Türkiye Sevdasý kapsamýnda devam eden ve Þebinli Þair Yazar Hikmet Okuyar tarafýndan düzenlenen “Özellikleri ve güzellikleriyle il ve ilçelerimiz’ konulu yarýþmada Yozgatlý üç þair arkadaþýmýz birincilik ödülü almýþlardý.

14-21 Mayýs tarihleri arasýnda yapýlan 7 gün 7 gece þiir þenlikleri kapsamýnda hazýrlanan programa katýlmak üzere 4 arkadaþýmýzla 19 Mayýs Çarþamba günü Þebinkarahisar’a gittik.

Yozgat Þair ve Yazarlar Birliðinden, Osman Yüksel, Salim Gülbahçe ve Nuh Þahin’le hazýrlýk yaparak yola çýktýk. 6 saatlik uzun bir yolculuktan sonra sað selim ulaþtýk Þebihkarahisar’a.

Þebinkarahisar da bizi sicim gibi akan yaðmur bekliyordu. Þebin Kalesine týrmanmaya baþlamýþtý ki, yaðmur bastýrýverdi. Aracýmýza sýðýndýk ve Hikmet Okuyar’ýn hanýmý tarafýndan hazýrlanan yaðlý (içli) bazlamalarla ve sýcak çay ikramýyla içimizi ýsýttýk. Adana’dan elen Hatice Umut ile beyi de bizim aracýmýza sýðýnmýþlardý.

Yaðmur bir anda bastýrýnca Þebin Kalesine týrmanmaktan vazgeçip ilçe merkezine dündük. Hikmet Okuyar’ýn kardeþi Turan Okuyar’ýn kuru temizleme dükkanýnda toplanýp, yanan sobanýn etrafýnda üzerimizi kurutmaya çalýþtýk ve gelen konuk arkadaþlarýmýzla tanýþýp kaynaþtýk.

Konuklar arasýnda Yozgat’tan gelen bizlerin yanýsýra, Anakara’dan Sinem Þanlý, Adana’danHatice umut ve beyi, Ordu’dan Hasan Gençbay, Giresun’dan Nihat Çelik, Ýstanbul’dan Sabiha Serin, yörenin sanatçýlarý Remzi Kömürlü, Ýsmail Þenol ve Tuba Okuyar’da vardý.

Tanýþma faslý okunan þiirlerle devam etti.Yeni gelen arkadaþlarýmýzla Turan Okuyar’ýn dükkanýna sýðmayýnca nasýl olsa ýsýndýk. Üzerimizi de kuruttuk deyip aile çay bahçesine geçtik.

Çay bahçesinin bir köþesinde þiirlerimiz sergilenmiþti. Hemen karþýmýzda da davullu zurnallý bir açýlýþ programý vardý. Þebinkalesini gören bir noktada masalarý kurup çaylarýmýzý yudumlamaya baþladýk. Kazaklý güzel kýz Özge çay servisi yaparken Hikmet okuyar’ýn yiðeni Tuba Okuyar’da bizlerin hizmetinde seferber oluyordu. Þebinkalesini arkamýza alarak buradan fotoðraflar çektirdik ve ödüllerimizi aldýk.

Yozgat’a üç ayrý birincilik demiþtik. Ben ‘Gelin Görün Bursayý’ þiirimle, Salim Gülbahçe ‘Çorum Güzellemesiyle’ Osman Yüksel’de ‘Gaziantep Güzellemesiyle’ birinci olmuþtuk. Burada yapýlan mütevazi törende ödüllerimizi aldýk.

Bizleri davet eden Þebinkarahisarlý Þair Yazar Hikmet okuyar’ýn geleneksel hale getirmeyi düþündüðü ve teþvik etmek istediði Þebingülü’nü törenle aile çay bahçesine dikerek Þebin’e bir gül de biz armaðan ettik.

Ýnþallah tutar da bizler de: “Þebin’de bir gülümüz var” diye seviniriz. Bir Þebin gülü dikmek de bize nasip olmuþtu. Ödüllerimiz arasýnda koklamaya doyamadýðýmýz Þebingülleri de vardý...

Ödül töreninden sonra belediyece tahsis edilmiþ olan bir minübüsle Þebin’de geziye çýktýk. Ýlk duraðýmýz Tamzara oldu. Tamzara’nýn ilginç suyundan içip Küt küt Deresine ve Küt küt mahellesine geçtik.

Çevre yemyeþil dut aðaçlarýyla ve ceviz aðaçlarýyla bezenmiþti. Görüntü Karadeniz’in tipik o güzel manzarasýný yansýtýyordu. Aracýmýz aðaçlarýn arasýnda kaybolup gidiyordu. Güzel bir görünüm, harika bir manzara... Týpký seyretmeye doymadýðýmýz fotoðraf tabllarý gibi...

Sonra bölgenin en eski ve tarihi mezarlýðýnda soluklandýk. Burada tarihi mezarlarla, Þeyh Süleyman Efendinin türbesiyle karþýlaþtýk. Ruhlarýna fatihalar yolladýk. Yemyeþil örtünün ve dizlerimize kadar bizi yutan bitki örtüsünün içerisinde ilerleyerek bir garip mezarý baþýnda durakladýk. Sorduk bu kimin mezarý?

Öðrendik ki, burasý dünyaca meþhur þairlerin piri sayýlacak Abdi Beð’in mezarýymýþ. Ýçimiz burkuldu sahipsiz ve garip yatýyordu. Mezarý baþýnda Osmanlýca yazýlmýþ bir kitabe vardý. Abdi Beð’in sahipsizliði ve mezarýnýn ilgililerce yapýlmamýþ olmasý içimizi hüzünlendirdi. Tek kelimeyle bu gibi kýymetli insanlara sahip çýkmayarak “Ayýp” ediyoruz. Kur’an okuduk, dualarýmýzý yaptýk ruhuna fatihalar yolladýk.

Gezide son duraðýmýz “Yardým Sevenler Derneði”nin mekaný oldu. Belediye Meclis üyesi ve Yardýmsevenler Derneði Baþkaný Ayla Yavuz Demirer ve ekibi bizi güler yüzle karþýladýlar. Tanýþma faslýndan sonra þiir muhabbeti baþladý. Arkadaþlarýmýz sýrayla kendi þiirlerini okudular.

Kýsa, öz, tatllý bir þiir muhabbeti oldu. Sonra Hikmet Okuyar Þiir Atölyesinin açýlýþýnda bulunduk ve ‘Okuyar Þiir Kitaplarý Müzesinin’ temelini oluþturacak eserlerle Yardýmsevenler Derneðinin içerisinde (geçici) “Okuyar Þiir Kitaplarý Müzesinin’ açýlýþ kurdelasýný kestik.

Bu benim Þebinkarahisar’a ilk geliþimdi. O nedenle çevreyi, hep alýcý gözle inceleyip güzelliklerin ve manzaranýn tadýný çýkartmaya çalýþýyordum.

Þairlerle olan muhabbetimiz akþam Þairin Yeri diye bilinen ve bir þair arkadaþýmza ait olan lokantada devam etti. Geceyi arkadaþlarýmla birlikte öðretmen evinde geçirdik.
20 Mayýs Perþembe günü erken kalkarak yolumuza devam etmek istedik. Dönüþ yolu için Þebinkarahisar Giresun hattýný seçmiþtik. Dönüþte harika bir manzarayla karþýlaþtýk. 2200 metre yüksekliði görüp Çobanlarla sohbet edip (Türkiye Sevdasý verip) Çoban çeþmesinden buz gibi soðuk sular içtik.

Tam Derenin harika manzarý bizi büyülemiþti. Terör korkusu olmasýna raðmen, terörü unutup yeþilin 7 rengine bürünmüþ olan kývrým kývrým yollarý, harika manzarasý ve korkulu kayalýklarý takip ederek Tam Derede yavaþ yavaþ ilerledik. Büyüleyici, ürkütücü, muhteþem bir manzarasý vardý Tam Derenin.

Tam Dere de uzun bir vadide saatlerce yol aldýk. Bizi büyüleyen bu muhteþem manzara içerisinde zaman zaman durup fotoðrafkareleri alýyorduk. Giresun’a geldiðimizde o muhteþem (umman) Karadeniz bizi saygýyla selamlýyordu. Hikmet Okuyar’a Giresun’da teþekkür ederek onunla vedalaþtýk ve Samsun istikametinde yolumuza devam ettik.
Ahmet Sargýn
Yozgat Þairler ve Yazarlar Birliði Baþkaný
a.sarginhotmail.com