ülkemizde yeterli tiyatro salonu yoktur. Tiyatro sayısı genel nüfusa oranla çok azdır. Futbol seyircisine düşen koltuk sayısının belki onda biri bile tiyatro seyircisine düşmemektedir. Bu da bizde futbolun tiyatronun çok önünde bir seyirlik oyun olduğunu gösteriyor. Ülkemizin kültürel tercih analizini bunlardan yola çıkarak kolaylıkla yapabiliriz. Tiyatronun dizilerle eşit şartlarda mücadele etmesi için tiyatro altyapısının geliştirilip tekmil edilmesi şarttır. Okullarımızda tiyatroyu sevdirmek için amatör temsil çalışmaları yürütülmelidir. Bu sadece yılsonunda değil, daha sık yapılmalıdır. Çocuklar sık sık tiyatroya götürülmelidir. Gerekirse çocuklara bedava bilet temin edilmelidir. Çocuk okulda öğreneceğinin daha fazlasını tiyatroda kazanacaktır. Fakat tiyatrolarımızda öncelikle bizi anlatan, yerli değerlere yer veren oyunlar oynanmalıdır. Görüyoruz ki tiyatrolarda daha çok yabancı yazarların oyunları oynanmaktadır. Bu biraz da yerli oyun eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Oyun yazarlığı teşvik edilirse bu sıkıntı ortadan kalkar.


:BFHJ:
TRABZON DEVLET TİYATROSU 20 YAŞINDA…

M.NİHAT MALKOÇ

Bugün ülkemizde yeterli tiyatro salonu yoktur. Tiyatro sayısı genel nüfusa oranla çok azdır. Futbol seyircisine düşen koltuk sayısının belki onda biri bile tiyatro seyircisine düşmemektedir. Bu da bizde futbolun tiyatronun çok önünde bir seyirlik oyun olduğunu gösteriyor. Ülkemizin kültürel tercih analizini bunlardan yola çıkarak kolaylıkla yapabiliriz. Tiyatronun dizilerle eşit şartlarda mücadele etmesi için tiyatro altyapısının geliştirilip tekmil edilmesi şarttır. Okullarımızda tiyatroyu sevdirmek için amatör temsil çalışmaları yürütülmelidir. Bu sadece yılsonunda değil, daha sık yapılmalıdır. Çocuklar sık sık tiyatroya götürülmelidir. Gerekirse çocuklara bedava bilet temin edilmelidir. Çocuk okulda öğreneceğinin daha fazlasını tiyatroda kazanacaktır. Fakat tiyatrolarımızda öncelikle bizi anlatan, yerli değerlere yer veren oyunlar oynanmalıdır. Görüyoruz ki tiyatrolarda daha çok yabancı yazarların oyunları oynanmaktadır. Bu biraz da yerli oyun eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Oyun yazarlığı teşvik edilirse bu sıkıntı ortadan kalkar.

Son zamanlarda televizyonlarda bir dizi furyası baş göstermiş bulunmaktadır. Hangi kanalı açarsan bir yerli diziyle karşılaşıyorsun. Kanallar daha çok dizi çekip yayınlamak için sanki birbiriyle yarışmaktadır. Fakat bunların çoğu, çok kısa zaman dilimlerinde ve ucuza çekilmektedir. Senaryolar eğiticilikten uzaktır. Durum böyle olunca bunları seyretmek izleyiciye bir şey kazandırmamaktadır. Dizilerin sayısı arttıkça usta oyuncu açığı tiyatrocularla giderilmektedir. Bu da tiyatrodan dizilere ve sinemaya doğru büyük bir kaçışa sebep olmaktadır. Bugün tiyatrocu sinema ve dizi oyuncusu kadar kazanamamakta, kısa zamanda şöhret olamamaktadır. Bunu bildikleri için sinemayı tiyatroya tercih etmektedirler.

Tiyatrosu olan şehirler ne kadar şanslıdır. Bunu ancak tiyatrosu olmayan şehirlerde yaşayanlar bilebilir. Tiyatro bulunan şehirlerde her hafta ailece tiyatroya gitmek, orada eğlenmek hayatımıza apayrı bir renk katar. Monoton günlerimize heyecan ve güzellik gelir.

     Türkiye’de sadece 13 kentte devlet tiyatrosu kurulmuştur. Devlet tiyatrosu olan 13 şanslı şehirden birisi de Trabzon’dur. Trabzon Devlet Tiyatrosu bundan tam yirmi yıl evvel, yani 1987 senesinde Atapark mevkiinde kuruldu. Bu tiyatronun sahnesine unutulmaz oyunculardan Haluk Ongan’ın adı verildi. Bu davranış aynı zamanda bir vefa örneğiydi.

     Trabzon Devlet Tiyatrosu yirmi sene içerisinde şehre çok şey kazandırdı. Tabii ki bu kazançlar maddi değil, kültüreldir. Tiyatroya giden onca insan, seyrettiği oyunlardan büyük hazlar aldı, hayata tek taraflı değil, farklı yönlerden de bakılabileceğini öğrendi.

     Trabzon’da bir tiyatronun varlığı her açıdan kazançtır. Bu tiyatro yirmi yıl içerisinde yüzün üzerinde oyun sahneleyerek halka sunmuştur. Bunun yanında Türkiye’de sadece üç şehirde yapılan uluslararası tiyatro festivallerinden birisi de bu kurumun gayretleriyle her yıl Trabzon’da yapılmaktadır. Bu festivallere Çin’den Rusya’ya kadar onlarca ülke katılmaktadır.

Bu tiyatro, şehrin halkıyla bütünleşmeyi de becerebilen ender bir sanat topluluğudur. Bu çerçevede TDT’nin sahnelediği “Düğün ya da Davul” oyununun sanatçıları ile Trabzon Lisesi öğrencileri 12 Kasım 2007 Pazartesi günü saat 13. 30’da Trabzon Lisesi Konferans Salonu’nda güzel bir söyleşi yaptılar. Trabzon Lisesi öğrencileri geçen hafta da “Düğün ya da Davul” adlı oyunu topluca seyretmişlerdi. Oyun öğrenciler tarafından çok beğenilmişti.

Trabzon Devlet Tiyatrosu sanatçılarından Elif Şeker Saka, Sinem Şahin, Fatih Dokgöz, Duygu Dokgöz ve Fatih Topçuoğlu Trabzon Lisesi’ne gelerek hem “Düğün ya da Davul” oyunuyla ilgili, hem de tiyatro sanatıyla ilgili olarak öğrencilerin sorularını cevaplandırdılar. Tiyatro sanatçıları kendilerinden, tecrübelerinden, anılarından bahsettiler. Trabzon Lisesi Tiyatro Kulübü rehber öğretmeni İbrahim Kavzoğlu’nun organize ettiği söyleşiye gazeteciler de yoğun ilgi gösterdi. Bu gibi faaliyetlerin öğrencilerin ufkunu genişlettiğini, onları daha da sosyalleştirdiğini belirtmekte fayda görüyorum. Sağ olsunlar, tiyatrocularımız öğrencilerin söyleşi isteklerini olumlu karşılayıp okullara kadar geliyorlar.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sinema ve televizyon kümesinde bulunan diğer yazıları...
Nurdan Tümbek Tekeoğlu"yla "Öyle Sevdim ki Seni" Filmi Üzerine…
İddialı Bir Yapım: "Öyle Sevdim ki Seni "" Filmi Üzerine…

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
şair Haydar Çoruhlu'yla Şiirin Kalbine Yolculuk...
Yılmaz İmanlık'tan Yağmur Kokusu'nda Sımsıcak Hikâyeler
Bahaettin Kabahasanoğlu'ndan "Kalbim Seninle, 61 Kere"
Tevfik Serdar Anadolu Lisesi"nin Semender Dergisi
Hocaların Hocası: Ahmet Hilmi İmamoğlu
Cemil Meriç"in Akıl Defteri
Trabzon"un İkinci Özel Hastanesi: İmperial
Köprübaşı - Beşköy Dostluğu ve Kardeşliği
Mersin Yenice 4. Barış ve Kültür Festivali
Gerçek Hayaller Dükkânı

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Senin Olan Sana Gelir (Manzum Reçeteler - 1) [Şiir]
Sen Kurtuldun, Bizler Öldük [Şiir]
Ümmetin Yetimleri [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]
…... Gecenin Kanat Sesleri…... [Şiir]
Derbeder [Şiir]
Sen Hep On Beş Yaşındasın! [Şiir]
Berceste Mısralar - 310 [Şiir]
Zihnimiz İşgal Altında [Şiir]
Kıyameti Bekle Bir Gün! [Şiir]


M.NİHAT MALKOÇ kimdir?

NİHAT MALKOÇ’UN BİYOGRAFİSİ Beş çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ında Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Gündoğan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. İlkokulu komşu köy olan Güneşli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öğrenimini Köprübaşı Lisesi’nde tamamladı. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktı. Lise son sınıfta girdiği üniversite imtihanında KTÜ/Fatih Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Bölümü’nü kazandı. Dersaneye gitme imkânı ve zaman kaybına tahammülü olmadığı için kazandığı fakülteyle yetindi. 1992 yılında okulu bitirdi. İlk göz ağrısı olarak nitelediği Gümüşhane’de beş yıla yakın öğretmenlik yaptı. Her geçen gün öğretmenliği daha çok sevdi. Artık öğretmenliği bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu İstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öğretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocağında yüzlerce yabancı subaya güzel Türkçe’mizi öğretti. Ankara’da girdiği sınavı kazanarak Akçaabat Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak atandı. Burada iki yıl görev yaptı. Daha sonra girdiği yazılı ve sözlü imtihanı kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ın başkenti Aşkabat’a,üç yıl görev yapmak üzere, öğretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi’nde ve İlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öğretmeni olarak çalıştı. Yine Aşkabat’ta Türkçe Öğretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yıl boyunca değişik milletlerden kişilere Türkçe’yi sevdirerek öğretti. Şu anda Akçaabat’a bağlı Derecik İlköğretim Okulu’nda görev yapmaktadır. Bugüne kadar,en büyüğünden en küçüğüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazı ve şiir yazdı. Bu yayın organlarından Türk Edebiyatı,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çınar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Şenliğin Sesi,İnsanlığa Çağrı,Yeni Sesleniş,Gençliğin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüşhane,Kuşakkaya,Ortadoğu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaş,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yıllardan beri deneme,makale,fıkra ve şiirler yazmaktadır. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazı İşleri Müdürlüğü’nü yaptı. Kültürel organizasyonların çoğunda aktif olarak görev aldı. Sevgi,Dostluk ve Kardeşlik konulu şiir yarışmasında birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediği Çevre ile ilgili yarışmada birincilik,yine aynı belediyenin düzenlediği “İki binli Yıllara Doğru Trabzon” konulu makale yarışmasında mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin değişik zamanlarda organize ettiği şiir yarışmalarında birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandı. Karadeniz Yazarlar Birliği kurucularındandır. Halen bu birliğin üyesidir. Bunların yanında elinin altındaki öğrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onların da pek çok kültürel yarışmada ödüller almasına zemin hazırlamıştır. İkisi kız,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasıdır.

Etkilendiği Yazarlar:
Necip Fazıl Kısakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlı


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © M.NİHAT MALKOÇ, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.