..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı." -Mevlana
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Eleştiri > Politik Olaylar ve Görüşler > Ali Erasoğlu




29 Eylül 2008
Doğan - Erdoğan Kapışması  
Ali Erasoğlu
Başbakan ile bir gazete patronu arasında oluşan sürtüşme vesilesiyle ülkenin bazı sosyopolitik gerçeklerine vurgu yapmak istedim.


:BACC:
Beklenen oldu, AKP iktidarı, burjuvazinin etkin temsilcilerinden biri ile tam anlamıyla kapıştı. Şimdi bu aşamada yapılması gereken, olayı, Başbakan Erdoğan ile holding patronu Aydın Doğan arasındaki sıradan bir ihtilaf düzeyinde düşünmemektir. Hiç kuşkusuz, gelişmenin, bu mikro görüntüsünün altında çok önemli makro bir boyutu bulunmaktadır. Bir derin endişe ve potansiyel mücadele bu olayla uç vermiş görünüyor.

Daha önce de defalarca yazmış bulunduğum gibi, AKP, kısmen Osmanlı Ulema kesimine benzer bir sınıflaşma derdindedir. Bu ise, ülke ekonomik kaynaklarına el koymak anlamındadır. Oysa ülkenin esasen sınırlı olan ekonomik kaynakları, Cumhuriyetin besleyip büyüttüğü burjuvazi tarafından çoktan paylaşılmış bulunuyor. Bu durumda AKP nasıl sınıflaşacak, yandaşlarına hangi kaynakları aktararak, onları gerçek güç ve varlığa kavuşturacaktır? Dinci kesimin şimdiden –yeşil sermaye- -Müslüman iş adamları- vs adlarla anılan bir mutlu azınlık yarattığı biliniyor. Ancak bu kuşkusuz yeterli değildir. Hem tabanın olabildiğince hoşnut edilebilmesi, hem de Cumhuriyete karşı anti laik yapının pekiştirilebilmesi kaynakların, kayıtsız şartsız dinci kesimin eline geçmesini zorunlu kılmaktadır.

İşte bu tablo, konuya biraz sosyolojik ve ekonomik açılardan yaklaşabilenler için, bir kapışmanın ön habercisi olarak değerlendirilmek gerekirdi. İyi de, burjuvazi bunca zamandır bu gerçeğin farkında değil midir? Tabii ki hayır, baştan beri olan bitenin farkında olduklarından eminim. Baştan beri sürdürdükleri uyum ve tepkisizliklerinin iç içe geçmiş iki önemli nedeni bulunmaktadır. Bir kez, AKP arkasına batılı emperyalistleri de almış olarak tek başına bir iktidar durumunda azımsanmayacak bir gücün temsilcisidir. Üstelik, 12 Eylül tarafından çoktan çökertildiği için, karşısında ciddi bir emekçi gücü de yoktur. Burjuvazi, bu gücü ulu orta karşısına almaktan olabildiğince kaçınmayı tercih etmiş bulunmaktadır. Tepkisizliklerinin bir diğer nedeni ise, ekonominin, -kararsız denge- olarak adlandırabileceğimiz çökme adayı yapısıdır. Büyük ölçüde borca dayalı yapısıyla burjuvazi, ekonomiyi bir anda çöküntüye götürecek kapışmalardan baştan beri uzak durmaya çabalamaktadır. Unutulmamalıdır ki, bir çöküntü halinde, yalnızca dövizin gerçek değerine kavuşması bile, burjuvazinin borçlarını katlamak istidadındadır.

Dikkat edilecek olursa, bu tablo Türkiye’nin çağdışı sosyo-kültürel yapısının da, yere göğe sığdırılamayan sözde demokrasisinin de göstergesi gibidir. Dünyanın çok az sayıdaki demokrasi ülkesinde mücadele yalnızca burjuvazi ve proletarya sınıfları arasında olur. Demokrasinin tanımı da esasen budur. Ancak gelin görün ki Türkiye’de, işçi sınıfı adeta sahnede bile olmayıp, tüm diyalektik, burjuvazi ile dinci kesim arasında olmakta, bunlar, burjuvazi teknesinde adeta kayıkçı kavgası vermektedirler. Uluslar arası düzlemde, verdiğimiz ne olduğu belirsiz rüküş, toplumsal ve siyasal tablonun özeti de burada yatmaktadır.

Tamam da şimdi ne olacaktır? Artık, burjuvazi ile AKP arasında hiçbir şeyin eskisi gibi olmaması olasılığı belirmiş bulunuyor. İmar yolsuzluğu talebi iddiası altında olan Aydın Doğan ile, yabancı bir ülke yargısı tarafından büyük bir dolandırıcılığın tarafı olarak sunulan AKP nin kapışması, taraflar arasında yıllardır sürdürülen yapay uyum ve suskunluğun sonunu getirmiş gibi görünüyor. Bunun sonucu ise, laik Cumhuriyetçilerin, burjuvazinin şahsında bir müttefik kazanmaları olabilir. Siyasi tarihimizde on yıllardır neler gördük, bunu da bekler görürüz.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın politik olaylar ve görüşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Atatürk Türkiye'si - Erdoğan Türkiye'si
Ekonomik Kriz ve Düşündürdükleri
Yeni Osmanlı Çılgınlığı
Dışişleri Bakanı
1 Mayıs'ın Yararları
Emperyalizm ve İki Sömürge Tipi

Yazarın eleştiri ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Aşiret Düzeninin Katilleri
Leyla Gencer'in Cenazesi
Akm ve Taksim Meydanı
Düğün Katliamı
Papa'nın Ziyareti

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Boğaziçi vapurları [Şiir]
İnat [Şiir]
Moda [Şiir]
Düşen Yapraklar Zamanı [Öykü]
Duruşma [Öykü]
Dialog [Öykü]
İstasyonları Çalınan Şehir [Deneme]
Duygular ve Gerçekler [Deneme]
Duygu Çöplüğü [Deneme]
Asayiş [Deneme]


Ali Erasoğlu kimdir?

10 yıldır yazıyorum. Bizim Gazete'de Yayınlanmış makalelerim var.


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Ali Erasoğlu, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.