Zamaný gelen bir düþüncenin gücüne hiçbir ordu karþý koyamaz. -Victor Hugo |
|
||||||||||
|
Bir baþka Kur’an ayetindeki ifadeden de çok açýk anlaþýlýr ki; Yüce Allah insanlara haksýz çoðunluða ve onlarýn hevalarýnýn koyduðu kurallarýna uymamalarýný emreder, çözümün ise Kur’an ahlakýný uygulayarak gerçekleþeceðini bildirir: "Aralarýnda Allah’ýn indirdiðiyle hükmet ve onlarýn hevalarýna uyma. Allah’ýn sana indirdiklerinin bir kýsmýndan seni þaþýrtmamalarý için onlardan sakýn... " (Maide Suresi, 49) Ancak çok sayýda insan, vicdanlarýna uymanýn deðil, onaylamýyor da olsalar çoðunluðun yaþam tarzýna ayak uydurmanýn zorunlu olduðunu düþünürler. Onlara göre, toplumun her bireyi bu kurallarla yaþamak zorundadýr. Din dýþý olan bu mantýðý öylesine benimsemiþlerdir ki, insanlar toplumdaki bu kurallara adeta hak dinin gereðiymiþ gibi uyarlar. Kur’an ahlakýný gerçek anlamda kavramamýþ olan bu kiþilere göre; dünyada Rabb’imizin emirleri dýþýnda da insanlarýn uymasý gereken bazý kurallar vardýr ve insan da sosyal bir birey olduðuna göre bu kurallara uymak zorundadýr. Amaç, toplumun bireylerinin hoþnutluðudur ve tek endiþeleri, "insanlar ne der, ne düþünürler, benim hakkýmda þöyle düþünmesinler, böyle konuþmasýnlar" gibi düþüncelerdir. Kur’an’da cahiliye olarak tanýmlanan bu toplumlarýn ortak özelliði, çok açýktýr ki büyük bir aldanýþ içinde olmalarýdýr. Bu toplumun bireyleri bir bilim dalýyla ilgilenen kariyer sahibi kiþiler dahi olsalar, Yüce Allah’ýn kudretini ve büyüklüðünü tanýyabilecek akýl ve vicdana sahip olmadýklarýndan cahildirler. Ýnsanlarýn çoðunun bu cahil yapýda olmasý ve diðerlerinin de bu çoðunluðun davranýþlarýný kýstas alýyor olmalarý tüm toplumun cehalet bataðýnda yaþamasýna neden olur. Bu kiþiler, ‘‘Yeryüzünde olanlarýn çoðunluðuna uyacak olursan, seni Allah’ýn yolundan þaþýrtýp saptýrýrlar. Onlar ancak zanna uyarlar ve onlar ancak ‘zan ve tahminle’ yalan söylerler.’’ (En’am Suresi, 116) ayetiyle de bildirildiði gibi, zan ve tahminle hareket ederler ve insanlarý Allah’ýn yolundan saptýrarak kendi sapkýn yollarýna çekerler. Yüce Allah’ýn yolundan farklý yollara sapan bu kimseler, kendileri gibi aciz birer kul olan insanlara tabi olur, o insanlarýn görüþlerini kesin doðru olarak kabul ederler. Akýllarýný ve vicdanlarýný kullanmadýklarý için, zamanla iþitmeyen ve görmeyen kiþiler haline gelirler. Ayetteki ifadesiyle bu kiþiler, “Saðýrdýrlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayý dönmezler.” (Bakara Suresi, 18) Dinsizlik sisteminin hakim olduðu toplumlarda, hak din hakkýnda sayýsýz önyargý oluþmuþtur. Din ahlakýný samimi olarak yaþamaya çalýþanlar için ise gerçek kýstas, insanlarýn din hakkýnda ne dedikleri deðil, kiþinin kendi vicdanýdýr. Ayetteki ifadesiyle hak olaný deðil, zan ve tahmini kýstas alan ‘insanlarýn çoðunluðuna’ uymanýn kiþiyi doðruya götürmeyeceði Kur’an’da birçok ayetle açýk bir þekilde ifade edilir. Vicdaný kabul etmediði halde, yalnýzca insanlar tarafýndan kýnanmaktan korkarak, kiþinin bu mantýðý kabullenmesi büyük bir yanýlgýdýr. Vicdan, bir anlamda insaný doðruya yönelten Allah’ýn sesidir. O halde kiþinin toplum tarafýndan kýnanmaktan korkmasý ve vicdanýnýn gösterdiði doðrulardan kaçýnmasý son derece akýl dýþý bir davranýþ olacaktýr. Kur’an’da, insanlarýn kýnamasýndan korkmamanýn önemli bir mümin özelliði olduðu þöyle haber verilir: "Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerine) Kendisi’nin onlarý sevdiði, onlarýn da Kendisi’ni sevdiði mü’minlere karþý alçak gönüllü, kafirlere karþý ise ’güçlü ve onurlu’, Allah yolunda cehd eden (çaba harcayan) ve kýnayýcýnýn kýnamasýndan korkmayan bir topluluk getirir."(Maide Suresi, 54) Samimi inanan insanlar her devirde, yalnýzca Allah’a kulluk etmeleri, insanlarýn deðil yalnýzca O’nun hoþnutluðunu gözeterek yaþamalarý ve O’nun buyruklarýna uymalarý nedeniyle yaþadýklarý toplumlar tarafýndan kýnanýrlar. Cahiliye toplumlarýnýn çarpýk yaþam biçimini ve þeytani sistemini reddetmeleri, Kur’an’da Allah’ýn tavsiye ettiði ideal ahlaký benimsemeleri nedeniyle yadýrganýr, tepki görürler. Kýnayanýn kýnamasýndan korkmak, ayný zamanda Allah’a ortak koþmak anlamýndadýr. Çünkü Allah Kur’an’da ’yalnýzca Kendisi’nden korkulmasý gerektiðini’ bildirir. Kendisinden baþkasýna kul olan kiþinin yerine Allah, –ayette de bildirdiði gibi- kýnayanýn kýnamasýndan korkmayan ve üstün özelliklere sahip müminleri getirir. Kalben Allah’a yakýn olmak isteyen insan, vicdanýný tam kapasite kullanýr; diðeri þeytanýn sözcüsü olan nefsinin fücurunu gözetmek olacaktýr. Vicdanýnýn önüne "çoðunluk böyle yaptýðýna göre doðru olan budur" mantýðýyla set çeken, Yaratýcýsýnýn deðil, insanlarýn hoþnutluðunu önemseyen ve toplumda kýnanmaktan çekinen kiþi, Kur’an ahlakýndan tamamen uzak yaþar. Kur’an’da Hz. Ýbrahim’in ve onunla birlikte olan müminlerin, kendilerini kýnayan putperest kavimlerinden çekinmeyen kararlý tavýrlarý örnek olarak verilir. "…Biz, sizlerden ve Allah’ýn dýþýnda taptýklarýnýzdan gerçekten uzaðýz. Sizi (artýk) tanýmayýp- inkar ettik… " (Mümtehine Suresi, 4) sözleriyle son derece kararlý davranan Hz. Ýbrahim’i müþrik kavmi cezalandýrmak istemiþ; Allah ise ‘dost’ edindiði Hz.Ýbrahim’i, içine atýldýðý ateþi ‘soðuk kýlarak’ kavminden kurtarmýþtýr. Hz. Ýbrahim’in kararlýlýðýný örnek alarak, vicdanýný devreye sokan insan, bu Kur’an ayetinde vurgulanan gerçeði görebilir. Ýnsanlarýn büyük çoðunluðunun gerçekte ‘alçaltýlmýþ’ kýlýndýðýný, kendisinin ise samimi imaný nedeniyle ‘üstün’ olduðu gerçeðini…Ýþte bu konuda kararlý davranan insan, çoðunluðun yaþadýðý sýkýntý ve zorluktan, aydýnlýða ve güzelliklere ulaþacaktýr. Allah’ýn hoþnut olacaðý yaþam dýþýnda bir hayat tarzýný benimsemiþlerse, çoðunluða uyma mantýðý kazanç deðil, büyük zarar getirir. Tüm dünyada örneklerini gördüðümüz gibi, din ahlakýndan uzak yaþayan kiþiler, çýkar kavgalarýnýn ve düþmanlýklarýn yaþandýðý dejenere bir toplum oluþtururlar. Yaþadýklarý huzursuzluk ise, Allah’ýn Kendisi’ne þirk koþanlara dünyada verdiði karþýlýktýr. “…Hiç þüphesiz bunlar, ahirette en çok hüsrana uðrayanlardýr. " (Hud Suresi, 20-22)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |