Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham |
|
||||||||||
|
Eğer uygun olan gezegen yıldız tam o sırada yükselme halinde değilse, dinlerine göre cenazeyi o zaman gömmek iyi değildir. Ölüyü ‘icabederse bir hafta’ evde bırakırlar, hatta bazan ölüyü gömmeye ancak altı ay sonra sıra geldiği de olur. Çürümeye başlayan cesetten evin içine dayanılmaz bir koku yayılmasın diye enli tahtadan yapılmış tabuta koyarlar. Tabiatıyla tabutun ek yerleri sıkıca yapılmış olup, içine de kokulu çam sakızı, kafur, başka baharlar saçarlar. Ek yerleri ziftle baldan yapılmış bir macunla doldurulur ve kalınca sıvanır. Böylece hazırlanan, dikkatlice kapanmış tabut sonra boyanır ve ipek örtüye sarılır. Ölü gömülünceye kadar tabutun bulunduğu odada, yemeklerden çıkan buğu ile ölünün orada uçan ruhu da doysun diye, yemek saatlerinde zengin bir sofra hazırlanır. Ancak müneccimlerin ölüyü gömme gün ve saatinin uğurlusunu arayıp bulmaları da kafi değildir. Tabutun evine yanından çıkarılması gerektiği işinde de onların reylerini almak lazımdır. Çünkü evin asıl kapısını uğursuz saydıkları çok olur, o zaman eğer yapının başka tarafında çıkacak bir yer varsa ne ala, fakat yoksa, ölünün ruhunu kızdırmamak, yahut onu incitmemek için duvarlardan birini açmaktan başka bir çare kalmaz. Ölüleri toprağa gömmeyip yakarlar. Şehirden dışarıya tabutla götürürler. Cenaze alayının geçtiği yerlerde, yol kenarlarına, önceden hazırlanmış ve ipeklerle süslenmiş barakalar, tahta kulübeler dizilmiştir. Bunların her birinin önünde bir müddet durarak cenazeyi sokup önüne yiyecek, içecek koyarlar. İtikatlarına göre bu suretle ölünün ruhu lüzumu kadar kuvvet bulur, tazeleşir ve gömme töreninin son safhasına gelince, son muameleye, yakılma işine kolaylıkla katlanır. Ölü yakma törenine akrabası, belirli bir ağaç kabuğundan yapılmış ve üzerlerine, kadın erkek, deve, et, para, elbise resimleri yapılmış bir yığın kağıt parçaları götürürler. Kağıda yapılmış resimlerdeki şahıslar ve eşya ahirette ölenin işine yarar itikadiyle ölü ile beraber onları da yakarlar. Aydın AKDENİZ 24/09/2007
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Aydın Akdeniz, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |