..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Yanlış sayısız şekillere girebilir, doğru ise yalnız bir türlü olabilir. -Rouesseau
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Türkiye > osman demircan




8 Kasım 2009
Türkiye'de Sanat Anlayışı  
osman demircan
Artık insanlar iyice saygısız olmaya başladı. Konser, tiyatro ve sinema gibi mekanlar eskiden saygılı insanların olduğu mekanlardı. Şimdi ise cep telefonu sesi, patlamış mısır sesi ve çekirdek sesinden hiçbir şey izlenilip dinlenemiyor bu mekanlarda.


:AGEG:
Artık insanlar iyice saygısız olmaya başladı. Konser, tiyatro ve sinema gibi mekanlar eskiden saygılı insanların olduğu mekanlardı. Şimdi ise cep telefonu sesi, patlamış mısır sesi ve çekirdek sesinden hiçbir şey izlenilip dinlenemiyor bu mekanlarda.
Sanat bir mucizedir oysa. Sanatçı olmak da, emek vermektir. Sanat görüldüğü gibi basit değildir, basitçe kullanılmamalı...
Stada maç seyretmeye gider gibi, konsere gidiliyor ya da kız arkadaşlarla köşeye çekilip uygunsuz hareketler yapılıyor. Sanat mekanları köprü altına çevriliyor.
Ya sinema salonlarındaki tuvaletlerin hali. Tam bir pislik yuvası. Demek ki insanlar bazı alışkanlıklardan kurtulamıyor. Sanat bir üst alışkanlıktır. Alt kültürleri tamamlayamamış toplumlar üst kültüre geçiş yapamıyor. Sanatın içine ediyor.
Bir de herkesin artist kesildiği ve herkesin kendini bir yıldız kabul ettiği toplumlarda, insanlar sadece başkalarından saygı bekliyor. Bir başkasına saygı göstermek yerine hep saygı istiyor. Zaten ona göre bir resim, bir film, bir fotoğraf, bir şiir anca staddaki izlenen maçtan farksız. Ve kendisi her yeri şereflendiren bir varlık olduğu için gittiği sanat mekanlarına müzelere konulsun diye kirini çöpünü bırakıyor. Yere tükürüyor çünkü kendisi ne yaparsa yapsın Julia Roberts'tan daha iyi yapıyor.
Sinemaya gidenler cep telefonlarının parlayan ışığından, çalan telefonlardan doğru düzgün film izleyemiyor. İtiraz ettiğinde ' Neden şekil yapıyorsun yawww.' deyip v'yi w olarak kullanıyorlar.
Türkiye'de ciddi anlamda sanat yapanlar var. Ve bunları destekleyenler, alkışlayanlar da var. Çünkü bir toplum kendini sanatla ifade edemezse şiddetle ifade eder. Şehir meydanlarında sanat icra edilmezse, o meydanlara darağaçları kurulur. Gençler marjinal grupların eline geçerler. Çünkü sanat bir marjinalliktir. Eğer sanatçıyı ve sanatı ortadan kaldırırsanız, o zaman gençler başka marjinal yapılanmaların avucuna düşerler. Sanattan yoksun toplumlar yaşama sevincini yitirirler. Aynı zamanda zevk ve incelikten yoksun olurlar. Bu yüzden en büyük siyasetçiler sanatçılardır. Topluma en büyük yol göstericiler onlardır. Kendini toplumun üzerinde gören birtakım insanlar halka balkonlardan bakıp tükürüğünü yalatmak istediklerinden yanlış örnek olmaktadırlar. Halk da bu gibi insanları idol yapıp model aldığından sanatın, inceliğin ve zevkin suratına tükürmektedir. Zevksizlik tabandan tavana böylece yayılmaktadır.
Toplum gerçek sanatçıların izinde yürür ancak.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın türkiye kümesinde bulunan diğer yazıları...
Türklere Mektup
Sayın Başbakanım
Pkk
Değer Yargın Varsa Değerlisin
Kim Kurtaracak Türkiye'yi?
Aç Kalırım Terlik Yerim
Kestim Bütün Zincirlerin Damarlarını
Tekrar ve Terör
Üreyin
Özgürlük Nedir?

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Sevgili Seninle Sevişmek Ne Güzel
Varlığım Bir Okyanus
Şimdi Sen Sus, İnsanlar Sussun
Yüreğimi Korkak Büyütmedim
Beylik Laflar Etmekle Olmuyor Dostum
Ah Angelina
Sen Benim En Büyük Hatamsın
Frezya
Çam Ormanı
Ey Sevgili Senin Aradığın Benim

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
En Ateşli Anımda Gel Yanıma [Şiir]
Öperek Beni Öldür [Şiir]
Cayır Cayır [Şiir]
Kar Yangınları [Şiir]
Söyle Neden Konuşmuyorsun [Şiir]
Kefenden Çiçekli Elbise [Şiir]
Gözlerim Kan Davalıdır Her Geceye [Şiir]
Martı Beyazı [Şiir]
Gül Şarabı [Şiir]
Varlığın Sevda Yokluğun Fırtına [Şiir]


osman demircan kimdir?

Yüreğimin ve beynimin tavanında buluyorum, tozlu mısraları. Aklım bir çatı katı. Gözlerim yıldızlarla dolduğunda, bakışlarımın ışıltısı vurur satırlara. İşte o zaman, şiirler bir Samanyolu olur. Mehtaplı gecelerimi vururum gözyaşlarımla biriktirdiğim göllere. Her mısra bir dal gibi düşer, şiir denizlerine. Kızıl bir duyguya boğulurum o an. Akarım ellerinize.

Etkilendiği Yazarlar:
Herkes


yazardan son gelenler

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © osman demircan, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.