Attým kendimi mavi sulara. Kulaðýma su kaçtý. Duydum kurak diyarlarýn sesini. Yüreðimin çatlaklarýndan duygu aktý. Yüzdüm martý çýðlýklarý altýnda. Daldým o an hayallere. Kulaklarýma gemi kaçtý. Kürek mahkumlarýnýn çektiði prangalarýn sesleri, doklarda kýlýç oldu. Kestim bütün zincirlerin damarlarýný. Demirlerden pas aktý. Bir gürültü doldu kulaklarýma. Önce vapur sesleri sandým. Sonra anladým ki, kulaklarýmdan Ýstanbul aktý. Sildim ardýndan kulaklarýmýn kirini. Duydum o an ezan sesini. Yüzüme nur yaðdý. Beynim bir deniz oldu mavi sularda. Beynime karpuz kapuðu kaçtý. Duydum o an ýrgat yakýnmalarýný. Yüreðim peynir ve zeytin oldu. Serdim önlerine duygularýmý. Doyurdular karýnlarýný ýrgatlar. Ýçlerinde tokluk, tarlalarýnda bolluk, ruhlarýnda güzellik oldum. Çizdim kiþiliðimin ince çizgilerini. Bir baktým ki Türkiye oldum. Ýçime gömdüm halkýmý. Bayrak gibi dalgalandý saçlarým. Bir baktým tüm millet saçlarýmda. Alnýma düþürdüm tüm halkýmý. Suya vurdum aydýnlýðýmý. Daha serin uykular adýna, attým kendimi mavi sulara. Tam boðulacaktým ki bir baktým halkým ayakta. Nefesimi serdim ayaklarýna. Boðulmaktan kurtuldum böylece. Sonra yüreðim çarpmaya baþladý ayak sesleriyle. Tekrar baktým gökyüzüne. Bir baktým halkým çiy düþürdü gözlerime. Onlar aðladý, ben aðladým. Sular seller gibi aðladýk. Halkým ve ben, birbirimizi çok sevdik. Ben uçurum oldum önlerinde. Onlar nehirleri döktü ayak dibime. Bir Aðrý Daðý efsanesi gibiydi sevgimiz. Sen büyük daðken, ben küçüðüydüm. Ayný rüzgarlar eserdi baþýmýzda. Seninle kendimi daha büyük hissederdim. Koyunlar, kuzular otlardý yanýmýzda. Koyunlar sana bakardý, kuzular bana. Bir çoban masalý anlatýrdýn onlara. Bir kaval sesi yankýlanýrdý uçurumlarýnda. Ey halkým türkülerinde yer açsan bana. Yüreðimi söker kaval yapardým sana. Ey halkým bir bilsen seni çok sevdim. Nasýl dalgalar kaçarlarken karaya, denizi boðulmaktan kimse kurtaramazsa, sevginle ben de öyle boðulmak istedim.