..E-posta: Şifre:
İzEdebiyat'a Üye Ol
Sıkça Sorulanlar
Şifrenizi mi unuttunuz?..
Roman yazmanın üç kuralı vardır. Ne yazık kimse bu kuralların neler olduğunu bilmiyor. -Somerset Maugham
şiir
öykü
roman
deneme
eleştiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katılımı
Yazar Kütüphaneleri



Şu Anda Ne Yazıyorsunuz?
İnternet ve Yazarlık
Yazarlık Kaynakları
Yazma Süreci
İlk Roman
Kitap Yayınlatmak
Yeni Bir Dünya Düşlemek
Niçin Yazıyorum?
Yazarlar Hakkında Her Şey
Ben Bir Yazarım!
Şu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm başlıklar  


 


 

 




Arama Motoru

İzEdebiyat > Deneme > Sevgi ve Aşk > Fuat Türker




11 Kasım 2010
Bir Bilselerdi!..  
Fuat Türker
Hatasız olmak sadece her şeyden müstağni olan Allah’a aittir. İnsanlar ise hata yapabilen varlıklardır. Ancak Allah, bu konuda da "tevbeleri kabul eden "olduğunu bildirerek büyük bir kolaylık vermekte ve insanlara kurtuluş imkanı sağlamaktadır. Bu da Allah’a duyulan sevginin çok önemli nedenlerinden biridir.


:BJGA:
Sonsuz hayat olan ahirette cenneti umut eden insanlar, Yüce Allah’ın sevgisine layık olmak için çalışırlar. Allah’ı çok severler; çünkü Allah’a ve diğer tüm iman eden insanlara sevgi duymak cennet ehlinin özelliklerindendir. Ancak Allah sevgisinin eksikliği, O’nu hakkıyla takdir edememek insanı imanı yaşamaktan uzaklaştırır. Allah’ın en çok sevdikleri ve cenneti onlar için hazırladığını bildirdiği insanlar, Kuran- Kerim’de bildirildiği üzere takva sahipleridir:

"Gerçekten takva sahibi olanlar, cennetlerde ve pınar başlarındadır." (Hicr Suresi,45)

İman edenlerin Allah’a duydukları sevginin pek çok nedeni vardır. Her olayı inananlar için hayırla yarattığını bilmek Allah’a duyulan sevginin nedenlerinden biridir.

Dua edildiğinde duaya icabet edecek olması da Allah’ı sevmek için önemli bir sebeptir. Rabbimiz, “Ya da sıkıntı ve ihtiyaç içinde olana, kendisine dua ettiği zaman icabet eden, kötülüğü açıp gideren ve sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı?..” (Neml Suresi,62) ayetiyle sıkıntı ve ihtiyaç içinde olan herkesin duasına icabet ettiğini bildirmektedir. Zorluk anlarında inananların yanlarında buldukları en yakın dost, Allah’tır.

Her insan, bir hiçken Yüce Allah’ın rahmeti sayesinde var olmuştur. Tüm insanları bu dünyada barındıran, zevk ve ihtiyaçlarına uygun çeşit çeşit yiyecekler yaratan, Rabbimiz’dir. Allah’ın insanlar üzerindeki nimetlerini, O’nun her şeye güç yetiren olduğunu ve her şeyi en güzel ve hayırlı şekliyle yarattığını düşünmek, Allah’a olan sevgiyi arttırır. Bu, genelleme yaparak bile sayılamayacak olan nimetlerine hayranlığın ve şükrün bir sonucudur.

"...İman edenlerin ise Allah’a olan sevgileri daha güçlüdür...” (Bakara,165) ayetinin hükmü gereğince, iman edenler asıl sevgiyi her şeyi sarıp kuşatan Yüce Allah’a duyarlar.

Sonsuz ilim sahibi Allah’a duyulan sevgi, O’nun yarattığı mucizeler karşısında müminlerin şevk ve heyecanını arttırır. Bu, insan ruhunun ihtiyacı olan besindir, ruh ve iman bu döngü sayesinde sürekli beslenir.

Allah’a ve dolayısıyla yarattıklarına duyulan sevgi, Kuran ahlakına uygun yaşamaya da yol açar. Bu da bir ayetteki, "..Bizden kendilerine güzellik geçmiş bulunanlar" şeklinde ifade edilen gerçek güzelliği kazanmaya, diğer insanların yakınlık duymasına ve müminleri örnek almasına neden olur.

Hatasız olmak sadece her şeyden müstağni olan Allah’a aittir. İnsanlar ise hata yapabilen varlıklardır. Ancak Allah, bu konuda da "tevbeleri kabul eden "olduğunu bildirerek büyük bir kolaylık vermekte ve insanlara kurtuluş imkanı sağlamaktadır. Bu da Allah’a duyulan sevginin çok önemli nedenlerinden biridir.

İnsan, kendisine küçük bir ikramda bulunan ya da iyilik yapan bir kişiye teşekkür eder, sevgi duyar. Hastalandığında yardımcı olan kişiye sevgisi artar ve duyduğu minnetle onu mutlu etmeye çalışır, üzmekten şiddetle kaçınır. Oysa onlara bu davranışları nasip eden Allah’tır. Kısacası, gerçekte sevgi duyulması ve teşekkür edilmesi gereken varlık Allah’tır. Bizi sevindiren, yediren içiren, sağlık veren, zevk alacağımız güzellikleri yaratan Allah, o insanları sadece vesile kılmıştır.

Merhamet edenlerin en merhametlisi olan Allah, inanan kullarına "iman edenlerin velisi, dostu ve destekçisi" olduğunu bildirmektedir. Ve tek dostumuz olduğunu, ‘karanlıklardan aydınlığa’ çıkardığını haber vermektedir. Allah sevgisinin temelinde de bu yakınlık olmalıdır.

İman etmeyen insanlar Allah sevgisini bilmedikleri için birbirlerine karşı da samimi bir sevgi gösteremezler. Kendilerini zorlayarak insanların sevgisini kazanmaya çalışırlar. Sadece insanların hoşnutluğunu aramaları ve insanların rızasını kaybetme korkuları, şeytanın Allah’tan uzaklaştırma telkinlerinden biridir. Hissettikleri korku, bu insanların hayatları boyunca samimiyeti ve imanı yaşayamamalarına neden olur..

Kuran’da, yalnızlık ve dostsuzluğun cehennem ehlinin özelliği olduğundan söz edilir;
"Çünkü o, büyük olan Allah’a iman etmiyordu. Yoksula yemek vermeye destekçi olmazdı. Bundan dolayı bugün, kendisine hiçbir sıcak dost yoktur." (Hakka Suresi,33-34-35)

İnsan güçsüzün yanında olmak istemez, hep güçlüyle olmak ister. Şeytan güçsüzdür; güçlü olan Allah’tır ve “…Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım…” (Bakara Suresi, 186) ayetiyle haber verildiği üzere kullarına çok yakındır.

Ancak insanların çoğu hem kendilerinden uzak hem de güçsüz olan şeytanın yolunu tercih etmektedirler. Ve üstelik kendilerini ‘nurdan karanlıklara’ çıkaracağını da bildikleri halde…

Oysa insan, Allah’ın yolunu seçtiği ve O’na yakın olduğu zaman, Rabbimiz’in güzel sıfatları üzerinde tecelli edecektir. “Ben şunu yaparsam Allah’ın hoşuna gider, beni sever “ diye düşünerek yaptığı davranışlar, salih amel olur, Allah’a yakınlaştırır ve kişiyi olgun bir insan yapar.

Sevginin asıl muhatabı olması gereken Allah’tan uzak yaşayan insanlar, Allah’ı takdir edemedikleri için gerçek sevgi ve dostluktan da yoksundurlar. Rabbimiz’e şirk koşarak yaşadıkları sevgi de gerçek sevgi değildir ve onlara mutsuzluk ve karamsarlık verir. Hayatta gerçek anlamda bir ‘dost’ları olmadığından sürekli yakınırlar. Oysa ‘gerçek dost’ onlara şahdamarlarından daha yakındır, “bir bilselerdi”…

Andolsun, insanı Biz yarattık ve nefsinin ona ne vesveseler vermekte olduğunu biliriz. Biz ona şahdamarından daha yakınız. (Kaf Suresi, 16)

.Eleştiriler & Yorumlar

:: Teşekkürler...
Gönderen: Serpil Başol / ,
12 Kasım 2010
Güzel bir hatırlatma yazısı yazmışsınız. Bir bilsek en çok sevenin kim olduğunu, hatırlasak zaten bunca yazı, şiir çıkmazdı herhalde:))




Söyleyeceklerim var!

Bu yazıda yazanlara katılıyor musunuz? Eklemek istediğiniz bir şey var mı? Katılmadığınız, beğenmediğiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düşündüğünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazıları yorumlayabilmek için üye olmalısınız. Neden mi? İnanıyoruz ki, yüreklerini ve düşüncelerini çekinmeden okurlarına açan yazarlarımız, yazıları hakkında fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloğa geçebilmeliler.

Daha önceden kayıt olduysanız, burayı tıklayın.


 


İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.

Yazarın sevgi ve aşk kümesinde bulunan diğer yazıları...
Gerçek Sevgili
Aşk ve Korku
Sevgi Allah'a Yakınlaştıkça Artar
Sonsuza Kadar Allah Aşkı
Sevgiye Sarılalım
Evlilik "Müessese" Midir?
Hata Sevgiyi Azaltır mı?

Yazarın deneme ana kümesinde bulunan diğer yazıları...
İnkârcılar İnananların Sapmasını İsterler
Son Perde
Dinin Çıkarlarını Gözetmek
İnsan Neden Kıskanır?
Konuşma Kişiliği Yansıtır
Anne Babaya İtaat Nasıl Olmalı?
Çocuklar Gibi...
Ne Kadar Aciziz!..
Korkma Ebedi Varsın
Ahirete Hazırlık Kursu

Yazarın diğer ana kümelerde yazmış olduğu yazılar...
Bir Otobüs Yolculuğu [Öykü]
Köy Anılarım (!) [Öykü]
Artık Oruç Tutuyorum (Çocuklar İçin Ama Büyükler de Okuyabilir :) [Öykü]
Daldaki Armut (Çocuklar, Gençler ve de Çocuk ve Genç Kalanlar İçin :) [Öykü]
Boyun Eğen Kutlu Kadın [Öykü]
Darwinizm, Komünizmin Bilimsel Kılıfıdır [Eleştiri]
Pkk'nın Hedefi; Komünist Toplum [Eleştiri]
"Kahrolsun O Zan ve Tahminle Yalan Söyleyenler" [Eleştiri]
Dünyalık Peşindeki Din Adamları [Eleştiri]
Şeytanın Çift Taraflı Kıskacı: Bir Yanda Ateizm Bir Yanda Yobazlık [Eleştiri]


Fuat Türker kimdir?

6 yıldır insani ve imani konularda makaleler ve çocuk yazıları yazıyorum. Yaklaşık 5 yıldır Haber Vaktim, Cemaat. com, Sayha Dergi, Edebistan, Turuncu Dergi, Körpe Kalemler, Edebiyat Defteri gibi dergi, portal ve haber sitelerinde yazılarım yayınlanıyor. Yazılarımı ve inandıklarımı paylaşmak için İz Edebiyat'dayım. Ayrıca Risale Çocuk, Kalem. biz ve Beyan/İstikamet Dergisi'nde çocuk yazıları yazıyorum.

Etkilendiği Yazarlar:
-


yazardan son gelenler

bu yazının yer aldığı
kütüphaneler


 




| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık

| Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır.
Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz.