"Ýnsan - iþte tüm sýr burada. Bu sýr üzerinde çalýþýyorum, çünkü kendim de insan olmak istiyorum." -Dostoyevski |
|
||||||||||
|
Dünyada daha birkaç yüz veya birkaç bin insan varken bile insanlar biri biriyle kavga etmiþlerdir. Birkaç milyon olunca da kavgayý sürdürmüþlerdir. Birkaç milyara ulaþýnca da yine hiç bir þey deðiþmemiþ, hep savaþmýþlar ve bu amansýz kavgayý acýmasýzca sürdürmüþlerdir. Gerçekte yeryüzü bütün insanlýða yetecek kadar geniþtir yeter ki doðru bir biçimde kullanabilelim, adaletli paylaþabilelim, sýnýrlarýmýzý aþýp biri birimizin hakkýný çiðnemeyelim. Bunca geliþmeden, bunca teknolojik ve bilimsel ilerlemeden sonra biz kardeþçe yaþama ve adil paylaþma becerisini gösterebilmeliydik. Ýnsanlar ve ülkeler arasýndaki sýnýrlar günümüzde aþýlmýþ, dünya ekonomik, toplumsal ve kültürel olarak küçülmüþtür. Kýsacasý küreselleþme arttýkça artmýþ ve zaman geçtikçe de daha ileriye gidecek ve geliþecektir ve küçük bir köye dönüþecektir. Bu yolun dönüþünün olmadýðý açýkca biliniyor ama sonunun nereye varacaðý hiç bilinmiyor. Ýki yol var: ya Huntington’ýn ortaya attýðý medeniyetler çatýþmasý olacak, insanlýk kendi kendini yok edecek ya da medeniyetler dayanýþmasý olacak ve insanlýk savaþ ve kavgalardan kurtulacaktýr. Birinci felaket senaryosunu gidermenin tek yolu var: 'Ýkincisini becerebilmeliyiz'. Farklýlýklarýmýz çatýþma nedeni deðil iþbirliðine ve dayanýþmaya götürmeli insanlýðý. Toplumlar da týpký bir insan bedenine benzer. Nasýl ki bedenimizde hücre ve dokular farklýlaþarak deðiþik organ ve sistemleri oluþturur. Bazý hücrelerimiz kemikleþerek iskelet sistemimizi oluþturur. Bazý hücrelerimiz de farklýlaþarak kas ve sinir sistemlerimizi oluþturur. Düþünmek için beynimiz oluþturulur, yürümek için bacaklarýmýz. Peki bu hücrelerdeki farklýlaþma olmasaydý benenimiz nasýl oluþacaktý? Toplumlar da böyle farklýlaþýr ve insanlýk toplumunu oluþturur. Farklýlýklarýmýz zenginliklerimizdir. Bazý topraklar killidir, bazý topraklar kalkerli veya kumludur. Bazýlarý da hümüslüdür. Her birisinin besin ve vitamin deðeri farklý farklýdýr içeriklerinde. Hepsi de farklý farklý deðiþik tad ve kokularda besinler yetiþtirilmesine elveriþlidir. Peki bütün yeryüzünün toprak yapýsý ve iklimi ayný olsaydý, ayný iklim ve topraklarda yetiþen tek düze ayný besinleri her gün her gün yemek býktýrýcý olmaz mýydý? Her gün bal yeseydiniz, hiç tuz biber olmasaydý yaþamýn tadý tuzu kalýr mýydý? Hiç düþünemiyorum bile ne olacaðýný. Düþünebiliyor musunuz hepimiz ayný boyda ve kiloda, ayný beyaz ýrkdan ve düþünebiliyor musunuz hepimiz ayný dili konuþuyor olsaydýk? Düþünebiliyor musunuz hepimiz ayný güçte ve ayný yeteneklere sahip olsaydýk biz? Peki nasýl meslekler ortaya çýkacaktý? Ya herkes mühendis olmak ister de hiç iþçi olmak isteyen çýkmasaydý eþit yetenek ve güçlere sahip insanlar arasýnda? Ya bütün parmaklarýmýz ayný boyda ve ayný kalýnlýkta olsaydý tornadan çýkmýþ gibi, nasýl bir bardaðý tutabilirdik su içmek için? Görüyoruz ki farklýlaþma yardýmlaþma ve dayanýþmayý ve iþ birliðini getirir peþinden sonuç olarak. Medeniyetler buluþmasý, uzlaþmasý, dayanýþmasý, kaynaþmasý, yani çok kültürlülük insanlýðýn en güzel bir biçimde tasarlamasý ve uygulamasý gereken bir olgudur. Bu insanlýðýn bütün farklýlýklar içerisinde en küçük ortak paydalarda, ortaklýklarda, temel deðerlerde birleþip farklýlýklarý zenginlik olarak kabul etmesinden geçer. Ýnsanlýðýn temel ortak deðerleri uluslararasý deðiþik ortamlarda ve düzlemlerde ele alýnmýþ, Kopenhag Ölçütleri, Son Helsinki Sözleþmesi, Medine Belgesi, Muhammed’in (a.s.) Veda Hutbesi gibi ortak kabul görenler olmuþtur. Bu belgelerde sözü edilen Ýnsanlýðýn baþlýca ortak deðerleri þunlardýr: 1) Din Özgürlüðü, 2) Düþünce Özgürlüðü, 3) Ýnsan Soyunun Sürdürülmesi ve Genç Kuþaklarýn Korunmasý, 3) Can Güvenliði, 4) Mal Güvenliði. Bütün insanlýðýn barýþ dolu en küçük ortak paydalar ve deðerlerde buluþan ve onlara uyan ‘Çok Kültürlü Birlikler ve Birliktelikler’ kurma dilekleriyle okuyucularýma saygýlar sunarým.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mevlüt Tok, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |