..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Bir deliyle aramda tek bir ayrım var. Ben deli değilim. -Salvador Dali
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Roman > Aşk Romanı > kerem yüce




29 Ocak 2008
Aysel  
kerem yüce
Erken kalkardı sabahları;güneş merhaba demeden şehre bir iz bulabilmek için hiç sıkılmadan hergün sokulurdu usulca denizin kıyısından bir iz bulamayınca belki kendisi gibi kıyıya vurmuştur umuduyla saatlerce gezerdi kumsalı boydan boya...Sonra yüzerdi;içindeki tüm öfkeyle denize kafa tutan o kayalara.Şimdi anlıyorum oysa ki ne kadar çok sevdiğini söyleyip selam gönderiyormuş;yeni bir yol,yeni bir sayfa açıp usulca denize bıraktığı balıklarla Aysel'in yaşadığı o karanlık sulara...


:BCJH:
Sahil kenarında ufacık bir kulübede yaşıyordu,sahil kenarındaki tek kulübede,kimsenin uğramadığı o kıyı şeridinde.Erken kalkardı sabahları;güneş merhaba demeden şehre,sokulurdu usulca denizin koynuna.Saatlerce gezerdi kumsalı boydan boya,bazen yüzerdi dalgaların yıkmak için her gece dövdüğü fakat deviremediği kayalara.Kendini en güvende hissettiği yer denizin ortasından bir kule gibi ihtişamla yükselen o kayalardı belki de...Biraz dinlendikten sonra oltasını çıkarıp savuruyordu mavi çarşafın en derinlerine,bedenindeki tüm öfkesiyle ve her çekişinde bir balık çırpınıyordu,feryat ediyordu can havliyle.İçindeki tüm şefkatiyle oltasından kurtarıyordu ve birşeyler anlattıktan sonra yeni bir yol,yeni bir sayfa açıyordu ellerinde çırpınan balıklara;günlerce sürüyordu bu devinim.Telafisi olmayan bir savaşı kaybetmiş gibi üzgün bakıyordu gözleri,bir balığı suya bıraktığında ise ayaklarının altında can çekişiyordu sanki dünya.Ve aklıma köy kahvesinde o yaşlı amcanın anlattıkları geliyordu.Evet,evet anlattığı yalnız kaptan bu olmalıydı.Bir sabah deniz kıyısında bulmuşlar;dalgalarla sahile vurduğu gün kaybetmiş suiletini.O gün ilk ve son kez konuşmuş bir daha kimse tek kelime duyamamış ağzından ve ümitlerini yitirmiş herkes;o yüzden ne geleni ne de soranı olmamış.Üzerlerine yanardağlar ateşini püskürtürken,kapanmışlar sevdalarının üstüne ve bir sandalla açılmışlar bilmedikleri bir limandan özgürlüğe kanat çırpan martılar gibi...Hayalleri varmış;gökkubbenin altında şarkı söyleyen dalgaların sesiyle uyanmak,bir balığın suyun üstünde dans edişini izleyebilecekleri,yakamozlardan beşik yapabilecekleri,yosun kokulu sahilde küçük bir kulübe...En son hatırladığı sahneyse devrilen sandalla mavinin derinliklerine gömülürken bile sımsıkı sarılmalarıymış.Günlerce aramış köylülerle hiçbir iz bulamamışlar,kendi arayışı yıllarca sürmüş gece gündüz demeden ve bir gece sokulurken sabaha onun da köylüler gibi tükenmiş umudu,ay giderken sel kalmış gözlerinde.Denizin ortasında batırmış tekneyi hayalleriyle birlikte oysa hayallerini derinliklerine gömerken onu hep teninin üstünde tutmuş o karanlık sular.Şimdi ise o her an yanındaymış gibi yalandan kurduğu dünyada yaşamaya çalışıyordu.Erken kalkardı sabahları;güneş merhaba demeden şehre bir iz bulabilmek için hiç sıkılmadan hergün sokulurdu usulca denizin kıyısından bir iz bulamayınca belki kendisi gibi kıyıya vurmuştur umuduyla saatlerce gezerdi kumsalı boydan boya...Sonra yüzerdi;içindeki tüm öfkeyle denize kafa tutan o kayalara.Şimdi anlıyorum oysa ki ne kadar çok sevdiğini söyleyip selam gönderiyormuş;yeni bir yol,yeni bir sayfa açıp usulca denize bıraktığı balıklarla Aysel'in yaşadığı o karanlık sulara...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın aşk romanı kümesinde bulunan diğer yazıları...
Acıyla Mutluluğu Aynı Anda Taşıyamaz Hayat
Sonla Başlayan Kitap

Yazarın roman ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aynanın Sırrında Dolaşan Bir Çocuk

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Sağır Duvarlarımsın [Şiir]
Deniz Olsun Tüm Sevdiklerimin Adı [Şiir]
Dört Harften Bakardım Sana [Şiir]
Gölgen Gezinmekte Hala İçimde [Şiir]
Kendi Celladım Oluyorum Seni Düşündükçe [Şiir]
Ayrılık Tüm İstasyonları Tek Tek Dolaşmış [Şiir]
Güneş Olup Dokunma Perdelerime [Şiir]
Bir Güneş Yürümekte [Şiir]
Saf Tutuyordu Oda [Şiir]
Fırıncı Çocuk [Şiir]


kerem yüce kimdir?

Yazmak,düşünmek gibidir;kağıdı kaleme değdirmen yeterlidir bazen ve akıp gider harfler bir gölün üstünde giden sıralı kuğular gibi. Gözünü açtığında okyanuslara açılmış,türlü balıkların bahçesine misafir olmuştur o kuğular. . . Ama öyle bir an gelir ki;kıpırdamaz kalem,bileğini sıkıca tutar sanki bir el. . . Bir yazarın tıkanması hiçbir şeye benzemez. Tıkanan lavaboyu açarsın,logarın altına yetişir vidanjörler,trafikte yardıma koşar emniyet şeridi,fakat yazarla kelimelerin arasındaki o duvar kalkmadıkça bitmez tıkanıklar. Bir çocuğun topunun dikenli tellerle çevrili bahçeye kaçması gibi. Tek sorun zamanın akışını beklerken fırtınanın dalgaları harekete geçirebilme ihtimalidir. İnatla beklenir o tellerin etrafında,aşılmaya çalışılmaz duvarlar. Bilmektedir yazar uygun bir zamanın olduğunu ve o zamanda bahçenin sahibinin çıkıp geleceğini. Çünkü kendi özgürlüğüne kavuşurken başka özgürlükleri yok etmek üzerine kurulu değildir yazarın felsefesi. . . Ve doğru zamanı yakaladığında başlar fırtına,sörf tahtasının üstündeymiş gibi dans edilir dalgalarla,çözülür beyindeki zincirler,kanat çırpar en beyaz kuşlar saçlarının üstünde. Böyledir yazmak bir yazar için;ekmek gibi,su gibi vazgeçilmez, havadaki gizli kelimeleri nefesle çekmek gibi ciğerlerine. . .

Etkilendiği Yazarlar:
Cezmi ERSÖZ,Nazım Hikmet RAN,Can YÜCEL,Ümit Yaşar OĞUZCAN,Edip CANSEVER,Özdemir ASAF,Ahmed ARİF,Cemal SÜREYYA


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © kerem yüce, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.