..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Herşeye imgelem karar verir. -Pascal
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Düşler > İbrahim Kilik




20 Ağustos 2010
Orucu Kuşanmak  
Oruçla Kanatlanmak

İbrahim Kilik


Orucu kuşanmak, iblisin belini kırmanın; onu hüzne gark etmenin adıdır. Nefsi ve şeytanı, görünmez çelikten halatlarla zaptu rapt edip fenalıklarından emin olmaktır. Sabır ve kanaatı hüsnü kabul ile sineye sarmaktır orucu kuşanmak. Zalimlerden fersah fersah uzaklaşmak, mazlumlara kol kanat germektir orucu kuşanmak. Dilin damağa yapıştığı demlerde,munis bir edayla şükür diyebilmek, kerem sahibini hoşnut edip onun sevgisine mazhar olmak, hiçbir maddi güçle satın alınamayacak bir nimettir. Bu hâl oruç sayesinde erişilebilen bir lütuf hâlidir. Çünkü, riyası olmaz orucun; yaratanla oruçlu bilir onun her vetiresini. Cümle uzuvlarına, oruç kalkanını kuşandırabilene ne mutlu. İpek bakışlı bir zamanda, edep ve şükür ridasına bürünerek oruç açmayı; ancak cümle azalarına oruç tutturabilen güzel insanlar hak etmiştir. İşte onlardır orucu kuşanabilen civanmerteler. Ne mutlu onlara. “ Hezar gıpta ipek bakışlı zamanların efendisine/ Ne kendi kimseye benzer ne kimse kendisine” demek istiyorum, kadim bir beyitte ufak bir değişilikle.


:ADAI:
Siyahla beyazın kesiştiği, geceyle gündüzün kucaklaştığı zaman dilimlerine düşen ateşten bir buse. Kuruyan dudakların, bir katre su özlemiyle harmanlanan vefalı peri. İftar saatlerinde yağan rahmet damlarıyla ruhu ve bedeni temizlerken, bir serinlik ve sevinç hâlesi ören dolunay. Tevazuun ve kulluğun sinesinde neşvü nema bulan şükrün göğe yükselmesine ve kabülüne kanat. Dua deminde kuşanılan hamaylı. Sıcak yaz günlerinde, içi ve dışı kavrulan kulun istiğfar , zikir, sevgi,hoşgörü oklarını koyduğu sadak. Tarifi sözcüklerle mümkün olmayan bir güzel hâl orucu kuşanmak.


Susuzluktan yanıp tutuşurken, dışı buğulanmış buz gibi soğuk su dolu bardağa yahut kalaylı bir bakır tasa burun kıvırmak; ancak ve ancak orucu kuşanmakla mümkün olur. Açlığı ve susuzluğu, kendi öz nefsinde talim ederek, kendi nail olduğu nimetlerden yoksun kalan kardeşlerinin haline bizzat şahit olup,imkanları ölçüsünde onların derdine ilaç olabilmek; yine oruç sayesinde çıkılabilen şahikalardan yalnızca bir tanesidir. Yaratılmış olan zamanın kutsal dilimlerine şahitlik etmektir bir anlamda orucu kuşanmak… Seher vaktinden gurup demine kadar, tarife sığmayan; ancak yaşamakla anlaşılabilen güzellik vetiresi. Kula iki kez sevinmeye kapı aralayan saba rüzgârı ki birinci sevince, iftar saatinde içilen su, yenilen nimetler ve melekler şahitlik eder . İkinci ve gerçek sevinmenin mahiyetini ve vaktini ise yalnızca kerem sahibi bilir…


Orucu kuşanmak, iblisin belini kırmanın; onu hüzne gark etmenin adıdır. Nefsi ve şeytanı, görünmez çelikten halatlarla zaptu rapt edip fenalıklarından emin olmaktır. Sabır ve kanaatı hüsnü kabul ile sineye sarmaktır orucu kuşanmak. Zalimlerden fersah fersah uzaklaşmak, mazlumlara kol kanat germektir orucu kuşanmak. Dilin damağa yapıştığı demlerde,munis bir edayla şükür diyebilmek, kerem sahibini hoşnut edip onun sevgisine mazhar olmak, hiçbir maddi güçle satın alınamayacak bir nimettir. Bu hâl oruç sayesinde erişilebilen bir lütuf hâlidir. Çünkü, riyası olmaz orucun; yaratanla oruçlu bilir onun her vetiresini. Cümle uzuvlarına, oruç kalkanını kuşandırabilene ne mutlu. İpek bakışlı bir zamanda, edep ve şükür ridasına bürünerek oruç açmayı; ancak cümle azalarına oruç tutturabilen güzel insanlar hak etmiştir. İşte onlardır orucu kuşanabilen civanmerteler. Ne mutlu onlara. “ Hezar gıpta ipek bakışlı zamanların efendisine/ Ne kendi kimseye benzer ne kimse kendisine” demek istiyorum, kadim bir beyitte ufak bir değişilikle.


Naçizane şu fani âlemde, bir gün de olsa; o efendilerin orucu gibi oruç tutmayı nasip etmesini diliyorum rahmeti sonsuzdan. Şu güzel günlerde, orucu kuşanan has kullarıyla haşreylamesini istiyorum mahşerde … Tutuşan sinelerin, kuruyan dudakların, piri fanilerin ve sabilerin tuttuğu oruç hürmetine, kevser havuzundan kana kana içebilme umudunu taşımak istiyorum sadağımda ok yerine… Selam olsun orucu kuşanabilenlere…
Ankara,20.08.2010 İ.K









Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın düşler kümesinde bulunan diğer yazıları...
Son Mülteci
Meçhule Yazılmış Mektuplar - 18
Meçhule Yazılmış Mektuplar - 16
"Bir Fincan Kahve Olsa" Kitabı Üstüne
Meçhule Yazılmış Mektuplar - 13
Meçhule Yazılmış Mektuplar - 11
Busenaz
Meçhule Yazılmış Mektuplar - 17
Bir Hasret Deminde Fasl-ı Semaver
Çia Adlı Peri

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
Türkçe Sevdası
Yazmak Yahut Yazmamak
Argo ve Siyaset
Argodan Esintiler
Yazarlar Şairler ve Şehirleri
"Yok Bu Şehr İçre Senin Vasfettiğin Dilber"
Ayrılığın On Yedinci Günü
Erbil Kalesi'ni Gezerken
Kıl ve Tüy
Kılıç ve Kalem

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Hüznümüz Kahverengi [Şiir]
Arzu 1 [Şiir]
Cin Biberi [Şiir]
Erguvanlar Lâleler [Şiir]
Zaman Dar [Şiir]
Düş Gülü [Şiir]
Mülteci [Şiir]
Dem Masalı [Şiir]
Çççççççççççççççççççç [Şiir]
Pişmanlık Bestesi [Şiir]


İbrahim Kilik kimdir?

Demlik Güzeli (Namı Diğer Çay) Dilberin gamzeleri. Demliğin dem demleri. Bardakta keklik kanı. Tebessüm huzmeleri. Dostun dosta ikramı. Alır yürekten gamı. Fincanda türkü söyler. İnce bellide mani. Zamanın gül kurusu Gülde gülşen dokusu. Rehavetten kurtarır. Pek de şirin doğrusu. Bardaktır mihmandarı. Herkesin çeker canı. Yalnız bu kadar değil. Sohbetlerin mimarı. İnce bir gülüş gibi. İçe süzülüş gibi. Ülfete kapı açar. Kaldırır hep uzleti. Ankara,03. 09. 2007 İbrahim KİLİK

Etkilendiği Yazarlar:
Demlik Güzeli (Namı Diğer Çay)


yazardan son gelenler

yazarın kütüphaneleri



 

 

 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © İbrahim Kilik, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.