Her devrim yokolup gidiyor ve peşinden yalnızca yeni bir bürokrasinin artıklarını bırakıyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
Alaca’da ikamet eden Şair bir dostumuz var, Durdu Şahin... Sürmeli Festivali Şiir Şölenine onu da davet etmiştik. Ameliyat geçirdiğini, rahatsızlığı nedeniyle aramızda bulunamayacaklarını ifade etmişlerdi. Eğitimci Şair-Yazar Durdu Şahin “Medeniyetlerin Buluştuğu kent Yozgat” konuluyu şiir yarışmamıza katılıp eseri “Juri Özel Ödülüne” layık görülmüştü. Hem Durdu Hocama geçmiş olsun dileklerinde bulunmak, hem de ödülünü takdim etmek üzere geçtiğimiz hafta içinde Alaca’ya gittik. Yozgat Şairler Yazarlar Birliğinden Osman Yüksel, Salim Gülbahçe ve Nuh Şahin’le birlikte bir araca binip Alaca’nın yolunu tuttuk. Yolculuk muhabbetinden sonra Alaca’ya vardık. Durdu Hoca’yı Alacanın Sesi olan Seviye Dergisinde bulup ödülünü takdim ettik. Burada yapılan çay sohbetinde Şiir muhabbeti ve edebiyat sohbetlerinde bir araya geldik. Bizim jestimize karşılık Durdu Hocam çok daha organizeli bir hazırlık yapmıştı. Kelimenin tek anlamıyla bizi ikrama boğup utandırdılar. Seviye Dergisi iyi bir çizgiye oturmuş, Alaca Belediyesi’nin katkılarıyla çıkıyormuş. Derginin yayın yönetmenliğini Durdu Şahin Hoca yürütüyor. Gerçekten de seviyeli, hoş, kaliteli bir dergi olarak yayın hayatına devam ediyor. Alacanın Sesi (gözü-kulağı) diye tanımlayacağımız bu güzel eser her sayısında dolu dolu çıkıp adından söz ettiriyormuş. Seviyede Seviyeli bir sohbetimiz oldu. Oradan Alaca Engelliler Derneğine geçtik. Alaca Engelliler Derneğinin adını duymuş, çalışmalarının ses getirdiğini öğrenmiştik. Engelliler Derneğini ziyaret etmeden dönmemiz yakışıksız kalırdı. Dernek Başkan Yardımcısı Zeki Dilmen’i arayıp çalışmaları hakkında bilgi almak istediğimizi ifade ettik ve bir çayınızı içeceğiz dedik. Kısa zamanda döndü ve çalışmaları hakkında bizi bilgilendirdi. Geçtiğimiz tarihte Alacalı hemşehrileri Erol Kaplan’ın daveti ile Hollanda’ya gitmişler. Asıl amaçları Akülü engelli aracı temin etmekmiş. Ancak umduklarından çok fazla şey temin etmişler. Binlerce giyim malzemesi (135 koli) , hasta bezleri, Akülü engelli araçları, (çok sayıda) , deterjan malzemeleri temin edip bir Tır yükü yardım malzemesiyle dönmüşler. Özellikle Akülü engelli araçlarını temin edişleri onları fazlasıyla mutlu etmiş. Bunları bir depoda topluca gördüp bizde sevindik. Çalışmalarından dolayı da kendilerini kutladık. Ayrılma vaktimiz geldi diye izin istemeye kalktık. Ancak Durdu Hoca bizi bırakmadı “Size süprizlerimiz var, nereye gidiyorsunuz? ” diyordu. Oradan hep birlikte Battal Dede Parkına geçtik. Battal Dede Parkında Alacayı kuş bakışı seyrettik. Temmuz sıcağında oldukça serin esen rüzgarda şiir muhabbetimiz devam etti. Battal Dede Parkı o kadar serindi ki buradan ayrılmak istemiyorduk. Durdu Hoca “Sürprizlerimiz bitmedi daha” diyordu. Buradan Çorum yolu üzerinde İbrahim Köyü Göleti çevresine ulaştık. Çay-kahve soğuk ikramı derken saatler ilerlemiş öğle sonu olmuştu. Durdu Hoca birileriyle telefon görüşmesi yapıyor, süprizlerine yeni süprizler ilave etmeye çalışıyordu. Bizi bırakmaya niyeti hiç yoktu gibiydi. “Gelmek sizin elinizde, gitmek sizin elinizde değil, biz müsade etmeden gidemezsiniz”diyordu. İkinci ikramı kavun-karpuz-üzüm alıp yola devam ettik. Çarşıda fırında yaptırılan iki tepsi tavuk soteyi de alıp Durdu Hocanın tarifi doğrultusunda yolumuza devam ettik. Çok hoş-güzel bir piknik alanına vardık. Buranın adı “Veli Çayırı” imiş. Kümes hayvanları bölümlerinin de bulunduğu Veli çayırı çok güzel tanzim edilmişti. Veli Çayırına oturduğumuzda yanımıza (Durdu Hoca tarafından davet edilmiş) Ayık Murat Denli ve Kadir Şimşik’de geldiler. Kadir bey Eğitim Birsen Başkanıyımış. Durdu Hoca bizi utandırmaya devam ediyordu. Bize unutulmaz bir gün yaşatmıştı; ziyafet üstüne ziyafet kondurup bizi mahçup ediyordu. Yemek sonrası Aşık Murat Danlı’dan deyişler dinleyip kendimize geldik. Ne aramıştık ne bulduk! .. Veli Çayırı’nı çok beğenmiştik, ayrılmak bile istemiyorduk. Ancak zamanımız olmadığı için Durdu Şahin Hocaya rica edip müsade istedik. Muhabbetle kucaklaştık, teşekkür ettik ve memnuniyetimizi dile getirdik. Durdu Hoca bölgenin en tanınmış şairlerinden biriydi, bu denli misafir perver olduğunu bilmiyorduk, onuda öğrenmiş olduk. Alacalı Şairlere ve Durdu Hocaya veda edip akşam vakti Alaca’dan ayrıldık. Gerçekten de Alaca’da unutulmaz bir gün geçirmiştik.
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Sargın, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |