Yaşama karşı sımsıcak bir sevgi besliyorum... -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
, sormadan bıkarak ve telkinlerle bedenimi sorgulayarak, yürüdüm Bir yara arar gibi ve neredeyse bir yarara varacak gibi bezgin yürüyüşlerim; soldurana dek yüreğimin kanatsız çırpınışlarını, yürüdüm.. Karşımda, açık kağıtları karşımda kumarbazları karşımda bir el daha direnmeleri ve sonra bir el dilenmeleri anlatacağım sizlere; Nasıl mı? Beyaz kağıtları ateşe vererek anlatacağım, gök yüzünde yıldız açar gibi açar çiçek diyeceğim çiçek tozu, dünya tozu İşte o tozu dumana katarak anlatıyor olacağım kül tozu yüreğimle yürüdüğüm yolları da anlatacağım yüreğimin kan kaybetmeleri..ni; de hiç kuşkusuz anlatıyor olacağım Rengarenk ve ahenkli çiçeklerle itirafını da edeceğim sizlere; kelimelerden sultanların beyaz boyunlarına dolanan bendim sanarsınız, yakarsınız ruhunuzu her kelime okuyuşlarında, cennet açan bahçelerden sunarak anlattım sanarsınız. Hani ben yazdıkça, kükredi vapur, göz yaşı, yıldız kaydı sandınız; Alkışlarla mı yürüdüm? Oysa konfetilerle dövüldüm bilirsiniz beni; sıcacık gecelerde bir sürü yürüdüğümü de bildiğiniz gibi. dövüldüğümü de bilirsiniz öyleyse İşte hepsinden bahsedeceğim sizlere; sultanlardan ve sultanların boyunlarının, ipten halkalara nasıl geçirildiğinden ve düşen taburelerden bahsedeceğim sizlere, güneş dimdik göğüs açarken yerin yüzüne; yere düşen gölgelerden ve yüzünüze yansıyan karanlık yüreğimden de bahsediyor olacağım, akşam yemeğinde şarkı söyleyen bir kız olacak diyeceğim bir ara dinlediğim sanatları ve yürüyen eserleri anlatmış olacağım sonra öylesi sizlere, eser sunacak; eser kokacağım; size kör ebe oynar gibi kör ebeyi bıçakladım ben dün gece gibi; oyun da kuracağım. mesela --bizsiz küldür yanık aşkların rengi-- diyecek olacağım siz, dinleyeceksiniz .. İşte epeyce düşündürüyorum bunları, düşünecek olduğum savunmasız ve bana karşıkoymaz saatlerimi de düşünüyorum, akan sizleri de düşünüyorum inanın kirpikler ve satırlar arası kayıp giden göz yaşlarınızı düşünüyorum sıklıkla; yaş düşürür anlatır, gölge ihsan eyler olurum belki... Yine de sizleri düşünüyorum en çok inanın ve intiharı olmalı böylesi lafların, salataların diyorum. Öyleyse bir çeşit tokluğu da olmalı böylesi sıradan kırıkların ; doyumsuz asrın aç kedisi olmalı sonra; küllenmiş gri olmalı muhakkak o kedi işte birileri sofrayı kurmalı, bir salon ki ateş rengi tuvallerle sıcacık; akşam çökmüş akşam dışarda kilitli, bilirsiniz; akşam dışarda ve akşam dizleri üstüne çökmüş bir ev dolusu insan sofraya konmalı aynı anda yan yana ve yana yana. Bir akşam, diz çökmeli diyorum; birileri aç kediyi bir asırdır beslemedi diyorum; Bu asrın kedisidir doyumsuz kalan ve kağıda kilit vuran, bu asrın doyumsuz açlıklarıdır; birileri sofrayı hemen kurmalı sanıyor, deliriyorum .. Açlığa deliriyorum, sofra kurmalara sayısız özlemlerimle bir dikişte içtiğim cesaretimle deliriyorum yürüyorum yürüyorum ve işte siz dinliyor oluyorsunuz; öyleyseanlatacağım sultanların boyundan büyük işlerini ve boyunlarından geçen halkaları yine de intiharı olmalı böylesi lafların salataların ve sultanların diyorum; siz hala dinliyorsunuz.. İşte ben, en çok buna deliriyorum.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © iLkEsU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |