Bir kimse, neden oltasını, içinde tek bir balık olmadığını bildiği bir göle sarkıtır? -Adalet Ağaoğlu |
|
||||||||||
|
Bu zaman kadar görememişim hiç kimseyi. Herkesi kötü, her şeyi bana karşı bilmişim, karşı ve kötü olanın ben olduğumu bile bile. O kadar kötüymüşüm ki o fesatlıktan örülü perde kalkmamış gözümden. Bugün sanki o perde Allah tarafından kaldırılmış ki güzel bir gün geçirebileyim diye. İhtiyacım olan, tek, güzel eşsiz bir günmüş. Ya da değil Allah bilir. Tüm bu senaryonun aksine herkes ve her şey iyi değil beklide. Ben böyle baktığım için her şey güzel. Ben böyle olmasını istediğin için herkes iyi. Zaman mekân bana ait. Bu şekilde bir sürü senaryo yazabilirim. Her şeyden önce anahtar bende. Ben istediğim kapının anahtarını açıyorum. Ben ne istersem hayatımda o oluyor. Ya da ben o kadar. Çok fazla istiyorum ki, hiçbir şey yeterince iyi-kötü olmuyor. Yani işin özü benim. “Ben varsam her şey var, ben yoksam hiçbir şey yok.” Bu böyle. Herkes kendine dönüp baksın bakalım. ‘Ben kimim, ben neyim?’ diye. Doğru da iyi de kötü de biziz. Her şeyin nedeni biziz. Şimdi tüm bunları söyledim diye kendinizi dünyanın merkezi yapmayın! Sakin olun bir düşünün bakalım doğru mu söylediklerim. Size göre çok saçma ve yanlışsa zaten bu satıra ulaşamazsınız. Buraya gelebilen okuyucu fikri az-çok benimsemiş ya da “Hımm olabilir, belki…” gibi düşük ihtimaller vererek merakla bu satıra ulaşmıştır. Yani azıcık da olsa inanmıştır. Zaten bir şeye inanmazsak hayatta ne olabilir ki? Her neyse konuyu çok fazla dağıttım. Eğer “Anahtar benim.” Diyorsanız tamam. Artık kendinizi doğru kapılara sevk etmenin vaktidir. Umarım doğru kapıları açacaksınız ama unutmayın siz her şeyin kapısını açabilirsiniz. Öyle merakınıza yenilip, “A burada ne varmış?” deyip yanlış olanı yapmayın. Yanlış ve kötü olan her zaman iyi görünür. Siz doğruya yönelin, doğruya bakıp, doğruyu isteyin. Tamam doğrular her zaman iyi sonuçlar getirmez ama biz biliriz ki; “Sonunda iyiler mutlaka kazanır(!)” Neyse siz yine kendinize ‘Hint Kumaşı’ gözüyle bakmayın. İyi ve doğru olanı kendiniz için isteyin. Zaten bir süre sonra karşınıza iyi olan her şey çıkacaktır. Siz de bunu fark edip mutlu olacaksınız. Şimdi gelelim esasa. Eminim herkes içinden “ Sen çok yapıyorsun ya!” diyorsunuzdur. Hayır. Ben devamlı yapamıyorum. Çünkü insanım, doğuştan kusurluyum. Sürekli her şeyi isteyen bir nefse sahibim. Yani ben de Yaradan’ın yarattığı sıradan, aciz –kendi namıma- salak bir kulum. Ama –kendimi övmek için değil- saf kalpli, iyiyi isteyen biri olduğum için şimdiye kadar işim iyi gitti. Her şey mükemmel mi? Tabi ki ‘hayır’. Ama bu da bakış açısına göre değişir. Ben de doğru bakıp “Her şey güzel, mükemmel, iyi.” Diyorum. İnanıyorum ki sonlar yeni başlangıçların ilk adımıdır. İnanıyorum ki sonlar iyi güzel başlangıçlar getirecek. Tüm sözlerin esası: Siz anahtarsınız. Siz teksiniz. Eşsizsiniz. Siz doğrunun anahtarısınız ve anahtar kelime de doğruluktur.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © gülçin, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |