Bir önyargıyı yok etmek, atomu parçalamaktan daha zordur. -Einstein |
|
||||||||||
|
Bu duygularla hemhâl iken, gözüm pencere önündeki menekşeye takılıyor. Onun, o koyu mor renginde bir hüzün yoğunluğu sezinliyorum. Ben senin yüreğinde tutukluyum , menkeşe camın önünde saksıda. Menekşeyle aramızdaki fark, ben senin yüzünü ancak hayal edebiliyorum; o, en azından camdan dışarıyı seyretme hazzını yaşıyor,tutsak da olsa … Menşei meçhul hurufat taifesi içinden, seni anlatabilecek harfleri seçiyorum bin bir özenle. Seni, binbir gece masallarının ihtişamında anlatmak lazım geldiğine inanıyorum tüm kalbimle. Lâkin, seçtiğim harflerle sözcük binası kurmakta pek mahir olmadığımdan. Masalım akim kalıyor. Aklıma, gözlerin geliyor ışıl ışıl. O anda seni mişli geçmiş zamanlardan bu güne intikal bir peri sanıyorum. Ankara donuyor, ben yanıyorum… Şimdiki zaman çekiminde, sevmek sözcüğü takılıyor dilime… Galiba değil gün gibi aşikâr. Gözlerin insafsız avcı, gönlüm onlara şikar… Cümleler kuruyorum öznesi sen, tümleci sen ,yüklemi sen olan. Türkçe’nin söz dizimini bozuyorum senin hatrına. Yağmurunda ıslanıyorum. İliklerime işliyorsun daima. Ceylan bakışlı cerenlere soruyorum adresini, melul mahzun bakıyorlar sükutun mihrabından. Bir yudum içmek istiyorum billur bakışlarının abından, nafile … İklimine ermek,eşiğine yüz sürmek için kaç çöl geçmeliyim bilemiyorum. Ne hayallerim ne mektuplarım adresine ulaşıyor… Bazen piraye diyorum sana, bazen Şiraz’ın kiraz dudaklı perisi. Gözlerine, Isfahan sürmesi ısmarlıyorum güvercinlerle. Dalıp gidiyorum gözlerindeki gizeme… Rüyalarımda, bir vahada buluşuyoruz. Hurma dalları ve esen yeller beste yapıyor güzelliğine…Ben senin sevaplar gibi sesine ve billur bakışlarına takılıyorum sadece. Sen mütemadi aşkım kalıyorsun. Bazen züleyha, bazen leyla oluyorsun… Sana dair konuşuyorum perilerle cinlerle. Laf aramızda periler seni kıskanıyor … Perileri çatlatmamak adına, faili meçhul mektubu yazmayı şimdilik bırakıyorum… Sakın vazgeçtiğimi sanma… Adresini bilmesem de nefes alıp verdikçe seni düşünüyorum. Seni herşeyin asıl sahibine emanet ediyorum. Baki selâm… Ankara,13.02.2010
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © İbrahim Kilik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |