Bir sanatçý baþarýsýz olamaz; sanatçý olabilmek bir baþarýdýr. -Charles Horton Cooley |
|
||||||||||
|
Ýlginç olaný; koþturanlarýn çoðunun yaþamýna deðer katacaðýný düþündüklerinin, neredeyse hiçbirinin üretiminde var olmayýþýdýr. Dünden bugünlere insanlýðýn yaþamýný kolaylaþtýran arayýþ, buluþ ve uygulamalarýndan oluþan üretimlerin uzaðý ve dýþýnda olan toplumlarýn, tüketmekle deðerli olacaðýný sanmalarý; en yalýn söylemiyle, kaçýþtýr. Yangýn yerine dönmüþ ortamlardan, nedeni olanlarýn kaçma çabalarý ilginç ötesidir. Davranýþ bilimlerinde, bu ebedi görünen kaçýþlarýn anlamla açýklamalarý da son derece açýk ve nettir… Hem yangýný çýkaran olup, hem de yangýndan kaçarak kurtulacaðýný sanmak, bir açmazdýr. Üstelik yangýný söndürme iddiasýyla kaçmak, açmazýn çok ötelerine uzar. Yangýndan kaçarak kurtulabilir, ancak söndüremezsiniz. Bana bu yazýyý ekleyebilme, ilgilenenlere okuma olanaðý sunan bilgisayar sistemlerinin yalnýz kullanýcýlarýyýz. Hoþ, otomobilden-uçaða izin verildiði ölçülerde üretenlere katýlýyoruz. Ancak, söz konusu üretimlere uzayan buluþ, araþtýrma ve geliþtirmelerde yokuz. Aslýnda hiç de olmadýk, genel olarak. Olmayý amaçlayan cumhuriyetten anladýðýmýz da ortada. Ýnsanlarýyla çaðý izleyip, önce arayý kapatan bir toplum olmaktan her geçen gün uzaklaþýyor, uzaklaþtýrýlmak isteniyoruz. Üstelik demokrasi adýna… Matbaayla çok geç tanýþtýðýmýzý bilmeyenimiz yoktur. Tanýþtýk ve aldýk. Oluþturmadýk, diðerleri benzeri… Geçen zamandan sonuçlar çýkarýp, gereken dersleri de almadýk. Ýþin kolayýna kaçmayý amaçlayanlarý yüreklendirdik. Yüreksizlikler yürek olurken, toplum geri-geri ilerlemeye baþladý… Gelinen günlerde tarihler deðiþirken, tarihi gerçekler deðiþmedi. Deðiþemiyor, deðiþmemesi için her, ama her yol denenip, gerekleri züccaciye dükkânýna balyozla girmek benzeri paldýr-küldür uygulanýyor, uygulanmaya çalýþýlýyor. Varsayalým ki ülke kendi özellikleriyle etkin ve yetkin olmak istiyor… Örneðin tarým, hayvancýlýk, coðrafi ya da insanlýðýn en güzel örneklerinin yaþandýðý varsayýlan ülke olarak yerini almak istiyor, artýk görece çok da büyük olmayan dünyada. Peki, yaþanan günlerde bu ve benzeri özellikler var mýdýr ülkemizde? Saklanýyorlar mý yoksa, bilinmeyen adreslerde? Nerelerde ve neden saklanýyorlar acaba? Ýkinci olarak, içinde yer aldýðý ve dýþýnda olamayacaðý dünyayý izlediðini varsayalým. Dünyanýn etkinleri Ay’ý çoktan geçip Mars’a gitmeyi planlayýp, Güneþ Sistemi’nin dýþýna ulaþmaya çalýþýrken ülke nereye gidiyor, götürülmek isteniyor? Ha! Bir de: “Onlar yapar, biz kullanýrýz. Biz akýllýyýz!” benzeri düþünceler ve çoðu kez açýkça dillendirilmeyen, sanýldýðýndan yaygýn söylemler ve yaþamlar var. Bu da bir davranýþ biçimidir ve adý ne olursa olsun, toplumun önemli bölümünü kapsýyor. Etik olup olmamasý bir yana: “Onlar yapar, biz de kullanýrýz” benzeri düþüncelerle yola çýkanlar da vardýr. Ancak onlarýn düþünceleri, düþüncelerde kalmýyor. Basit kurnazlýklarý da akýl olarak deðerlendirirken, kendilerini kandýrmýyorlar. Onlar “biz kullanýrýz”ýn yerine “biz yaparýz”ý da koyup, bir biçimde öne çýkýyorlar. Farklý varsayýmlar da sýralanabilir, varsayýmlarý kalabalýklaþtýrmaktan baþka bir iþe de yaramazlar. Varsayýlanlarýn hiçbirini uygulayamamýþ, uygulamaya da heves ve niyetli görünmeyen toplumlarýn fazla seçenekleri yoktur. Uygulamalardan uzak toplumlarýn yaþamlarýna, uygulanamayan ve uygulanmamasý gerekenler egemen olurken, o toplumlar etkin deðil, edilgen olur. Kaçýþlar paniðe, çok geçmeden önleyip, durdurmak isteyenlere saldýrýlara bile dönüþür. Gerçekleri duymak istemeyen insanlara anlatmaya çalýþmak yeterli olmaz, olamaz… “Takma akýl yedi adým sürer” sözünün ait olduðu toplumda: “Akýllar pazara çýkmýþ, herkes kendi aklýný satýn almýþ” avunmalarý, sürüp gider. Sürüp gitmeyecek olan, yaþamlarýn dünyaya eþ ve üst düzeyde olamayacaðý gerçeðidir. Gerçeklerden uzaklaþtýkça dýþýna düþülür. Dýþýnda da tutunamayýp ötelerine geçerken, var olmaktan söz edilemez, fiziki dünyanýn da dýþýna çýkýlýr. Kendi inancýný herkesin de aynen ve koþulsuz kabullenerek, yaþamasý gerektiðiyle uðraþýr durur. Hoþgörüden söz ederken, kendine benzemeyen her, ama her þeyi ve yaþam biçimlerini, kendine benzetmeye çalýþýr. Nedense, bin dört yüz yýlda genel olarak ve neredeyse her anlamda üretimlerden uzak, dünyanýn etkinleri arasýnda olamadýklarý anýmsanmaz… Anýmsanmak istenmez… Petrol ve türevlerinin zenginlikleri dýþýnda, farklý insani zenginliklerin bu toplumlar tarafýndan oluþturulamadýðý düþünülmek bile istenmez. Bu toplumlar, insanlýða neyi armaðan etmiþtir? Kendine özel olsun, üretim özellikleriyle neden etkin olamamýþ ve olamamaktadýrlar? Fiziki dünyada, fizik kurallarý geçerlidir. Örneðin havaya atýlan taþ, dünyayý terk edecek hýzla atýlmadýkça, her atýldýðýnda geriye, yere düþer. Bir yandan kilisesine gidip, ilkelerden yola çýkanlarýn uzay araçlarý þimdilik Güneþ Sistemini’nin içi ve dýþýndaki arayýþlarýný aralýksýz sürdürüyor. Bu durumda, gelecek kimlerin olabilir? Din inanç biçimi olup, yönetim biçimi deðildir. Fiziki dünyayla, fizik ötesi dünyanýn örtüþmeyen gerçekleri(!) farklý ve ayrýdýr, çoðunlukla. Bin dört yüz yýllýk doðru olduðu düþünülen yaþam biçimlerine, önyargýsýz ve doðru bakmanýn, bakabilmenin yararlarý vardýr. Yoksa, dünya genelinde etkin olmak için beklenecek daha çok bin dört yüz yýllar var demektir, bir anlamda. Sorun odur ki, dünya beklemeyecektir. Deðil bin dört yüz, bir yýl bile beklemeyecektir ve kimler dünyanýn içi ya da dýþýnda, neresinde olacaktýr? Elbette yarýnlara yaþanacak bir dünya kalmasýna, insanlýk olarak izin verirsek… 05 Ocak 2011, Ýstanbul Ertuðrul Asým Öztürk
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © E. Asým Öztürk, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |