"Denemeler"de gördüğüm şeyi Montaigne'de değil, kendimde buluyorum. -Pascal |
|
||||||||||
|
İnsanlar karşılaştıkları kişiden genellikle ’negatif elektrik’ alırlar. Daha başlangıçta sevgisizlik ruhlarına hakim olur. Oysa insan, karşılaştığı kişiye önce hüsn-ü zan etmelidir. İyi bir insan olduğunu düşünmeli, sevgi duymalıdır. Zamanla kötü davranışlarını gördüğünde ise kişiyi güzel sözle uyarmalı, düzeltmesi için yardımcı olmalıdır. Sevgiyi kaybetmemek için çaba göstermeli, sevgiye sarılmalıdır. Ancak, kişinin düzelmemekte ısrarcı olması durumunda arkadaşlığını gözden geçirmelidir. Eğer kişi Allah’a karşı küfür içindeyse o taktirde buğz edilmelidir. Çünkü Allah’ı sevmeyene duyulan buğz, O’na olan sevginin kanıtıdır. Ama kişi Allah’a yöneldiğinde buğz biter. Devam etmesi yanlıştır; o nefsani bir duygudur. Sevginin asıl kaynağı Allah sevgisidir. Allah sevgisi olmadığında, şefkat, merhamet, sabır olmaz, mutluluk olmaz. Materyalist kafayla sevgisizliğin, bencilliğin acısı en şiddetli şekilde yaşanır. Allah için sevmeyen, Allah’a sadakat göstermeyen kişiden talep edilen sevgi ve sadakatin hiçbir anlamı olmaz. Allah tek sevgili hale getirilmeden mutlu bir hayat yaşanmaz. Gerçek sevgi vefa, sadakat, fedakarlık ve samimiyet gerektirir. Sevgi sanattır; o sanatı gerçek sanatçı -Sani- olan Allah yaratır. İnsanın Allah’a olan imanı arttıkça, sevgi gücü de artar. Bu, kişinin çaba göstermesi sonucunda elde edeceği bir şey değildir. Allah, samimi iman sahibi olan her kulunun kalbine bu duyguyu ilham eder. Mümin, bu nimeti elde edebilmek için samimi olarak dua eder, bunu Allah’tan sürekli ister. Allah’a herkesten ve her şeyden çok daha derin bir sevgi duymasına rağmen, bununla yetinmez; sürekli olarak Allah’ı çok daha da fazla sevmek için yine O’na yalvarır. Allah’a olan sevgisi arttıkça Allah’ın yarattığı güzelliklere olan sevgisi de artar. Sonsuz güzellikleri sanatının içinde yaratan Allah’ın yarattığı güzellikleri sevmede bir sınırı yoktur. Samimi inananlar, Allah’ın verdiği en büyük nimetlerden olan ’sevgi gücünü’ çok iyi kullanmaya ve Allah rızası için sevgiyi yaşama konusunda tüm engelleri kaldırmaya çaba gösterirler. Gerçek ve samimi sevgi; Allah’ın yalnızca samimi inananlara verdiği en büyük nimetlerden biridir. Allah’ın hoşnutluğunu amaç edinmeyenler ve tavsiye ettiği güze ahlakı yaşamayanlar, gerçek sevgi gibi bir nimete asla ulaşamazlar. İnsanların birçoğu sevginin taklidini yapar ve gerçek sevgiyi yaşıyormuş gibi görünmeye çalışır. Ancak sevilmeye ve dostluğu kazanılmaya tek layık olan Yüce Allah, Kur’an’da, iman etmeyenlere bu sevgiyi vermeyeceğinin, yalnızca iman edenler için bir sevgi kılacağının bilgisini verir: “İman edenler ve salih amellerde bulunanlar ise, Rahman (olan Allah), onlar için bir sevgi kılacaktır.” (Meryem Suresi, 96)
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Fuat Türker, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |