..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Cumhuriyet fikir serbestliði taraftarýdýr. Samimi ve meþru olmak þartýyla her fikre saygý duyarýz. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Bilim Kurgu > E. Asým Öztürk




13 Mart 2010
Yaratýcýlarýn Ýzinde (2)  
Yaþamlarla karþýlaþtýrýldýðýnda evren neredeyse sonsuz, arayýþlar sürekli…

E. Asým Öztürk


Onca yýl uðraþtýktan sonra yaratýcýlarýna ulaþmýþ, yeniden bir araya gelmiþlerdi. Þimdi ayný yerlerde bir araya gelebilme zamanýydý. Yeni amaçlarý buydu. Tüm güçleriyle bu amacý gerçekleþtirmek, yeni görevleriydi.


:AEID:
Transparan enerji perdesinin iki yanýnda, heyecanlar farklý yaþanýyordu. Ýzleyenler sakin görünürken; insanlar ve robotipler þaþkýnlýkla karýþýk mutlu bakýnýyor, sevinçler bedenlerden taþýp çýðlýklarla yankýlanýyordu, Bilinen Yaþam Biçimleri Parký’nda.

Neodim ve Iroha’nýn þaþkýn bakýþlarýna, Mendelion’un iç geçirirken gülümseyen bakýþlarý eklenip, robotiplere kilitlendi. Çýðlýklar azalýrken yerini sessiz, þaþkýn ama mutlu bir bekleyiþe býraktý.

Enerji perdesinin yüzeyi hareketlenip, iki yönlü ses geçirme özelliðini sundu, mutlu þaþkýnlara. Yeni bir sevinç dalgasý arasýnda Mendelion mýrýldandý: “Teþekkürler Econlar.”

Robotiplerin göðsünde ýþýldamalar baþladý, azalýrken yerini yazýlar aldý. Robotiplerin adýný belirten yazýlar gülüþmeleri, þakalaþmalarý baþlattý, Gülüþmeler kontrol edilmeyen, edilmek istenmeyen kahkahalara uzanýrken, Mendelion sað elini yukarý kaldýrdý. Azalan seslerin yerini, meraklý sessizlik aldý. Mendelion baþýný saða-sola sallarken bakýþlarýnda, beklenmedik anda gelen umudun mutlu izleri vardý.

- Hayallerin gerçekleþtiði an. Diamore, Nivyera ve Ohen, Koloni’ye hoþ geldiniz.
“Hoþ bulduk Bay Mendelion, Iroha, Neodim ve tüm insanlar” dedi Diamore, coþkulu. “Aranýzda olmaktan çok memnunuz.”

Düþünceler duygulara, duygular düþüncelere karýþmýþtý bir kez. Herkes konuþmak istiyor, nereden baþlayacaðýný bilemiyordu.

Bir anda ayrý kaldýklarý 61 yýlda neler olduðunu anlatýp, anlamak istediler. Bir uyarý beyinlerden çýkýp, olanaksýz olduðunu fýsýldadý mantýk merkezinden. Uyarý heyecanlarý yatýþtýrýp kontrolü ele geçirirken, seslerin karmaþasý, sessizliðe dönüþtü, aðýr aðýr.

Mendelion insanlara dönüp, “bu inanýlmaz, ama çok da güzel bir ziyaret” dedi, keyifle.
Iroha’nýn iki eli yumruk oldu, iki kolunu omuzlarý hizasýnda dirseklerinden büküp ileri-geri sallarken, yüksek sesle baðýrmaya baþladý: “Hayaller gerçek oluyor iþte!”
Uðultu dalgasý Neodim’in heyecanýný bastýramadý. Olduðu yerde dans figürleriyle saða-sola dönmeye baþladý. “Söylemiþtim size, bizi unutmayacaklar diye.”

Vathien ellerini arkasýnda baðladý. Sol yanýnda sýralanmýþ Denetim ve Karar Kurulu’nu yalnýz býrakmayan baþkanla göz göze geldi. Baþkan bir þey söylemeden gülümsedi.
Sað yanýndaki sorgu grubu arkadaþlarý merakla izliyordu yaþananlarý. Hemen yanýndaki Elithien’e baktý, soran gözlerle. “Ne var Vathien?” derken, kýzmýþ görünüyordu.
- Ne düþündüðünü merak ettim.
- Ýnsanlar, ilginç varlýklar.
Vathien þen bir kahkaha attý.
- Çok da abartýyorlar.
Elithien, baþýný yana eðerek baktý.
- Varlýklar farklýdýr. Öyle deðil mi?
“Haklýsýn” dedi, düþünceli. “Yarattýklarý bile farklý…”

Hermer düþüncelere katýlmadý.
- Fark nerede? Benciller bence, bencillik insanlarýn vazgeçemediði bir özellik.
- Neden bencillik olsun ki Hermer?
- Neden olmasýn Elithien? Onlarý bile kendilerine benzetmiþler. Yaratýcýlarýný arayan robotlar. Bu ancak insanlarýn düþünebileceði bir özellik olabilir…
Elithien dudaklarýný büzdü.
- Öyle bakma Elithien! Robotlar, programlandýklarý görevler için üretilir. Yaratýcýlarýnýn yerini almalarý için deðil!
- Her varlýk merak eder. Abarttýn ama Hermer. Üstelik onlar standart deðil.
- Yaaa! Bu her þeyi açýklýyor.

Vathien, gülerek söze karýþtý.
- Burada bile tartýþacak bir konu mu buldunuz yoksa?
Elithien’le Hermer ciddileþti, sessiz kaldýlar.

Ne zamandýr sesi çýkmayan Scanik ince uzun parmaðýný salladý.
- Park tarihinin en ilginç günleri. Daha önce hiç böyle günler yaþamamýþtýk. Yaþasýn Econia.
Duyanlar Scanik’e baktý. Kimse ne sözle, ne bakýþlarýyla uyarmadý. Scanik parmaðýný indirirken mýrýldandý: “Bugünlerde ilkler çoðalýyor. Yaþasýn, güzel Econia.”

Vathien, baþkanla bir kez daha göz göze geldi. Enerji perdesinde deðiþim baþladý, robotiplere yakýn bölüm, renk deðiþtirerek soldu.

Yukarýlardan bir uyarý önce standart galaksi dilinde, sonra galakside yaygýn olarak bilinen altý dilde duyuldu: “Robotipler insanlarýn yaþam birimine girebilir. Ýzin verilmiþtir.”

Bu kez, öncekileri bastýran bir uðultu dalgasý yankýlandý parkta.

Ýnsanlarla robotiplerin arasýnda birkaç adým kalmýþtý artýk. Diamore nedensiz bekledi. Nivyera’yý küçük adýmlarýyla Ohen izledi.
Diamore döndü, bakýþlarýyla Vathien’e, yanýndakilere teþekkür etti. Vathien, elleri hâlâ arkasýnda baðlýyken ayaklarý üzerinde yükselip, alçaldý birkaç kez.

- Haydi Diamore, ne bekliyorsun?

Sese dönüp, eliyle içeri davet eden Neodim’e gülümsedi. Dört adým atýp durdu. Ýnsanlar, yaratýcýlarý karþýsýndaydý.
Yarattýklarýný uzun zaman sonra karþýlarýnda görmekten mutlu görünüyorlardý. Belki de kendisini ve elbette ki arkadaþlarýný kurtarýcýlarý olarak görüyorlardý. Düþünceleriyle neþelendi: “Ýþte, sonunda bulduk sizleri” diyerek, baþýný öne eðip selamladý kalabalýðý.

Mendelion’un arkasýndan iki çocuk, Rimone ve Dimone öne çýktý. Ellerini uzatýp, Ohen’i aralarýna aldýlar. Ohen aþaðýlardan Diamore ve Nivyera’ya baktý.
Ýki gülümsemeyi, Mendelion’un yana çekiliþi izledi. Adelinne’nin iki eli Nivyera’ya uzandý, “hoþ geldiniz” dedi. Diamore’un baþýný eðerek selamladýðý Mendelion’un sað eli eline, sol eli omuzuna dokundu dostça. Sonra sarýldýlar, O’nu Iroha ve Neodim, derken diðer insanlar izledi. Birbirine kenetlenmiþ karýþýk bir halka olup, dönmeye baþladýlar geniþ alanda.

Karþýlaþma töreni sona ererken, insanlarla robotipler ellerini sallayarak izleyenleri selamladý. Baþkan, dirseði beli hizasýndaki elini aðýr hareketlerle sallayarak karþýlýk verdi. Sorgu grubu, dirseðini daha yukarýda tuttu. Omuzlarý hizasýndaki kollarýný salladýlar. Scanik en neþeli olanlarýydý yine. Ýki elini dümdüz yukarý kaldýrýp, saða-sola sürekli salladý uzun zaman.

Kalabalýk daðýlýrken, Vathien: “Sýra bizde” dedi.
- Hemen mi Vathien?
- Hemen ve þimdi Elithien,
Elithien güldü.
- Erken deðil mi?
- Her þey zamanýnda yapýlmalý.
- Bu duygulu anlar bile, bir an olsun görevimizi unutturmamalý. Deðil mi?
Hermer susamadý.
- Tam da Vathien’e uygun bir davranýþ.

Vathien Hermer’a þöyle bir baktý, konuþmadý. Baþkan ve yanýndakileri selamlayarak izin istedi. “Ýnsanlarýn yaþam birimi, ziyaretçileriniz var” uyarýsý duyulurken, hareketlendiler.

Yeni bir heyecan dalgasý gezindi Koloni’de. Meraklý bakýþlar giriþe yöneldi, durdular. Mendelion koluna dokunarak Diamore’u da aralarýna aldý, gelenleri karþýlamak için geri döndüler.

- Neden girmiyorsunuz?
- Ýzin var mý?
Mendelion iki elini yana açtý.
- Her yer sizin.
- Evet. Sistem, Econia ve park bizim. Ama yaþam birimi sizin, burada ziyaretçi olan bizleriz.
Mendelion’un mutlu bakýþlarý gökyüzünde gezindikten sonra, Vathien’e döndü.
- Teþekkürler Bay Vathien. Her þey için. Ev sahibi olduðumuza göre, sizi aðýrlamak isteriz.
- Teþekkürler Bay Mendelion. Daha çok görüþeceðiz, þimdi sizi baþ baþa býrakalým.
Ben görevimi yaptým yalnýzca. Doðru olduðunu düþündüðümüz biçimde davranmaya çalýþýyoruz. Görev nedeniyle buradayým,
- Evet.
- Diamore, Nivyera ve Ohen’in sorgulamalarýnýn ilk bölümü tamamlandý. Sorun olmayacaðýný düþündüðümüz için, görüþmenize izin verildi.
- Teþekkürler. Bize her zaman iyi davrandýnýz.
- Burada olmanýz bizim seçimimiz deðil, koþullar. Bunu sonra konuþalým isterseniz.
Ýki tam gününüz var. Bugün ve yarýn sizin. Üçüncü gün sorgu sürdürülmeli.
- Anlýyorum.
Vathien, iki uzun elini yana açýp gülümsedi.
- Görevim sona erdi. Böyle anlarda, artýk yalnýz Vathien diyebilirsiniz. Demelisiniz de! Buna memnun olurum.

Mendelion’un rahatlýðý yüzüne yansýrken, Scanik buradayým diye düþündürmek istedi. Kendine özgü gülümsemesiyle, “iki nature gününüz var” dedi, ansýzýn.

Bakýþlar Scanik’e yöneldi.
- Econia günü. Deðil mi Scanik?
Scanik alttan baktý.
- Ee, evet Bay Vathien. Alýþkanlýktan öyle söyledim. Econ, Econia günü elbette. Özür dilerim.
- Bu kulaða daha doðru geliyor Scanik.
Gülüþmeler arasýnda Scanik geriledi, izleyenlerin arasýna karýþtý.

Vathien zoraki gülümsedi. Yeniden Mendelion’a dönerken, gülümsemesi normal görünüyordu.
- Hepsi bu. Bir isteðiniz, ya da böyle günler için eksik olduðunu düþündüðünüz bir þey var mý?
Mendelion yanýndakilere baktý. Iroha, hayýr anlamýnda baþýný iki yana salladý. Neodim, “bence yok” dedi, keyifle. Diamore: “Burada olmak yeterli” dedi, mýrýldanarak.
- Teþekkürler Vathien.

Vathien sað elini dirseðinden geriye doðru bükerek, parmaklarýný birleþtirdi. “Öyleyse, size ait zamaný, bütünüyle sizlere býrakalým. Ýyi eðlenceler ve sizin söylediðiniz gibi, hoþça kalýn.” Yanýt birlikte verildi. “Teþekkürler, hoþça kalýn.”

Enerji perdesindeki soluk bölümün yeniden koyulaþmasýný uyarý izledi: “Birim ziyareti sona erdi.”

Ýnsanlarla robotipler izlenen iken izleyen olup, sessizce daðýlan kalabalýða bakýndýlar. Þaþkýnlýklarla karýþmýþ sevinç dalgalarýnýn sesini, bu kez dýþarý yansýtmadýlar.
Park normal görünümüne kavuþurken hareketlendiler. Aralarýnda konuþup, þakalaþarak birimin içlerine doðru yollandýlar.

***

Geniþ, açýk alan geride kalýrken Diamore durdu. Düþünceli, uzun bakýþlarýyla çevreyi gözden geçirdi birkaç kez. Kimse konuþmazken, neden sonra insanlara döndü, gülerek: “Ýnsanlar, her yerde kendi dünyasýný kuruyor sanýrým” dedi. Kalabalýktan yaptýklarýyla gurur duyduðunu belirten, mutlu sesler yükseldi.
Mendelion, “robotipler de öyle” dedi. “Robotipler” dedi, Diamore. “Onlar da insan yaþamýnýn bir parçasý deðil mi?” Konuþmayý Neodim sonlandýrdý. “Üstelik ayrýlmaz bir parçasý.” Neþeli konuþmalar arasýnda, Diamore da kalabalýða karýþtý. Yüksek aðaçlarýn altýnda kývrýlarak uzayýp giden yolda, neþeleri adýmlarýna yansýrken, gözlerden kayboldular.

Yaþam birimi, 61 yýl sonra sayýlarý yüz yirmi dörde ulaþan insanlar için yeterli görünüyordu. Yüz yirmi dört insandan oluþan birim yaþayanlarýnýn -ki kendilerine Koloni adýný vermiþlerdi- en küçüðü, insanlarýn zaman hesabýna göre beþ buçuk yaþýndaki Eron adlý erkek çocuðuydu. Koloni’nin en büyüðü yüz yetmiþ iki yaþýndaki, davranýþ bilimleri uzmaný Hydenen’di. Ýþte bu Koloni, 10 kilometre uzunluk, 2.8 kilometre geniþliðindeki alanda yaþýyordu.
10 kilometrelik uzun kenar, geniþ yola paraleldi. Saðýnda, Econia’nýn batý yönünde sona erdiði yerde, farklý bir yaþam biçimine ayrýlmýþ alan baþlýyor, bu sýralama uzayýp gidiyordu.
Sol yönü, geniþ yolun ortasýna rastlýyor ve köþe baþýydý. Geniþ yolun ortasýnda, dört yöne uzanan yollarýn birleþtiði geniþ bir alan vardý. Köþe baþýndan kuzey yönüne dönen 2.8 kilometrenin sonunda, yeni bir yaþam biriminin alaný baþlýyordu. O alan da yeni bir köþe oluþturup, geniþ yola paralel ikinci bir yola bakýyordu. Bu genel düzenleme parkýn temel yapýsýný oluþturuyor, benzer büyüklükteki alanlar ayný bölümlere yerleþtirilerek, karmaþa önleniyordu. Park alaný iyi düzenlenmiþti.

Her yolun ortasýndaki alanýn da ortasýnda, ecoron adlý kontrol odalarý vardý. Ecoronlar paralel yollarda da yer alýyor, her þey kontrol altýnda tutulurken, hiçbir þey rastlantýya býrakýlmýyordu.
Ayný uzunluk ve özelliklere sahip sekiz geniþ yollu park; ekoya ve ekoyagillerin farklý aðaçlarýnýn üzerinde að gibi yayýlan kontrol-denetim ve uygulama sistemleriyle, sürekli kontrol ediliyordu. Bütün önlemler farklý yaþam biçimlerinin özel yaþam sýnýrýnda bekletiliyor, gerektiðinde etkinleþtiriliyordu.

Econia’nýn bu yaklaþýmý, yaþam biçimlerine tutuklu ya da zoraki alýkonulduklarýný bir ölçüde unuttururken; daha rahat olabilmelerini saðlýyordu.
Bu nedenlerle Econialýlardan çok, Crezonlara kýzgýndýlar. Kýzgýnlýklarý kendilerine özgü öfke ve düþmanlýkla Crezonlara yöneliyordu. Parkýn farklý yaþamlarýnýn ortak duygusu da buydu. Crezonlara kýzmak, öfkelenmek ve olabilirse, bir gün intikam almak.

Yüksek aðaçlarýn altýnda uzayýp giden yolda keyifle yürürken, Diamore bir an önce birimi tanýmak istiyor, sabýrsýzlanýyordu. Hemen arkalarýnda Ohen, Rimone ve Dimone vardý. Hoplaya-zýplaya yürürken Ohen’e Koloni’yi anlatýyorlardý. Adelinne ve Nivyera mýrýldanarak sohbet ediyor, arada sohbete Froline ve Betille’de katýlýrken, arkadan diðer insanlar geliyordu, neþeli konuþmalar ve davranýþlarýyla.

Neodim, “iþte ortak ve genel yaþam alanýmýz” diyerek sað yanlarýnda, yaklaþýk 500 metre ilerideki küçük tepelerin arasýna serpiþtirilmiþ bina grubunu gösterdi. Diamore durup binalarý incelemeye baþladý, meraklý bakýþlarla. “Ýnsan izleri taþýyor” dedi, gülerek. Iroha, “haklýsýn” dedi. “Alaný verip, sonra ‘siz düzenlemek ister misiniz?’ diye soruyorlar.”

- Yaþamlar, istediðini mi yapýyor?
- Kurallarýyla çeliþmeyen yapýmlara izin veriyorlar.
- Bu yine de iyi. Deðil mi?
- Evet öyle. Ortak bir proje üzerinde anlaþan yaþamlar, birimini isteðine göre düzenleyebiliyor.
- Bu da bir þeydir bence.
- Belli oranda özgürüz. Bu iyi elbette…
Neodim iç geçirdi.
- Yine de, özgür deðiliz.

Diamore düþünceli, tedirgin, biraz da kararsýz görünüyordu. “Belki de, yakýnda özgür olabiliriz.”

Þaþkýnlýkla karýþýk, güzel bir sürprizin izleri dolaþmaya baþladý yüzlerde. Mendelion iki adým atýp sað elini havaya kaldýrdý, Koloni hareketsiz kalýrken yüksek sesle, “Diamore yakýnda özgür kalabileceðimiz söylüyor Koloni” dedi.

Bir anlýk þaþkýn sessizliði, kulaklarý týrmalayan sevinç çýðlýklarý bozdu. Diamore, “Bay Mendelion” dedi, ama sesini duyuramadý ilk anda. Çýðlýklar azalýrken bu kez sesini yükselterek, yeniden “Bay Mendelion” dedi, tedirgin bir tonda. Mendelion, “Diamore, Koloni’nin beklediði haber buydu iþte” dedi, coþkulu. “Sen de gördün.” Diamore, bir kez daha “Bay Mendelion” dedi, sakince.
- Evet Diamore.
- Heyecanýnýzý anlýyorum. Paylaþýyorum da. Ancak, belki demiþtim.
- Belki mi?
- Belki!

Mendelion’un neþeli kahkahalarý uzun sürdü. Diamore sustu, bekledi.
- Belki. Yani olabilir, ama olmayabilir de! Ama bu Diamore’un belkisi. 61 yýl sonra Koloni’yi bulan ve þimdi aramýzda olan Diamore’un. Hayýrdan çok, evet demektir bence. Bak, böyle düþünen yalnýz ben de deðilim. Görmüyor musun?
- Görüyorum Bay Mendelion. Gördüklerimden de çok memnunum.
- Öyleyse?
- Biliyorsunuz, soruþturmamýz sürecek.
- Özgürlükten söz ettin.
- Bir anlaþmadan söz etmiþtim sorgu grubuna. Ama anlaþma konusu, onlarý da aþýyormuþ.
- Görüþmemize izin verdiler. Neden?

Dimore’un yüzünde karýþýk ifadeler dolaþtý. Kararsýz görünüyordu.
- Sanýrým bize inandýlar.
- Sizi tutuklu gibi getirmediler Diamore.
Diamore, bir þey anýmsamaya çalýþýyordu sanki…
- Haklýsýnýz. Bunu düþünmemiþtim.
Gözlerindeki üzgün ifadeyle sürdürdü sözlerini.
- Ýnsan olmak kolay deðil! Henüz kapsamlý düþünemiyorum, ne yazýk ki!
Mendelion baþýný iki yana sallayarak yanýna geldi, elini omuzuna atarak, “üzülme Diamore, bu sana
yakýþmýyor” dedi. Diamore’un üzüntüsü hafiflerken, belkiyi anýmsadý yeniden.
- Anlaþma önerimizi, ciddiye alýrlar mý acaba?
- Bugün buradaydýlar Diamore.
Diamore’un bakýþlarý ýþýldadý.
- Sizce bu yeterli mi?
- Ýlk yeterli adýmý attýðýn anlamýna geliyor. Onlara ne önerdin?
- Yalnýzca anlaþabileceðimizi düþündüðümüzü söyledim.
- Tepkileri ne oldu? Hayýr mý?
- Tepki göstermediler Bay Mendelion.

Mendelion neþelenip, kalabalýða döndü, “Evet Koloni, bir anlaþma için hazýrlanmamýz gerekiyor. Özgürlüðümüz için bir anlaþma, Sizi duyamýyorum.”
Bir anda sevinç çýðlýklarý sýk dallarýn arasýndan süzülerek; çift güneþin aydýnlattýðý Econia atmosferine yükseldi.

***

Ecoron, ikinci kez standart üstü uyardý. Trophanik düþüncelere dalýp gitmiþken, yayýlarak uzandýðý yerden sýçradý. Bir an düþündü. Hiçbir þey rastlantýya býrakýlmaz, býrakýlamazdý. En küçük iþaret, ciddiye alýnmalýydý. Yaþananlarýn etkisiyle, birinci uyarýyý yeterince ciddiye almamasý, baþýna iþ açabilirdi.
Hýzlý hareketlerle ve hemen Senoira’yý aradý. Durumu anlatýp, özür diledi. Senoira, “bir daha olmamalý Trophanik, daha dikkatli olmalýsýn.” diyerek uyardý, bin piþman Trophanik’i. “Ya da sistemden çýk, ama bunun bir de karþýlýðý olacak” diyerek, Econia’da en küçük hatanýn bile affedilmeyeceðini de anýmsattý. Trophanik sýkýldý, keyfi kaçarken mýrýldandý: “Yeterince dikkatli deðilim. Scanik’ten beter, bile bile hatalar yapýyorum sürekli” diyerek, kendisine kýzdý.

Senoira, kontrol ve denetim grubunu bilgilendirdi. Grup, “bu özel bir durum, bakalým neler oluyor?” diyerek, geri-ileri kayýtlarý izledi birkaç kez.

Senoira rahatlayýp, arkasýna yaslandý. “Bakalým anlaþma derken ne, ya da neler önerecekler? Bana bölüm baþkanýný bulun.” Baþkana durumu anlattý. Bölüm baþkaný, grup sorumlularýyla toplantý gerektiðini düþündü. Denetim ve Karar Kurulu düþünceyi onayladý. Ardýndan yönetim merkezi, baþkent Econhill’de acele toplanýldý.

Baþkan, toplantýnýn da baþkanýydý. Bu durum, uzun süre sonra ilk kez yaþanýyordu Econia’da. Önceki eþ toplantý, Crezonlarla savaþ kararýyla sonuçlanmýþtý.

Robotiplerin yakalanmasýndan baþlanarak yaþananlar, bütün yönleriyle anlatýlýp, sunuldu. Oylama yapýldý, ön iki karar alýndý.

Birincisi, çok sayýda Econialýnýn karþý olduðu, Bilinen Yaþam Biçimleri Parký’nýn geleceðiyle ilgiliydi. Parkýn geleceðinin ne olacaðý, iki gün sonra ikinci bölümü baþlayacak olan soruþturmanýn sonucuna göre belirlenecekti. Bu düþünceye bazý katýlýmcýlar “soruþturmayý öne alýp, hemen yapalým” diyerek, karþý çýktý.

Econia’da kurallar kolay bozulmuyordu. Çoðunluk, insanlar ve robotiplere verilen sözün tutulmasý gerektiðini savundu. O ana deðin parktaki yaþam biçimlerine iyi davranýlýp, verilen sözler tutulmuþtu. Bu nedenlerle yaþam biçimleri Econlardan çok Crezonlarý suçluyor, kýzýyor ve intikam yeminleri ediyordu. Þimdi aksine davranmak, anlamsýz ve yanlýþ olurdu. Econia’ya bu yakýþýr düþüncesi, karþý çýkanlarý da etkiledi. Sonunda iki gün beklemeye karar verildi.

Ýkinci karar, zamanla ilgiliydi. Anlaþmayla ne isteneceði artýk biliniyordu. Bilinmeyen, insanlarýn özgürlüklerine karþýlýk ne önerecekleriydi. Olasý önerilere karþý hazýr olmalýydýlar. Bu konuda tahminlerini konuþmak isteyenler için, saatleri aðýr ilerleyen iki günleri vardý.

Uzun saatler tahminler ve neler yapýlabileceði konuþulup, anlatýldý. Sorgu grubunun on dört üyesinin sessizce izlemesi, baþkanýn dikkatini çekti. Yeni bir konuþma isteðinden önce, soran gözlerle Vathien’e baktý, yetinmedi. “Sorgu grubu ne düþünüyor?”

Vathien ayaða kalkýp, herkesi selamladýktan sonra, yerine otururken ses kanalýný açtý.
- Bizler, iki ortak ön karar sonrasý tahminleri konuþmak yerine, ne önereceklerini beklemeyi düþünüyoruz.

Büyük salondaki mýrýldanmalara, açýk sistemlerden yükselen birkaç karþý çýkýþ eklendi. Baþkanýn
uyarýsýyla sessizlik geri geldi.

Karþý çýkanlarýn çoðu, Naturian kökenliydi. Gezegenin adý Nature olduðu zamanlarda gezegene egemenken, daha mutlu olduklarýný düþünen Naturianlar… Þimdi Econlarla bir arada, ama Econlarýn yönetiminde yaþayan, kimileri mutsuz eski egemenler… Naturianlar…

Karþý çýkýþlarýn en güçlüsü Kronen’den gelmiþti ve aralýksýz sürdürüyordu karþý çýkýþlarýný.
- Söyler misin Vathien? Econia adýný verdiðiniz gezegenimizin temel kuralý, en küçük olasýlýklarý dikkate almak ve inceleyip-araþtýrmak deðil midir?
- Ben aksini savunmadým Kronen.
- Evet, doðrudan savunmadýn. Ama olasýlýklarý konuþmayalým diyorsun. Dahasý, sorgu grubu da öyle düþünüyor. Bu çeliþki deðil mi? Olasý önerilere karþý, hazýrlýklý olmamýz gerekmiyor mu?

Vathien’in kýzmasý beklendi. Kýzmadý, ama konuþmasýný sesini yükselterek sürdürdü.
- Ýki gün, hatta iki günden daha az bir zaman sonra tahminlerimizi deðil, somut istekleri konuþacaðýz. Þu an tahmin edilmeye çalýþýlacak bir risk, ya da riskler yok.
Robotipler, yaratýcýlarýyla yaþam biriminde. Yaþam birimi de denetim ve kontrolümüz altýnda. Ayrýca, olasýlýklara karþý her zaman hazýrlýklýyýz.
- Evet, ama ne istediklerini hâlâ bilmiyoruz.
Beklentiler bu kez karþýlýksýz kalmadý. Vathien’in sesi iyice yükselirken, bekleyenler neþelendi.
- Sen, sen bilmiyorsun Kronen. Belki anlayamýyor, ya da anlamak istemiyorsun. Saatlerdir tüm bilgileri paylaþtýk. Ýnsanlar özgürlüklerini isteyecek. Bilmediðimiz, bunun için bize ne önerecekleri. Econ…

Vathien bir an sustu, Kronen ve diðerlerini tek tek süzdü, þimdi daha sakin görünüyordu.
- Econ, hatta Naturian olarak gezegenimizi insanlardan daha iyi koruduðumuzla övünebiliriz.
Ancak, insanlar farklý Kronen. Daha karmaþýk ve iç içe geçmiþ düþünceleri var. Yalnýz tahmin etmeye çalýþarak onlarý anlamamýz zor. Bir Econ için bile zorken, Naturian için, hiç de kolay deðil…

Salonda bir uðultu koptu. Baþkan sessizliði saðlamasý bu kez biraz daha uzun sürdü. Kronen, “sataþma var” derken, baþkan eliyle konuþabileceðini iþaret etti.

Kronen baþkaný baþýyla selamlayarak, Vathien’e döndü.
- Demek Naturianlarý küçümsüyorsun. Önce olasýlýklara karþý hazýrýz, sonra da “sürpriz olabilir” diyorsun. Bu da baþka bir çeliþki deðil mi?
- Çeliþki deðil, gerçekler Kronen. Sistemimiz için yapmamýz gerekenler varken, burada tahminlerimizle zaman kaybetmemeliyiz. Olasýlýklarýn bütünü düþünüldü bence.

Kronen yarý kýzgýn, gülümsedi.
- Vathien her olasýlýðý düþünmüþ… Baþka bir olasýlýk yok ve düþünen de çýkmaz. Vathien demek, Econia demek…
Kronen sustu, bakýþlarý Vathien’e kilitlendi. Vathien güldü.
- Bu kadar mý Kronen?
- Bir de zaman kaybetmekten söz ediyorsun. Belki kaybedilecek baþka þeylerimiz vardýr. Bunlarý konuþmak mý zaman kaybetmek?
- Düþünmedim, düþündük Kronen. Gezegenimiz hâlâ Naturianlarýn yönetiminde olsaydý, bugün olmazdý. Bunu sonra tartýþalým istersen.
Zaman kaybetmeye gelince, üç robotip ve kendilerini Koloni olarak adlandýran yüz yirmi dört insanýn yapacaklarý varsa, bugüne kadar beklemezdiler. Karþýlarýnda koca bir gezegen, dahasý sistem var Kronen. Sen neden söz ediyorsun?
Kronen yerinden kalkýp, salonu gözden geçirdikten sonra, yeniden Vathien’e döndü.
- Uzak olasýlýklar Vathien. Onlardan söz ediyorum.

Hermer’in sesi çýnladý bir anda salonda.
- Bizim bilmediðimiz bir þey mi biliyorsun, Kronen?

Hermer’in sorusu gülüþmelere, kahkahalara neden oldu. Baþkan bu kez karýþmadý, sessizce bekledi. Buruk gülümsemesi sona erecekken, kendini tutamayan Kronen’in uzun kahkahalarýna da kimse karýþmadý.
- Bilmek mi? Üstelik sizlerin bilmediklerini bilmek. Ýlginçsin Hermer. Bilgileri Econlar bizlere veriyor. Egemen olan sizlersiniz, Naturianlar deðil.

Kronen söylenerek yerine otururken baþkanýn, “baþka söz almak isteyen var mý?” sorusunu, Vathien, “tamamlamak istiyorum” diyerek yanýtladý.

- Bu toplantýnýn amacý, Econ ya da Naturian olarak birbirimize üstünlük saðlamaya çalýþmak deðil. Bu toplantýnýn nedeni olan parký, çok isteyerek oluþturmadýk. Bunu da biliyorsunuz.
Robotiplerin geliþiyle park konusu, yaþananlar ve yaþanacaklara baðlý olarak, belki çözümünü de sunacak
bizlere. Ýnsanlarýn kendileri bile deðil, buraya getirilmeden çok önceleri ve zor koþullarda ürettikleri robotipler neden olabilir bu çözüme. Bu nedenle insanlarý, onlarýn bir sözüyle artýk daha fazla hafife almamalýyýz. Onlara bir özür borcumuz olduðunu bile düþünüyorum. Sanýrým, insanlar da bize teþekkür borçlu olduklarýný düþünüyor.

- Bunlar kiþisel düþüncelerin Vathien.
- Düþüncelerimin bazý bölümlerine katýlmayanlar var. Ancak, genel olarak hayýr Kronen. Sorgu grubu baþkaný olarak, grup adýna konuþuyorum.

Sorgu grubunun on dört üyesinin görsel onayý, baþkanýn arkasýndaki büyük ekranda sunuldu. Kronen sustu, Vathien tamamladý: “Yalnýzca üç robotip böyle bir sonuca neden olabilecekse, Ekselior’da bekleyen on beþ robotipi de unutmamalýyýz. Bu iki günde, öncelikle onlarla ilgilenmeliyiz.”

Econia’da ilkler yaþanýyordu o günlerde. Ýlk kez, bir toplantý da bu ilklerden payýný alýyordu. Katýlanlar önlerindeki ekranlarda ve baþkanýn arkasýndaki büyük ekranda her þeyi izleyip, konuþulanlarý dinleyebilirdi. Ama ilkler zamanýydý ve özellikle son bölümlerde Vathien’i gözleriyle izleyip, dinliyorlardý.

Vathien’in son sözleri, genel olarak onaylayan bir uðultuya neden oldu uzun zaman. Baþka söz isteyen çýkmadý.

Toplantý sonuç raporu, onaylayanlar ve onaylamayanlar belirtilerek büyük ekranda sunuldu. Bu ilginç toplantý, robotiplerin sorgularý sonrasý yeniden toplanma kararýyla sona erdi.

***

Hafif rüzgâr, yüksek ekoya aðaçlarýnýn sýk yapraklarýyla doðal bir senfoniyi seslendirirken; Koloni ve robotiplere “hoþ geldiniz” diyordu…

Diamore çevredeki her detayý dikkatle izleyip, arada konuþmalara katýlýyordu. Birkaç adým arkalarýnda, Nivyera, Adelline, Froline ve Betille vardý. Ohen, Rimone ve Dimone çimenlerden-aðaçlara koþturup, küçük tepeleri çýkýp iniyordu. Üçlüye her an yeni bir çocuk katýlýrken, neþeli çýðlýklar birbirine karýþýp, uzayýp giden yeþillikler arasýnda yankýlanýyordu. Koloni batý sýnýrýna yaklaþýrken her þey normal, herkes memnun görünüyordu.

Yol biraz sonra þýrýl þýrýl akan bir dereyle sýnýrlý, toprak zeminli geniþ bir alanla karýþtý. Tahta köprüyü adýmlamaya baþladýlar.

Diamore, bir zaman dereyi izledi.
- Nevron’da suyu zor elde ediyorduk Bay Mendelion.
- Evet Diamore. Nevron’da yaþamak için çok çaba harcamamýz gerekiyordu. Econia’nýn doðal yapýsý, bizim için çok uygun.
- Burada mutlu musunuz?
- Bir yandan evet, diðer yandan hayýr. Sizi orada býrakmak çok da hoþumuza gitmedi.
Diamore aðýr aðýr konuþtu.
- Ýnsanlarýn bir sözü geldi aklýma.
- Hangisi?
- “Hiç bir mutluluk tam deðildir.” Söylediðinize uygun sanýrým.

Mendelion buruk gülümsedi, Iroha konuþmaya niyetli görünüyordu. Beklediler.
- Crezonlar için ölünceye dek çalýþmaktansa, burada olmak daha iyi elbette. Eðer mutluluk buysa, mutluyuz denilebilir. Diðer yandan bir zamanlar özgürken, þimdi ziyaretçilere sunulan ilginç canlýlar olarak mutlu olduðumuzu kim söyleyebilir?

Kalabalýk köprüyü geçip giderken, arkada kaldýlar. Neodim, “haydi Koloni’den ayrýlma zamaný deðil” dedi, gülerek. Adýmlarý hýzlandý, kalabalýða karýþtýlar.

Ýnsanlarýn özlemlerinden örnekler sunan manzara, ilerledikçe deðiþiyordu. Deðiþmeyen, þimdi çok uzak anýlarda kalan ilk yurtlarýndakine benzer görüntülerdi.

Açýk bir alaný geçerken Diamore, ana yola paralel raylý sistemi iþaret etti.
- Sýk kullanýyor musunuz?
Mendelion güldü.
- Yürümekten sýkýldýn mý?

Iroha kahkahalarýný özgür býraktý.
- Belki de yorulmuþtur.
“Diamore mu?” dedi, þaþkýnlýkla Neodim. Diamore da güldü, ama insanlarýn coþkusundan uzak olduðunu düþündü. Ýçinde adlandýramadýðý bir sýkýntý dalgasý dolaþtý, belli etmemeye çalýþtý.

“Eskiden ‘tren’ denirdi, onunla dolaþalým mý?” Diamore önce üzerine alýnmadý,
- Ýster misin Diamore?
Diamore þaþýrdý.
- Ben mi?

Iroha ilgisiz kalamadý.
- Burada, hatta evrende baþka Diamore var mý? Bence yoktur. Econia sana pek yaramadý galiba!

Neodim daha ciddiydi.
- Beslenme, yani bakým periyodun aksadý mý?
- Ha, hayýr Bay Neodim.
Biraz düþündü.
- Daha iki günümüz var. Econia günüyle yani.
- Ýyi o zaman. Þimdi ne yapýyoruz?

Iroha neþeliydi yine.
- Yürüyoruz.
- Sürdürelim mi?

Araya Mendelion girdi.
- Ne dersin Diamore?
- Siz nasýl isterseniz. Þeyyy… Yoruldunuz mu?
- Hayýr Diamore. Konuk olan sensin.
- Yürüyelim öyleyse. Sýnýrý merak ediyorum.
- Anlaþtýk. Bakalým Koloni ne düþünüyor?

Mendelion’un sað eli bir kez daha kalktý, kalabalýk durdu. “Biz yürümeyi sürdüreceðiz. Koloni ne düþünüyor?”

Yorulduðunu düþünenler az deðildi. Büyük grup yorulanlara katýldý, sola dönüp tren yoluna yürüdüler. Slabien kontrol panelinin kapaðýný açýp, birkaç noktaya dokundu. Az sonra tren gelip, sessizce önlerinde durdu. Yorgunlarla, çocuklar trene binerken, akþam görüþmek üzere vedalaþtýlar.

Küçük grup yürümeyi sürdürdü. Econia gününün on yedinci saatinde, biraz ileride yeni bir alaný sýnýrlayan dere kenarýnda mola verdiler. Herkes beðendiði bir yere oturup, uzandý.
Bir zaman konuþmadýlar. Aðaçlarýn, rüzgârýn, yapraklarýn ve suyun sesini, daha çok da kendilerini dinlediler, dile getirmeden.

Diamore, en huzursuz olanýn kendisi olduðunu düþünüyordu. Az önce insanlarý yeterine anlayamamýþtý. O günden önce bu düþünce, her geçen gün geliþen aklýnýn ucundan bile geçmemiþti. “Acaba, Econia’dan mý etkilendim, bir biçimde?” düþüncesi, kafasýný kurcalýyordu.
Yoksa baþka bir neden, o ana deðin bilmediði bir nedenle mi karþý karþýyaydý? Belki yýllar insanlarý deðiþtirmiþti ve bunu yeni fark ediyordu.
Oturduðu yerde ekoya aðaçlarýnýn yüksek dallarýndaki yapraklarýna bakarken güldü düþüncelerine. Henüz birkaç saattir birlikteydiler. Yýllar sonra bazý deðiþikleri hemen üstlenip, olumsuz düþünmemeliydi. Bu düþünce hoþuna gitti. Ellerini ensesinde baðlayarak sýrtüstü çimenlere uzanýp ta tepelerde, ince dallarda sallanan yapraklarý izlemeye baþladý, keyifle.

Günün yirminci saatinde bir araya geldiler, Güzel akþamda kimse kapalý kalmak istemiyordu. Sosyal yaþam bölümlerinin yer alýp, sarmaþýklarýn sarmaladýðý, büyük binanýn önündeki geniþ alanda toplandýlar.

Yüzlerce, belki de binlerce yýllýk eðlence biçimlerini bir araya getirdiler. Aðaçlarýn alt dallarýna ýþýk kaynaklarý asýldý, sýra sýra. Farklý malzemelerden yapýlmýþ, rengarenk fenerler aydýnlattý geniþ alaný. Masalar alanýn dört bir yanýna yerleþtirildi. Ortadaki büyük masa grubunda Ýçecek ve yiyecekler sýralandý.
Hafiften bir müzik kulaklarý okþadý, masalarýn arasýnda dans edenler dönerken, eðlence baþladý.

Saatler geceye yaklaþýrken çocuklar ve isteyenler yataklarýna yollandý. Kalanlar, hafif rüzgâr eþliðinde gecenin keyfini çýkarmayý sürdürdü. Müzik yavaþlarken, dans edenler azaldý. Ýçecek ve yiyecekler daha aðýr hareketlerle içilip, yenildi. Sesler azalarak mýrýltýlara, fýsýltýlara dönüþmeye, konuþmalarýn arasý uzamaya baþladý.

Ýyice yayýlmýþ Iroha, toparlanýp dirseklerini masaya dayadý. “Sonunda anladým sanýrým” dedi, fýsýldayarak.
Neodim, “neyi anladýn?” diye sordu, ilgisiz bir tonda.
-Diamore’un neden aksýyor göründüðünü.
Neodim ve Mendelion’un bakýþlarý, ayný anda Iroha’ya döndü merakla. “Aradan uzun zaman geçti” dedi, Mendelion. “Sizce aksamýyor mu?” diye sordu, Iroha.

Bakýþlarý Diamore’u, sol karþýlarýndaki masada buldu. Masayý paylaþtýklarýna bir þeyler anlatýyordu. Herkesin gevþemiþ göründüðü o anda, Diamore’u dinleyenler daha diri görünüyordu.

“Hiç de aksamýþ görünmüyor!” dedi, Neodim.
-Ýlk bakýþta görünmüyor. Ama yürürken, üstelik birden çok konuþmayý anlamakta zorlandý.

Neodim arkasýna yaslanýrken, Mendelion’a baktý.
“61 yýl kendi baþlarýnýn çaresine baktýlar Iroha” dedi Mendelion, Diamore’a bakýnýrken. “Sanki çocuklarýmýzý kendi baþýna büyümeye býraktýk. Býrakmak zorunda kaldýk!”
- Temel neden de bu bence Mendelion. Aþamalý geliþim programýný çok az uygulayabildik.
- Onlar Nevron’da, bizler burada yaþamlarýmýzý sürdürmeye çalýþýrken, her þey planladýðýmýz gibi geliþmedi.
- Bir arada olamadýk. Düþündüklerimizi de yapamadýk.
Neodim sinirlendi.
- Kahrolasý Crezonlar!

“Üretim sonrasý kontrol ve geliþtirme çalýþmalarýmýz aksadý” dedi Mendelion, sýkýntýlý bir sesle. “Geliþim bütünüyle kontrol dýþý kaldý. Yaþadýklarý her þeyden, olumlu ya da olumsuz etkilendiler.”
- Öyle oldu. Kendini çoðu kez bizlere yakýn buluyor. Daha az olmakla birlikte, zaman zaman da uzak buluyor. Hatta yabancý bulduðunu, bulduklarýný bile düþünüyorum. Robotlar çeliþkili davranmaz. Davranmamalý.

Mendelion kokteyl kadehine uzanýrken, Iroha ve Neodim yalnýz býrakmadý. Kadehler tokuþmak üzereyken, Diamore’la göz göze geldiler. Gülümseyerek kadehlerini kaldýrdýlar. Kadehler dudaklarla buluþurken, düþünceleri sessizliðe gömüldü.

“Ýnsani yönü öne çýkmaya çalýþýyor” dedi, Mendelion. “Sadýk dostumuzun içinde çatýþmalar ve çakýþmalar yaþanýyor, þiddetli Nevron fýrtýnalarý gücünde” diyerek, arkasýna yaslandý; gözleri aðaçlarýn tepesinden görünen lacivert gökyüzünde gezinmeye baþladý.

Neodim avuçlarý arasýnda çevirdiði kadehiyle oynarken, “ne yapmalýyýz?” diye sordu. Sesi endiþeliydi. Mendelion endiþeyi yersiz buldu. “Diamore kontrolden çýkmayacaktýr. Genetik bilimci olarak bunu söyleyebilirim. Ancak insani yönünün aðýr basmaya, öne çýkmaya çalýþtýðý da bir gerçek.”
Iroha, Nivyera’ya bakarken düþüncelerini özetledi: “Hücre kökenli yapýyla, elektronik temelli yapý çakýþýyor. Çatýþma sýnýrýndalar ve birbirlerine üstünlük kurmaya çalýþýyorlar.”
Neodim, “öyleyse biz ne yaptýk, canavarlar mý yarattýk?” diye söylendi. Mendelion, “hayýr Neodim, görevimizin baþýnda olamadýk” dedi, sýkýntýlý. Neodim öfkesini saklamadý: “Lanet olasý, baþ belasý Crezonlar. Her þeyin alt üst olmasýna neden oldular. Galaktik baþ belalarý! Sonlarýnýn geldiðini görmeyi nasýl da istiyorum, bir bilseniz.”

Iroha þakalarýna ara vermiþti. O anlarda sakindi.
- Biraz rahatla Neodim. Yapacaklarýmýzý biliyoruz. Ama þu an, bu koþullarda yapamayýz.
- Sorunu biliyoruz, ama bir þey yapamýyoruz!
Iroha yeniden gülümsedi.
- Þimdilik. 61 yýl bekledik, birkaç gün daha bekleyebiliriz.
- Birkaç günde ne deðiþecek ki?

Mendelion’un da söyleyecekleri vardý.
- Deðiþim çoktan baþladý.
- Nasýl emin olabiliyorsun?
- Bugün yaþananlardan sonra, sen neden kötümsersin?

Neodim biraz þaþkýn, Mendelion ve Iroha’ya baktý.
- Kötümser deðilim beyler. 61 yýl yapmadýklarýný, birkaç günde yapacaklarýný, neden düþünelim ki?
Mendelion, bilgiç bir gülümsemeyle baktý Neodim’e
- Onlarla bir anlaþma yapacaðýz.
Neodim kýzdý, sesini yükseltti.
- Onlara ne önereceðiz?
- Hayýr diyemeyecekleri bir þey.
Iroha tamamladý.
- Hatta, bir þeyler Neodim.
Tereddütle karýþýk, kýzgýn baktý Mendelion ve Iroha’ya.
- Nasýl þeyler? Aklýnýzdan benim bilmediðim neler geçiyor?

Iroha eski neþesine kavuþtu bir anda. Gülmeleri, iyice sessizleþmiþ gecede kahkahalara dönüþerek yankýlandý geniþ alanda. Diðerlerinin dikkatini çekince, fýsýldadý: “Gizlimiz, saklýmýz yok Neodim.” Bu kez kendine kýzdý. “Biliyorum da! Daha ne önereceðimizi bile konuþmadýk.” Mendelion da Iroha gibi neþeliydi. “Bunu yarýn konuþacaðýz. Birlikte.”

Mendelion kadehini Neodim’in kadehine vurdu yavaþça. Sonra ayaða kalktý, sesini biraz yükseltti. “Beni dinler misiniz? Günün son altý saati artýk. Ben izin istiyorum, yarýn anlaþmayý konuþacaðýz. Hepinize iyi geceler.”
“Ýyi geceler” dileklerinin ardýndan kadehler buluþabildikleriyle tokuþtu, uzaktakilerle bakýþýrken, dudaklarla buluþtu.

Mendelion, Iroha ve Neodim’le birlikte ayrýlanlardan sonra, geniþ alan daha da sessizleþti. Geride birkaç insanla, düþünceli görünen Diamore ve Nivyera kaldý.

***

Çok geçmeden, Diamore’la Nivyera yalnýz kaldý.
Nivyera insanlarla karþýlaþtýktan sonra Diamore’un farklý davrandýðýný, bir þeylerin yolunda gitmediðini düþünüyordu. Sessiz, ama meraklý bakýþlarý Diamore’a kilitlendi.

Diamore dalgýn bakýþlarla çevreyi süzerken, bir aðacýn gövdesine yaslanýp ayaklarýný vücuduna doðru çekti. Elleriyle ayaklarýný baðladý, öne-arkaya sallanmaya baþladý. Nivyera daha fazla dayanamadý.
- Diamore,
- Evet Nivyera.
- Sorun ne?

Ayaklarýný serbest býraktý. Ellerini çimenlere dayayýp, aðaca iyice yaslanýrken Nivyera’ya baktý. Bakýþlarýnda, endiþeden aldýrmazlýða uzayan her anlam vardý. Daha çok da kararsýzdý.
- Emin deðilim Nivyera. Belki, sorun bile yoktur. Kýsa zamandaki deðiþiklikler, beni etkilemiþ olabilir. Tam olarak bilemiyorum.
- Yine de biraz farklýsýn. Ýnsanlarla karþýlaþtýðýmýzdan beri…

Diamore konuþmadý. Aðaçtan sýyrýlýp, sýrtüstü yere uzandý. Dalgýn bakýþlarý, en tepedeki dallarý delip geçip küçüklü-büyüklü yýldýzlarda gezinmeye baþladý. Sonra yan döndü, sað eliyle çenesini desteklerken Nivyera’ya baktý. Neþesi yavaþ yavaþ yerine geliyordu…
- Amacýmýza ulaþýnca, boþlukta kaldým belki de… Üstelik bir anda… Kendimi buna hazýrlamamýþým anlaþýlan.

Nivyera güldü.
- Hepsi buysa, bu sevindirici.
- Baþka ne olabilir ki?
- Bilmiyorum. Kendinden eskiden olduðu gibi emin görünmüyorsun.

Diamore bu kez yüzüstü uzandý. Bakýþlarý genel yaþam alanlarýyla karþýlaþtý, güldü.
- Onlarý bulduk. Uzun süren görevimiz sona erdi. Yeniden gerçek görevlerimize, yardýmcýlýklarýmýza dönebiliriz. Bu durumda birden kendimi aðýr sorumluluklardan kurtulmuþ bulunca, rahatladým sanýrým.

Nivyera rahat deðildi.
- Soruþturmamýz henüz sonuçlanmadý.
- Anlatacaklarýmýz belli. Anlaþmayý artýk insanlar, yaratýcýlarýmýz önerecek.
- Bu iyi olacak. Yorulmuþtuk, biraz dinlenmek bize de iyi gelecek.

Diamore’un þen kahkahalarý çýnladý sessizlikte. Önce þaþýran Nivyera da katýldý kahkahalarýna.
- Yorulmak, yorulmak mý Nivyera? Robotlar yorulmaz ki!
Nivyera birkaç tutam çimen koparýp Diamore’a attý, art arda.
“Bizler robotuz. Robotlar yorulmaz ki Nivyera” dedi, gülerken. “Ama bizler farklýyýz Diamore. Bizler robotipiz.” dedi, sýkýntýyla karýþýk, memnun bir tonda.
Diamore aniden doðruldu. Neþesi, düþüncelere býraktý yerini. Yine de güldü. “Öyle olmasaydýk, bunlarý konuþuyor olmazdýk ki!”
- Ýnsani yanýmýz, daha yorucu bence…
- Beni etkileyen de bu sanýrým.
- Sanýrým öyle.

Sýrtüstü uzandýlar. Diamore’un meraklý bakýþlarý yýldýzlarda gezinirken; Nivyera, yan gözle Diamore’u süzdü.
- Ne çok yýldýz var.
- Her yer onlarla dolu.
- Ne düþünüyorsun Diamore?
- Yaþam Nivyera, yaþamý düþünüyorum. Aklým erdiðince anlayabilmeye çalýþýyorum.
- Ne anlýyorsun?
- Evrenin çok, çok küçük bir bölümünü biliyoruz. Þu an gördüklerimiz, bildiklerimizden de az.
- Acaba o yýldýzlarda, çevrelerinde neler oluyor?
- Bilmeyi çok isterdim.
- Evren geniþ, çok da büyük.
- Çoktan da çok…

Sessizlik geri geldi, bu kez daha uzun sürdü.

- Nivyera,
- Hýýý!
- Ohen nerede?
- Çocuklarýn burada nelerle zaman geçirdiðini, nasýl yaþadýklarýný merak ediyordu.
- O da farklý davrandý mý sence?
- Ohen deðiþemez Diamore. Her çocuk gibi, oyunlar daha çok ilgisini çekiyor.
- O hep çocuk kalacak.
- Bunu biz istedik.
- Bir gün nedenini merak edebilir!
- Bunu isterken düþünmeliydik!
- Crezonlardan habersizdik Nivyera. Ýnsanlarla 61 yýl ayrý kalacaðýmýzý bilemezdik.
Nivyera sýkýntýyla iç geçirdi, sesi titredi.
- Bilemezdik Diamore. Bundan sonra ne olacak acaba?

Diamore Nivyera’ya döndü, bu kez baðdaþ kurup oturdu.
- Eðer özgür kalabilirsek, yapýlacak çok iþimiz olacak. Nevron, Crezonlar ve diðerleri. Ýnsanlarýn bizleri yeniden deðerlendirmesi de gerekecek.
- Bunu konuþtunuz mu?
- Yolunda gitmeyenlerin herkes farkýnda. Ama gerçekler farklý sýralanýyor. Önce soruþturma ve olabilirse anlaþmaya çalýþacaðýz. Sonra da diðerleri…
- Belki soruþturma tamamlanmadan anlaþma yapýlabilir. Özellikle Bay Mendelion, çok umutluydu bugün.
- Yine de bizim durumumuz sonraya kalacak. Buradan Econlarýn yardýmý olmadan da gidemeyiz.
- Þu anlaþma, bir an önce olsa!
- Olacak Nivyera. Olmalý. Bu aþamadan sonra olmamasý garip olur. Econlar da anlaþmadan yana.
- Onlara, üstelik bu durumda, karþýlýk olarak ne verebiliriz ki?
- Bunu yarýn konuþacaðýz.
- Umarým anlaþma olur.
- Olacak Nivyera.
- Kararlý Diamore geri döndü.

Diamore güldü.
- Hep buradaydým. Ama haklýsýn, biraz kararsýz kaldýðým anlar oldu.
- Döneceðimiz yerde bizi iyi bir yaþam beklemiyor.
- Kötümser olma. Dönüþümüz farklý olacak bence.
- Bana söylemediðin bir þey var mý Diamore?
- Sakladýðým bir þey yok. Bir düþüncem var.
- Düþüncen mi?
- Bizim de, özellikle insanlarýn Econlar için yapabilecekleri var.
- Bu güzel haber.
- Dönüþümüz faklý olacak Nivyera. Turist gibi dönmeyeceðiz. Þimdi bu anlarýn keyfini çýkaralým.

Diamore ve Nivyera birbirlerine sokulup, ayný aðacýn gövdesine yaslandý. Sessizce çevreyi, yýldýzlarý izlerken, evrenin derinliklerine karýþtýlar.

Sonra melodik, tatlý bir uyarý gezindi gecenin dinginliðinde: “Yeni bir Econia günü baþlýyor. Yeni gün, her þey daha güzel olacak.”

***

Yeni gün, bir baþka yenilikle geldi. Ýlk kez, Denetim ve Karar Kurulu, sorgu grubuyla birlikte toplandý o sabah. Baþkan Probethien, toplantý nedenini açýkladý.

Katýlýmcýlar, o aþamada uzun konuþmalarýn gerekli olmadýðýný düþünüyordu.

Vathien grup adýna konuþtu. “Bizler, öneri ya da önerileri beklemeyi uygun buluyoruz” dedi, yine. Probethien, “uzak olasýlýk olarak düþüncesi olan var mý?” diye sordu. Tek istekli Vathien’di.
- Ýnsanlar özgür olmak istiyor. Bizim evet diyebileceðimiz önerileri düþünüyorlardýr.
- Düþünmediðimiz bir öneri olabilir mi? Hazýrlýksýz yakalanmayalým.
- Sanmýyorum. Eksikliklerini kabul edilebilir bir öneriyle dengelemeye çalýþacaklardýr. Asýl sorun olarak, bu denge konusunu gördüklerini düþünüyorum. Sanýrým, bizim için de sorun olarak görünen bu.
- Bu sonuca hazýr mýyýz? Özgür olunca, Crezonlar yeniden insanlara saldýrmayacak mý Vathien? Onlarý kim koruyacak?
- Asla vazgeçmediler. Yine deneyeceklerdir, ama bu kez insanlar yalnýz olmayacak.
- Bu kez neden kolay olmayacaðýný düþünüyorsun? Deðiþen ne? Ýnsanlar için Crezonlarla savaþmayý mý öneriyorsun? Savaþý kolay kazanmamýþtýk.
- Savaþ istemiyorum. Ama gerekirse, önce kendimiz için savaþmak zorundayýz. Savaþ kapýda ve bunu biz istemedik, baþlatmadýk da!
Bazý yaþam biçimlerini Crezonlardan kurtarabiliyoruz. Bu onlarý durdurmuyor bile. Yine her yere saldýrýyorlar. Bize de saldýrmýþlardý. Þu an da aralýksýz Nevron’a saldýrýyorlar. Baþka bölgelerde rahat durduklarýný da düþünemeyiz. Düþünen var mý?

Yanýt yoktu. Vathien ilgiyle dinlenip, izleniyordu.
- Gerçek þu ki, Crezonlarla anlaþma yapýlamaz. Yapýlamýyor da! Bu böyle sürüp gidemez bence. Artýk kalýcý bir çözüm zamaný diye düþünüyorum.

Salon hareketlendi, konuþmalar, tartýþmalar baþladý. Karar kurulu baþkaný Syrobe’nin söyleyecekleri vardý:
- Yüz yirmi dört insan ve biri çocuk üç robotip, Ekselior’daki on beþ robotipi de eklersek; bütün bunlarýn gücümüze güç kattýðýný mý düþünüyorsun Vathien?

Vathien ayaða kalktý.
- Hayýr. Düþüncem sayýsal ve silahlý güç deðil. Birliðin gücü.

Salonda heyecanlý bir dalgalanma oldu. Probethien önce sessizliði saðladý. “Nasýl bir birlik düþünüyorsun, aklýndan neler geçiyor Vathien?” diye sordu.

- Farklý yaþamlarýn, farklý özelliklerinin birliðinden söz ediyorum.
Üç uzun parmaðýný yumruk yaptý, vücuduna çevirip sallarken sesi yükseldi.
- Farklý düþüncelerin, güçlerin birliðinden söz ediyorum.
- Parktan vaz mý geçelim?
- Parktan vazgeçmemiz de gerekmiyor. Park kalacak. Ýçindekiler, daha doðrusu içindeki zeki yaþam biçimleri özgür olacak.

Syrobe güldü.
- Karar vermiþ görünüyorsun Vathien.
Vathien baþýný iki yana salladý.
- Hayýr, bu beni aþar. Karar veremem, ama düþüncelerimde kararlýyým. Söylediklerimin öneriler olarak düþünülmesini bekliyorum. Bu toplantýnýn amacý da bu deðil miydi?

Vathien bu denli kararlýysa, bir bildiði olmalýydý… Bu da izleyenlerin merakýný her an arttýrýyordu.

- Bu kadar mý Vathien?
- Hayýr Baþkan Probethien, izninizle tamamlamak istiyorum.

Probethien, eliyle yol gösterir gibi, “söz sende” dedi.

- Öncelikle park kalacak. Böylece Econia bu konuyu tartýþmakla zaman yitirmeyecek.
- Bizimle savaþýn, sonra parka dönün demeyeceðiz her halde?
- Buna da hayýr. Aradan uzun zaman geçtiði için, unutulmuþ görünen bir projeden söz ediyorum.

Soruyu genç Classies sormuþtu. Gerçekten de projeyi unutmuþ görünüyordu. Vathien neþeyle sürdürdü sözlerini.
- Bu biçimiyle sonlandýrýlmasý kararýný alýrsak, yaþamlarýn model örnekleri, yine yer alacak parkta.

Baþýný sallayarak, “þu eski proje” dedi, Bierry.
- Evet Bierry, o proje.
- Ek kaynak, çok kredi gerekmeyecek mi? Bütün o canlýlarýn modellerini yapmak, beceri ve zaman da ister ayrýca.

Vathien iyice neþelendi.
- Parkýn geliri, giderlerini karþýlýyor. Birimlerin bazýlarý da kendi alanlarýnda yaptýklarýyla yaþamlarýný sürdürürken; yeni giderlerin oluþmasýna izin vermiyor. Örnek olarak Breksialarla Nemidyenler, Surbienler ve Koloni gösterilebilir.

Classies inanamýyor görünüyordu, güldü.
- Ýnsanlara özel bir ilgi duyuyorsun galiba, Vathien?

Vathien, Classies’in neþesini paylaþtý, arttýrarak sürdürdü.
- Onlar, gerçekten de özeller… Özellikle de model yapýmlarýnda. Yaptýklarý da gözlerimizin önünde, yaratýcýlarýný arayan robotlar, robotipler.
- Bizim de robotlarýmýz var.
- Programlandýklarý iþleri yapan robotlar.
- Onlarýn robotlarýný özel yapan ne? Yaratýcýlarýný arama özelliðini, biz de ekleyebiliriz robotlarýmýzýn programlarýna.
- Evet ekleyebiliriz. Ama onlarýn robotlarý… yani robotipleri, standart robotlarý da üretiyor. Üstelik aralýksýz. Aralýksýz saldýran Crezonlarý, aralýksýz püskürterek, çýlgýna da çeviriyorlar. 61 yýldýr yapýyorlar bunu. Crezonlar bir türlü yenemedikleri robotlarý, mutlaka yenmek istiyor. O kadar kýzgýnlar ki, güçlerinin önemli bölümü Nevron çevresinde. Bu iyi bir olanak deðil mi, bu olanaðý deðerlendirmeyecek miyiz?

General Trothienn güldü, ama konuþmadý. Bierry’in yüzündeki ifade, hayal kýrýklýðýydý.

- Ne deðiþir ki Vathien? Sayýlarýný tahmin bile edemiyoruz. Durduk yerde çoðalýyorlar sanki!
- Doðru, öyle oluyor Bierry. Ancak bu denli önemsedikleri bir savaþý kaybetmeleri, kontrollerini bütünüyle kaybetmelerine de neden olabilir!
- Haklýsýn. Bence de öyle olur ve bu kez de her yere saldýrýrlar. Her yere çýlgýnca saldýran sayýsýz Crezon. Düþünmek bile istemiyorum.
- Düþünmeyecekler, yalnýzca saldýracaklar.
- Her yeri yakýp yýkacaklar. Onlara katýlacaklarý da unutma.
- Bizi yakýp, yýkamadýlar.
Gülerek Bierry’e baktý.
- Üstelik, biz de yalnýz deðiliz.

Salonda bir uðultu baþladý. Baþkan uyarmak yerine, General Trothienn’le konuþtu. Sonra sessizliði saðlayýp, Vathien’e döndü.

- Birkaç yüz farklý canlý mý, seni bu denli heyecanlandýrýyor Vathien?
- Askeri güçten söz etmiyorum. Breksialar güvenilir, Nemidyenler inatçý ve dayanýklý, Surbienler savaþçýdýr.
- Ya insanlar!

Vathien iyice coþtu.
- Ýnsanlar… Biraz delidolular. Onlarý çýlgýn da buluyorum. Hem savaþýr, hem de savaþtýrýrlar. Gerçek savaþçýlarýmýzý onlar üretecek. Biz de bu olanaðý saðlamalýyýz onlara. Crezonlarý ve yandaþlarýný her yandan kuþatýrsak, öfkeleri artacak.
Bir de bizlerle savaþmak zorunda kalacaklar. Geçmiþte baþa çýkamadýklarý Econia ile savaþamayacaklar. Bunu isteseler bile, yine baþaramayacaklar. Karar sizlerin.

Vathien yerine otururken, oturanlar ayaða kalktý. Cýlýz birkaç karþý çýkýþ, yoðun ve coþkulu seslerin arasýnda duyulmadý bile. Sesler yerini alkýþlara býrakýrken, yerlerine oturdular ve sessizlik geri geldi.

Oylama Vathien’in düþüncelerini onayladý, ezici çoðunlukla ve toplantý yeni günün on birinci saatinde. sona erdi.

***

Ayný saatte Koloni, on ikinci saatteki toplantý için hazýrlanýyordu. Gece eðlendikleri alan elden geçirilip, toplantý için yeniden düzenlendi. Bu kez ciddi bir konuyu tartýþacak konuklarýný beklemeye baþladý. Sonunda zaman gelip çattý. On ikinci saatten önce, herkes oradaydý.

Parkýn ana yoluna paralel tepenin kenarýndaki masada Mendelion, Iroha, Neodim ve Diamore oturuyordu. Diðer masalar birkaç adým öteden baþlayarak sýralanmýþtý. Masalar yerine, çimenlerin üzerinde oturanlarýn da dikkatli bakýþlarý tek masaya kilitlenmiþ, kulaklarý duymak istedikleri için hazýrdý. Yanlarýnda getirdikleri oyuncaklarýyla sessizce oynayan çocuklar bile gelmiþti.

Mendelion’un sað kolu bu kez oturduðu yerde, bir kez daha havaya kalktý. Gözler dört oldu, kulaklar sonuna deðin açýldý.

Alanda insani çýt çýkmazken, hafif rüzgâr ilk sözleri taþýdý kulaklar arasýnda. “Merhaba Koloni. Bugün bizim için önemli, çok önemli bir gün... Özgürlüðümüzün bedelini birlikte belirlemek için buradayýz. Söz almak isteyen var mý?”

Bir alkýþ tufaný koptu, uzun sürdü. Herkes memnun, kimse konuþmaya hevesli görünmüyordu. Konuþmak deðil dinlemek, duymak istiyorlardý.

Uzun yýllar önce Serium’a ulaþmaya çalýþan insanlarla gitmek yerine, Mendelion ve arkadaþlarýyla kalmayý seçmiþlerdi.
Mendelion tartýþmasýz liderleriydi ve önce O’nu dinlemek istiyorlardý. Bir çýkýþ yolu bulduðunu düþünüp, O’na güveniyorlardý. Üstelik Iroha ve Neodim de oradaydý. Bu üçlüye katýlma nedenlerinden biri Diamore da hemen yanlarýnda, Koloni’yle birlikteydi.
Uzayýn yabancýsý olduklarý bir köþesinde birlikteydiler. Ayrý kaldýklarýyla yeniden bir araya gelebilme zamanýydý. Bunun için Econlarla anlaþabilmek istiyorlardý. Þimdi Econlarýn “hayýr” diyemeyeceði bir anlaþmayý önce belirlemek, sonra da sunmanýn tam ve zorunlu zamanýydý.

“Önce özgürlüðümüze karþýlýk, Econia’ya ne önereceðimizi belirlemeliyiz. Onlarda olmayan, bizim verebileceðimiz neyimiz var? Bu sorunun karþýlýðýný bulmalýyýz.” dedi, heyecanla Mendelion.

Sesler birbirine karýþýp yükselirken, Mendelion girdi araya.

“Econia’da bu parký istemeyenler çok. Park, Econia için tuhaf bir açmaz. Yaþamlarý Crezonlarýn elinden kurtarmak için yola çýktýlar. Crezonlar durmayý zaten hiç düþünmediðinden, ellerinden kurtarýlacak yaþamlar sürekli arttý. Bu durum, Econia’yý hiç de istemediði halde Crezonlarla sürekli görüþmek zorunda býraktý. Bundan da hiç hoþlanmadýlar aslýnda. Bu zoraki iliþkiler bile, Crezonlarýn geçmiþte Econia’ya saldýrmasýna engel olamadý. Kendilerine güvendikleri anda bunu yine deneyeceklerdir kuþkusuz. Kör intikam duygularý, onlar için her þeyin önünde.”

Sesler öfkeli haykýrýþlara dönüþürken Hydenen ayaða kalkýp: “Bu an çok önemli, sözlerini bitirmesini bekleyelim” diyerek, sessizliði saðladý.
Mendelion, baþýný hafifçe eðerek gülümsedi. Hydenen de teþekküre karþýlýk vererek yerine oturdu.

“Econia bu açmazdan kurtulmak istiyor. Yaþamlarý kurtarmanýn, Crezonlardan kurtulmak, dahasý onlarý durdurmak anlamýna gelmediðini de biliyorlar. Önerimiz de bununla ilgili olmalý diye düþünüyorum.”
Herkes tüm dikkatiyle dinlerken, çýt çýkmadý.
“Önerimizin adý: Koloni’yi özgür býrakmak, Crezonlardan kurtulmaktýr olmalý. Olabilir diye düþünüyorum.”

Aralarýnda çekimserler, hatta kötümserler de vardý. Koloni’de çekimser denince ilk akla gelen Gladien’di.
- Özgürlüðümüze kavuþursak ne yapacaðýz, nerede yaþayacaðýz? Econlar burada kalmamýza izin verir mi, dahasý biz bunu ister miyiz? Tüm olumsuzluklarýna raðmen Nevron’a dönmek zorunda kalabiliriz. Þu anda
bile Crezonlarýn aralýksýz saldýrdýðý Nevron’a.

Yeni bir mýrýldanma, uðultuya dönüþmeden, rüzgârla savrulup gitti çok geçmeden. Mendelion, konunun
daðýlmasýna izin vermedi.
- Ne yapmamýzý istersin Gladien? Hiçbir þey yapmadan, ne olacak diye bekleyelim mi yalnýzca? Bu doðru olsaydý, insanlýk olarak hâlâ ilk dünyamýzda olmamýz gerekmez miydi? Uzun zaman önce yaþanmaz duruma getirip, terk ettiðimiz, çoðumuzun yolunu çoktan unuttuðu dünyamýzda…

Koloni sessiz kalamadý, coþkulu sesler yankýlandý dört bir yanda.

Konuþmayý Iroha sürdürdü. Çok insanýn aklýndan geçip, seslendirmediði soruyla baþladý konuþmasýna: “Yalnýzca yüz yirmi dört insan ve üç, yani on sekiz robotiple gerçekleþtiremeyiz düþüncelerimizi.”

Matematik uzmaný Gladien’in aksine, kardeþi Slabien hesabý merak etti.
- Peki, ne yapacaðýz Iroha?
- Nevron’da yaptýðýmýzý Slabien. Crezonlarý çýldýrtan standart D1’lerden bir ordu kuracaðýz.
Slabien þaþýrdý. Ellerini iki yana açýp saða-sola dönerken, destek arar gibi bakýndý çevresine.
- Ordu mu? Bunu nasýl yapacaðýz? Burada standart D1’leri üretemeyiz.
Iroha iþaret parmaðýný baþýna vurdu, üst üste.
- Olanaklar yok, ama bilgiler burada. Biz yokken bunu baþaranlardan birisi de aramýzda.

Parmaðý bu kez Diamore’a yöneldi.
Diamore, “olanaklar saðlanýrsa yapabiliriz Bay Slabien” dedi, kararlý.
- Bütün o sistemleri yeniden kurmak, çok zamanýmýzý alýr. Ya olanaklar saðlanmazsa?
- Olanaklarý saðlamak Econia’nýn görevi olacak.
- Ya kabul etmezlerse?
- Daha iyi bir önerisi olan var mý?

Koloni kendi arasýnda konuþmalara döndü. Önerisi olan çýkmadý önce. Neden sonra Neodim sesini yükselterek, “benim bir önerim var” dedi. Bakýþlar Neodim’e kilitlendi.

“Söyleyecek farklý bir þeyi olan yoksa, neden yarýný bekliyoruz? Günün henüz on üçüncü saati. Önümüzde uzun saatler varken, neden soruþturmanýn bir an önce tamamlanmasýný önermiyoruz ki? Belki de kabul ederler.”

Onaylayan sesleri, zamanýn dolmasý beklenmeden Vathien’e ulaþma kararý izledi. Toplantý sona erdi, Koloni’de heyecanlý bir bekleyiþ baþladý.

***

Ecoron arandý hemen. Sistem onlarý otomatik olarak Senoira’ya yöneltti. Senoira doðrudan sorgu grubuna ulaþýp, öneriyi bildirdi.

Econia’da ilkler yaþanmaya baþlanmýþtý bir kez. Koloni’nin önerisi de ilklere eklendi. Çok geçmeden Diamore, Nivyera ve Ohen sorgu grubuyla bir araya geldi. Sorgu odasýnýn sýkýcý görünümünden uzak, rahat ve geniþ bir salonda toplandýlar.

Vathien “hoþ geldiniz Diamore, Nivyera ve Ohen” derken, neþeli görünüyordu.

Robotipler baþlarýný hafifçe eðerek selamladý grubu. Bir yönü onlara ayrýlan uzun masada yerlerini aldýlar. On dört Econdan oluþan sorgu grubuyla ayný koþullarda, ayný masanýn iki ayrý yönünü paylaþmak, hoþlarýna gitmiþti.

Vathien, “konuþmak isteyen var mý?” dedi.

Elithien, “robotipleri tanýma çabalarýmýz þimdilik sonuçlandý bence” dedi. “Onlarý daha iyi tanýyacak, çok zamanýmýz var.”

Kimse karþý çýkmadý, birbirlerine bakýp beklediler.

Diamore iyice rahatladý. Arkasýna yaslanýrken “biz hazýrýz” dedi, keyifli ve kararlý.

Vathien, “zaten sorgu odasýnda deðiliz” diyerek, mutlu gülümsemelerin sona ermesini bekledi.
- Sorusu olan, konuþmak isteyen var mý?

Sessizlik sürdü.

- Nivyera ve Ohen. Söylemek istediðiniz bir þey var mý?
- Benim yok Bay Vathien. Teþekkür ederim.
- Ohen?

Ohen, ben burada ne arýyorum bakýþlarýyla gülümsedi herkese. Sonra Nivyera’ya baktý.
- Buradan ne zaman çýkabilirim? Rimone, Dimone ve diðer çocuklarla Koloni’yi gezecektik bugün. Diamore’un “çocuk iþte” sözleri, gülüþmeler arasýnda kaybolup gitti. Vathien “Koloni ve çocuklar” dedi, gülmesini sürdürürken.

- Pekala. Geriye tek bir þey kaldý. Öneriniz hazýr mý Diamore?
- Bu bizi aþýyor Bay Vathien. Biliyorsunuz, biz sorgumuzun tamamlanmasý için geldik.
- Sorgu bitti Diamore. Þimdi sonuç zamaný…
- Teþekkürler Bay Vathien.
- Bizim için sorun olmak bir yana, bugünlere neden olduðunuz için, biz de teþekkür ederiz Diamore, Nivyera ve Ohen. Ohen’i Koloni’ye gönderelim. Düþüncelerimizi Denetim ve Karar Kurulu’na iletip, sonuç toplantýsý için herkesi bilgilendirelim.

“Econia’da sonu gelmez toplantýlar zamaný” dedi Hermer. Gülüþerek salondan ayrýldýlar.

Econhill ile park arasýnda transferler, gidiþ-geliþler baþladý.

Ohen Koloni’ye döndü. Koloni adýna Mendelion, Iroha ve Neodim seçildi. Onlara, kendi istekleriyle Adelline, Froline, Betille, Hydenen, Slabien ve Gladien de katýldý.
Güvenilir Breksialar dört, inatçý ve dayanýklý Nemidyenler yedi, savaþçý Surbienler beþ temsilci gönderdi Econhill’e.

2401 yýlýnýn natural döneminin on sekizinci gün ve on altýncý saatinde karar kurulu baþkanlýðýnda toplandýlar. Baþkan Syrobe, “önce genel bilgilendirme” diyerek, tanýtým grubu baþkaný Tyrobein’e býraktý sözü.

Tyrobein, robotiplerin geliþinden baþlayarak yeniden bilgilendirdi herkesi. Sunuþ sonrasý Syrobe, “þimdi karar zamaný” dedi. Salonda neredeyse gözle görülür bir heyecan dalgasý gezinmeye baþladý. Biraz gergin, daha çok meraklý bir dalga, herkesi etkilemiþti.

Syrobe, “evet ins… Koloni” dedi. “Sýra sizde. Bize ne önereceksiniz?” Bakýþlar büyük ekrana aldýrmayýp, Mendelion’a kilitlendi. Mendelion birkaç uzun adýmda ulaþtýðý Syrobe’yi selamlayarak salona baktý.

Heyecanlý, ama kendinden emin görünüyordu.
- Herkesi selamlýyorum. Son günlerde yinelenenlerden söz etmeyeceðim. Bütün bunlarý hepiniz biliyorsunuz artýk.
Mendelion sustu, bakýþlarý Adelline’i aradý. Adelline sevinçle el sallarken, bakýþlar Mendelion ve Adelline arasýnda gidip geldi bir zaman.
Mendelion uykudan uyanýrcasýna silkindi. Salonu bir kez daha gözden geçirdi. Bakýþlar tüm dikkatiyle Mendelion’a odaklanmýþ, kulaklar merak ve sabýrsýzlýkla sözlerini duymayý bekliyordu.

- Önerimiz. Önerimizin adý: “Koloni’yi özgür býrakmak, Crezonlardan kurtulmaktýr” diye düþünüyoruz.
Bazý alkýþlar sözünü kesti.
- Yalnýz Koloni’yi deðil, isteyen ve düþünen zeki yaþamlarý özgür býrakmak, Crezonlardan kurtulmaktýr. Alkýþlar çoðaldý, seslerle karýþýp tüm salonda yankýlandý, uzun zaman.
- Bu önerimiz; yapabileceðimiz her þeyi yapmaya hazýr olduðumuz, yapacaðýmýz anlamýna da geliyor.
Alkýþlara Econlar da katýldý. Herkes ayaða kalktýðýnda, salondaki hava mutlulukla karýþýp, doruklarda gezinen heyecan fýrtýnasýydý.

Syrobe: “Sizler yapabileceklerinizi yapmaya hazýrsanýz, Econia’da sizleri özgür býrakmaya hazýr.” dedi. Alkýþlarýn sonu gelecek gibi deðildi, araya girdi.
- Söz almak isteyen var mý?

Oturduðu yerde bir Breksia: “Çok genel deðil mi? Bizden ne isteyeceksiniz?” dedi.
- Detaylarý ve karþýlýklý istekleri, ilgili anlaþma gruplarý görüþecek.
- Anlaþacaðýmýzdan hiç kuþkum yok.

Ýri yarý bir Surbien ayaða kalkýp, “kahrolsun Crezonlar, galaksinin pislikleri” diyerek, yerine oturdu.

Tek söz isteyen Oksien adlý Nemidyen oldu. Kürsüye gelip Syrobe’yi ve salonu selamladýktan sonra
heyecanla konuþtu: “Uzun zaman sonra da olsa, özgür olmak çok güzel. Econia ve kendilerine Koloni diyen insanlara teþekkür ediyoruz. Bu anlaþma hepimiz için iyi olacak.” Durdu, ifadesi sertleþirken sesini yükseltip, üzerine basa basa, “Crezonlar hariç” dedi. Alkýþlar, baðrýþmalar, o anda slogana dönüþen “kahrolsun Crezonlar” haykýrýþlarý arasýnda yerine döndü.

Syrobe, anlaþma gruplarýnýn zaman kaybetmeden toplanacaðýný bildirdi ve toplantý sona erdi.

Sorgu grubu Mendelion’un yanýna geldi, Vathien “baþardýk” diyerek, elini uzattý. Kenetlenen ellere Iroha, Neodim ve Diamore da katýlýrken, onlarý Hydenen, Slabien ve Gladien izledi. Adelline, Froline, Betille ve Nivyera Koloni’ye döndü.
Dört Breksia, yedi Nemidyen ve beþ Surbien de çok geçmeden geldi. Onlarý da General Trothienn, Kronen, Classies ve Bierry izledi.

Kýrk bir kiþilik grup birlikte ayrýldý salondan. On yedinci saatte beslenme ve yemek için Econhill’de ayrýlan manzaralý, özel salona çýktýlar.
Sonradan katýlanlarla elli altý kiþi, bir yandan sohbet ederken beslenip, yemeklerini yedi. Ardýndan ayný katta kendilerine ayrýlan salona geçip, Probethien baþkanlýðýnda toplandýlar.

Toplantý kýsa sürdü. Görev daðýlýmlarý ve nasýl uygulanacaklarý belirlendi, bazý kararlar alýnýp, oylandý yine.

Birinci karar: Econia Ýnsanlarla, Breksia, Nemidyen ve Surbienleri özgür býrakacak ve özgür býrakýlanlar Econia ile üzerinde anlaþtýklarý konularda, birlikte çalýþacaktý.
Bu karar, Bilinen Yaþam Biçimleri Parký’ndaki bazý yaþam birimlerin varlýðýnýn da sonu anlamýna geliyordu. Parkta, özgür kalanlarýn birer modeli sergilenecekti, o andan sonra.

Ýkinci karar: Yaþananlarýn temel nedeni Crezonlar ve olasý müttefikleriyle birlikte savaþacaklardý. Þimdi bu savaþ için hazýrlanmalarý gerekiyordu. Hem de hiç zaman kaybetmeden.

Toplantý sonrasý farklý istekler de vardý.

Breksia, Nemidyen ve Surbienler, parka insanlardan çok önce getirilmiþlerdi. Ortak istekleri, dünyalarýnýn o günlerde ne durumda olduðunu görebilmekti.
Bu istek doðal ve haklý bulundu. Ancak dünyalarý Econia’dan uzak, galaksinin ayrý köþelerindeydi. O günlerde de Ekolane Sistemi ne denli güvenliyse, sistemin sýnýrlarýnýn hemen dýþý da o denli tehlikeliydi. Crezonlar sürekli dolaþýyordu her yanda. Üstelik Econia’da biri sona erip diðeri baþlayan sýralý toplantýlar sürerken, gelen bazý haberler de hiç hoþ deðildi.

Horrionlar da Crezonlara katýlmak için geliyordu. Bu nedenle savaþ kazanýlmadan, çok gerekmedikçe Econia’dan ayrýlmamalarý gerektiði konusunda anlaþtýlar.

Haberlerin hepsi kötü deðildi. Ekselior’’la görüntülü baðlantý kuruldu. Diamore, önceden anlaþtýklarý zaman dolmadan görevi baþardýklarýný müjdeledi arkadaþlarýna. Yaþananlarý ve anlaþmayý anlattý. Ekselior’da sevinç gösterileri yaþandý, art arda.

Nevron farklý, gelen haberler de sevindirici olmaktan uzaktý. Ayrýldýklarýndan sonra gelen haberler aynýydý. Crezonlar hâlâ ve sürekli saldýrýyor, Nevron sürekli püskürtüyordu.

Yine de on beþ robotip memnun, dahasý mutluydu. Onca yýl uðraþtýktan sonra yaratýcýlarýna ulaþmýþ, yeniden bir araya gelmiþlerdi. Þimdi ayný yerlerde bir araya gelebilme zamanýydý. Yeni amaçlarý buydu. Tüm güçleriyle bu amacý gerçekleþtirmek, yeni görevleriydi.

Artýk konuþma deðil, çalýþma zamanýydý. Horrionlarýn da katýlmasýyla daha da güçlenecek Crezonlara karþý kazanmak zorundaydýlar. Yapýlacak çok iþ vardý ve iþleri düþündüklerinden daha zor olacaða benziyordu.

Zamana karþý yarýþýyorlardý. Durduramayacaklarý zamanýn, her aný önemliydi.

Standart D1’lerin üretimi için, Ekolane Sistemi’nin maden kaynaklarýna daha yakýn olan Ekselior seçildi. Ekselior Crezonlara ve Nevron’a da daha yakýndý. Ayrýca Nevron’la, Econia’dan olduðundan daha kolay ve sorunsuz haberleþmek olanaklýydý.

Evren yaþamlarla karþýlaþtýrýldýðýnda neredeyse sonsuz, arayýþlar sürekliydi.

Ýnsanlarý ürettikleri robotipler aramýþtý uzun zaman. Arayýþlarýna neden olanlarý etkisiz hale getirmenin yollarýný aramýþlar ve bu arayýþ, bir yýl önce hayal bile edilemeyen iþbirliðine dönüþmüþtü. Ýþbirliði, katýlanlarýn kendince arayýþlarýnýn galaktik anahtarýydý.

Evrende kim bilir daha ne arayýþlar yaþanýyordu! O anda Econia’daki iþbirliðini ilgilendirmeyen arayýþlar sürüyordu her köþesinde; onlar kendi arayýþlarýyla, amansýz bir yarýþa giriþmiþken.

Mendelion, Iroha, Neodim ve Diamore’la onlara katýlanlar Ekselior’a gitmek üzereyken, Econia’da olaðanüstü hazýrlýk ve çalýþmalar tüm hýzýyla aralýksýz sürüyordu. Yola çýkmadan Ekselior aranýp genel durum raporu istenecekken, acil uyarýsýyla Ekselior aradý Econia’yý.

Ekranda önce Econ Broisen göründü. “Merhaba Econia, duyacaklarýnýz hoþunuza gidecek” dedi ve yerini robotip Siamoire’a býraktý. Artýk hiçbir þeye þaþýrmayacaðýný zanneden izleyenler þaþýrdý, bakýþlar Siamoire’a kilitlendi merakla.
Siamoire gülüyordu. O güne dek görülmemiþ biçimde gülmesi herkesi þaþýrtýrken, iyice meraklandýrdý. Þaþkýn bakýþlar karþýlaþtý, konuþmalar birbirine karýþtý. Siamoire’un gülmesi, sonsuz görünen kahkahalara dönüþtü.

“Ne oluyor, neyin var Siamoire?” dedi, Diamore. Siamoire’un gözlerinden yaþlar boþanýyordu, az da olsa. Gülmesini kontrol etmeye, konuþmaya çalýþýyordu. Baþaramadý, kekeledi. Heceler birbirine karýþtý.
- Ne, neler mi? Hah, hah, hah! Ne, neler olmu-yor… ki!

Iroha dayanamadý.
- Orada daha sakin birisi yok mu?
- Sa, saki… sakin mi? Hah, hah, hah. En saki, sakinleri, be, ben, benim bu, burada…

“Siamoire çýldýrdý galiba” dedi, Neodim. Siamoire bir anda durdu. Karmakarýþýk bir ifadeyle bakýyordu. Zorlukla konuþabildi.
- Çýl… çýldýrdým elbette, Bay Neodim. Horri… Horrionlar geri dönüyor.

Bir anlýk sessizliði, Mendelion bozdu.
- Ýþimiz kolaylaþacak.
- Kolay… kolaylaþmak mý? Ýþsiz kaldýk Bay Mendelion.

Þaþkýnlýðýn doruklarýnda gezinen bakýþlar, Iroha’yý kýzdýrdý.
- Neden söz ediyorsun sen?
Siamoire, gülmeye baþladý yeniden.
- Crez… Crezonlar çekiliyor.
- Neee! Yaþasýn Nevron.

Siamoire hâlâ gülüyordu, ama biraz olsun kontrolünü de saðlamýþtý sonunda.
- Nev, Nevron deðil, Serium Bay Iroha. Ýnsan… insanlar geri döndü. Büyük bir yýldýz filosuyla geliyorlar.

Sessizlik, orada olanlarýn çýkarabileceði tüm seslerle bozuldu. Sistem birince derece normalüstü uyarýsýyla ortalýðý ayaða kaldýrýrken; sarmaþ-dolaþ olup, çýldýrmýþçasýna dönmeye baþladýlar.

Vathien sevinçle baðýrdý: “Ýnsanlarýn olduðu hiçbir yer, normal deðil…”


Bölüm Sonu


Haziran 2007, Ýstanbul
Ertuðrul Asým Öztürk



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gezgin Nean

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Güneþin Çocuklarý [Deneme]
Ayný Kalmak… [Deneme]
Toplum Ya da Toplam… [Deneme]
Farkýnda Olmak… [Deneme]
Bir Ýnsanlýk Masalý… [Eleþtiri]
Tüketirken Tükenmek… [Eleþtiri]
Ýnsan Seçmek… [Eleþtiri]
Tek Damla Okyanus… [Eleþtiri]
Sözün Bitmediði Yer… [Eleþtiri]
Küçülen Yalnýz Dünya Deðil… [Eleþtiri]


E. Asým Öztürk kimdir?

Dünya benim için dönmüyor. Güneþ benim için doðmuyor. Dünya, dönmesi gerektiði için dönüyor. Güneþ, doðmasý gerektiði için doðuyor.

Etkilendiði Yazarlar:
Edebiyattan müziðe, resimden karikatüre, sayýlarý çok fazla.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © E. Asým Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.