İste, sana verilecektir; Ara, bulacaksındır; Çal ve kapı sana açılacaktır -İncil |
|
||||||||||
|
1 Ocak 1986 Çarşamba perşembe 2 Ocak ardından cuma cumartesi pazar üç dört beş gün gün yaşanmış bir ocak ardından şubat ve yaşanmayı bekleyen mart işte o günleri yaşadık hep birlikte o zamanda sevip ümit edip bekledik ve o zaman geçmişte kaldı aslında zamana takarak keçilerle uğraşmak istemiyoruz ne siz ne ben bugün 1 Ocak 2009 Perşembe biliyor musun kendim anlatıp kendim dinliyorum asker arkadaşımdan mektup gelmedi telefon da yok internet suskun türkülerden bir demet olmayanların altını çizip kalanlar ile yola devam biliyorum beni seviyorsun zaman bizden korksun mısır ambarına da selam olsun asker arkadaşıma selam masaldakilere selam gerçek dünyanın gerçek dostlarına selam 01 Ocak 2009 14 Şubat meselesi Bana 14 Şubat’ı satamazlar sevgililer günü diye kuzey yarıkürede kış hava soğuk bazı yerler kar ve ayrılık hüzün biraz da gözyaşı var taktık marta çatılara üstüne alınma duvarın arkasındaki adam imar sorunu yok bu yapıda benzinlik ruhsatı da istemiyoruz günün önem ve ehemniyeti ile ilgisi olmayan şeyleri düşünme küçük bir sorun var 1 gün sevgililer günü kalan 364 gün 6 saati ne yapacağız sonuç itibarı ile senenin hatta yüzyılın bütün günlerini sevgililere ayırdım 13.02.2009 adın soyadın söylesene Ahmet kime ne senin türkünden gözünde yaş gönlünde ateş varmış ve fırtınalar kopmuş düşüncende kime ne adın soyadın adresin sabah kahvaltın ya da çorabının markası kimi ilgilendirir bu kadar yetse öp de başına koy senden söz edilirken kimdi o ben tanıyor muyum diye sevgisini gösterirse malum arkadaş bir kez daha ölürsün ölüm Allahın emri de ahmet sen domatesi sevmişsen ona ne bundan 09.03.2009 Alo odabaş olan bana oluyor sen dünyadan habersiz sanıyordum sanki başka dünyalar yokmuş benim dünyamdan peki ben ne biliyorum sana dair gençlik işte sevdiğinin nerde olduğu ne yaptığı hangi hıyarlarla mücadele ettiğini arada fırsat bulursa alo odabaş bildiğin gibi değil sorun beni sevmende benim seni sevmemde değil belirsiz bir geleceğe yelken açtık ama İstanbul’da Çengelköy denilen yer var hıyarı ile ünlü aklıma geldi birden gençliğimiz böyle ciddi meselelerle tükenir gider 15.03.2009 Bilinen çiçek Herkesin bildiği ve sevdiği doğa harikası çiçek adın ne olursa olsun önemi var mı bak arkadaş sevdiğinin adını bilmeyen sınıfta kalır biliyormuş gibi yapan kendine yol bulsun gidecek güzel çiçek hüzün yakışır mı sana sevenler listesine beni de yaz biliyorsun başka seçenek yok adın mı o bana kalsın 14.03.2009 bir çizik çek eğer kredi alabilseydim gelecekten canıma okurdu faizler öde öde bitmez yeteri kadar borcumuz var zamana gözünün yaşına mı bakar atlet-fanilaya kadar alır kibarca yeniden yapılandırma faiz affı nerde benim külahım bulun lütfen ilerletebilseydim ahbaplığı zamanla bir kalem oynat deseydim çocukluğumda ya da bir çizik çek gençliğime belki de bambaşka bir ben olacaktım o zaman kim bilir belki şimdiki gibi düşünmeyecektim yani ben ben olmayacaktım yine de kararsızım bu konuda öyle ben olmayacaktım da böyle ben miyim sanki 1986-18.03.2009 Bit pazarı Koş vatandaş koş eski sevdalar var satılık isteyenin aşkı yenisi ile değiştirilir biraz zımpara biraz vernik ve cila yarı klasik yarı modern bir hava İstanbul Topkapı koş vatandaş gençlik alınır ve satılır akşam sabah pirzola ile idare edersin gülmek bedava kahkaha bedava yürüyerek istediğiniz yere gidebilirsin zaman hariç 86400x365x46 acele etme ben yazmak için bu formülü 46 yıl bekledim 01.02.2009 Ben mi söyledim sana kim söyledi tıbba git diye hukuk dururken bilmiyor muydun sana aşık olacağımı laf olsun diye hastalanıp seni arayacağımı hastanede bilmiyor muydun demek istiyorsun ki biraz daha çalışıp sen de gelseydin o zaman böyle olmazdı sizin fakültede ya da hastanede manavın ne işi var bu adam doğa tutkunu maydanozdan başlar biber ve domatesten çıkar ekonomi veya maliye okuyup hal müdürlüğüne kapak atacaktın senin neyine başka okulun güzeli pazar tezgahında sebze ya da meyve sat yarınki bütünleme ve doktor güzeli hayalini rafa kaldır malum arkadaş duyarsa seni gidi seni demez mi 10.03.2009 görüntü aşkımız baharımız masaldaki kızımız ve en kahraman biz özetle her şey yazılmayı bekleyen bir masal görüntü var ses yok yüz yıl önceki ben ve sevdiğim gerçeği garip bir geçmiş görüntü de yok ses de bu dönem için yüzyıl sonra aynı oyuna devam vadiler daha derinleşmiş ormanlarda gençleştirme yapılmış olacak yeni kargalar yeni çakallar türeyecek genlerle uğraşırken soylu geçmişi ve kendisine ulaşacak bir takım kendini bilmezler görüntü ve sesler değişecek belki de uydu anteninden izleyeceğiz kendimizi 21.03.2009-12 Ocak 2006 Hamili kart Bu zamanda böyle olur sıcaklar artar hafiften yeşerir doğa şurda ne kaldı mart dokuzuna uçurtma bayramı olacak İzmir’de herkes kırlarda eş dost listesini düşündüm hani hamili kart yakınımdır yazacak dostları Dr. Çiğdem Hanıma saygılar mürekkep ve kalem var oldukça herkese bir kart benden kediler bir yanda dursun patlıcan biber domates fideleri bir yanda tanıdığım bütün büyük adamlar Konfiçyüs’ten Tales’e kadar yakın akrabam olur onlar da Güneşin çocukları benim gibi lütfen yeterli torpili yapınız aksi durumda dedem Nasrettin’e selam gönderirim o ne yapacağını bilir ben de bilirim siz de 17.03.2009 Hanya ve Konya meselesi Her şey yolunda sevdaya dair deliler gibi sevdiğin kız da seni seviyor senin sevdiğin kadar iki cambaz bir ipte oynarsanız böyle olur komedi desem ciddi çocuklarız neden birimiz Hanya’da birimiz Konya’da belli değil aşk değil meyve-sebze ticareti bizimki olsun zamanaşımı yok ki aşkta fatura ve irsaliye de aranmaz 21 Ağustos 2008 Perşembe Kedi mi dedin kedilerle bir akrabalığımız olsa da olur olmasa da günceli takip et kardeşim nerden çıktı Darvin bir de kapak yaparsın ha bu iş burada biter ve ben çekip giderim iyi düşün bilimci abla sen kedilerden söz etmedin biliyorum mart ayı da gündemde yok bu ay ne gibi sorunlar içerir kediler için senin için benim için ve saymayı unuttuğum üçüncü kişiler için 09.03.2009 Aşk olsun İki kişi birbirini severse sevgi olur. biri kaçar, diğeri kovalarsa: aşk olur. Ikisi de sever lakin kavuşamazsa efsane olur efsane olmadan önce buluşur da hem de İstanbul’da sudan nedenlerle ayrılırlarsa eşeklik olur 21.03.2009 Kendi masalının prensi Prens rüyalarının gerçeği prenses ile buluştuğunda masal sona ermişti gerçek ile rüya arasında kararsızlık süredursun işimize geleni kabul edip yola devam ne geçen bölümü ona anlattı ne kendisine masal değil mi geçmiş bölümleri prenses de dinlemedi zaten pek ilgilendirmiyordu siz de dinlemediniz gelecek bölümleri ise kimse bilmiyor başka şiirlerden alıntı yapma ayrıca cesaretiniz varsa gelin prens olun bu masalda ya da prenses ya da yalnızca izleyici olun 22.03.2009-24 Ocak 2005 Nane Yemediğim nane mi kaldı senin yüzünden şiiri katlettim acımasızca çiçekler bir bir yüzünü döndü dün ayak seslerimden ürken kuşlar bugün aldırmıyorlar gençliğim bir vefasızın hayaline beş para olmuş İstanbul 4 Aralık 1991 On yıllar On yıllara bölüp yaşamı bildiğim bütün matematik işlemleri çarpma bölme ve çıkarma eşliğinde biraz geometri üzerine ayrılık hasret hüzün ve gözyaşı sosu eklersek kendimize ulaşacağız biliyorum bir yerde kesişecek bu doğrular sen ve ben en azından çoban salatasında el sallayacağız zamana beşte biri oluşturan ilk onluk tam sevdiğin türden klasik bir çocuk üst baş çamur içinde belki salya sümük oyuncağını ararken ağlayan bir delikanlı sonra ikinci onluk bunu da biliyorsun en büyük benleri oynayan ateşli delikanlı üçüncü onluk fırtına denizi iç çatışmalar ve belirsizlik görünürde her şey güzel de aslı gibi değil gerçekler dördüncü onluk serbest meslek makbuzu irsaliye fatura vs beşinci bölüm ½ si yaşandı kalanı devam ediyor her onluk dilimi toplar art ı ve eksileri çarpı ve bölüleri yazarsam yan yana sonuç mu bir eksiği ile alışıldık komedi 27.01.2009 Ölmem mi gerekir Masamda yalnız çayımı içerken sessizce gelip arkadan sarsan ve ben geldim desen ölmem mi gerekir mutluluktan yaşayan aşık daha iyi olmaz mı senin için 01.06.2008 Porselen Demlik Bir aşk hikayesini yazar ayrıntısıyla tek sözcük atlamaz tek hece tek harf bile renkler vardır sesler koku sıcaklık güzellik ve endam bazı ayrıntıyı sözcükler anlatamaz salın da gel meydan kız görsün bu arada ben de maydanoz satmıyorum Kadıköy’de nerden çıktı demlik fincan ve çay 06.03.2009 Protesto Sayın yazar sevgili şair balık ekmek yemeden Eminönü’nde boğaz manzaralı mekanda göz göze gelmeden yaşamayı aşk diye anlatırsan komik duruma düşersin seni önce boykot sonra protesto ediyorum temerrüt hükümleri uygulanacak bu gidişle bırak faizi sen ana parayı öde önce bir gülümseme gönder sevdiğine elinden tut uzanabilirsen sevdiğini söyle yüzün kızarmadan mektup yaz telefona bilgisayara sarıl sınırlarını aş kendi dünyanın senden başkaları da var bir öykü üç beş aşk şiiri ve sair kalem hilesi ile çocukları bile kandıramazsın giden zaman biraz senden biraz ondan onu söyledim o üzüldüğü ile kalır sen sürünürsün sevgili şair sayın yazar yaşamadıklarını anlatma kimse inanmaz sen inanıyor musun diye sorarsan hayır inanmıyorum ama gerçek 06.02.2009 sayısal Geçmiş Ben kocaman bir adamım basit öngörüler ile problem çözme modu yanlış algılandı bir gün 86.400 saniye dört yılda bir fark ilavesi ile seni sevdiğim saniyeleri görebilirsin 45 x 365 x 86.400 +(45 : 4 x) x 86.400 = sonuç yaşadığım süre bu sürenin tamamı seni sevdiğim saniyeler demiştim ya ilk dizede biraz da geometri kare dikdörgen üçken belki de yamuk 09.12.2008 Sevdiğin için Sevdiğin için yalan söyler misin sevdiğine susmak dahil o ne düşünür bu hususta yaşamak bir masal kadar soyut değil bir öykü bir roman bir şiir değil kıvırtma sayın şair nerde ve ne kadar ceviz kırdın üstüne üstlük kızarmadan anlattın öde bakalım kırgınlıkları kredi kartı ve taksit imkanı yok geleceğe de müracat etme kredi alınamaz gelecekten ve yarın sabah gün doğacak mı gerçekten bilinmez ötede beride cep de arama kendini kandır kahramanca o nasıl olsa duymayacak duysa da anlamayacak anlasa da bir bardak soğuk su iç artık 20.02.2009 Uzak dünyalar şimdi sen kendi dünyanın karmaşasında kendisi ile yaşayan arkadaşına el sallayacaksın da iş yoğunluğu dava dosyaları sabah kahvaltısı ütü meselesi çocukların ayakkabısı biz seni ararız uygun zamanda ve zeminde demek istiyorsun eskiden şiir mi vardı kendi kendine hayal kurup kendin pişir kendin ye 10.03.2009 Yıldız Yıldızlar çok olunca gün açık olur fakat komşu kızı bizimki kendine faydası olmayan biyolojik vaka böyle olsa da kaç defa bahar geldi ve gitti kaç defa yaz oldu dirmit topladın yağmur sonrası kayın ormanında burası Ayvacık dere boyu düz gider bizimki de gider biryerlere ne siz sorun ne ben söyleyeyim 05.03.2009
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Ahmet Odabaş, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |