Yüz kişinin içinde aşık, gökte yıldızlar arasında parıldayan ay gibi belli olur. -Mevlana |
|
||||||||||
|
Dayanma gücünün sona ereceği anı, sabırsızlıkla beklerler. O an geldiğinde, bir kenara koydukları ve tozlanmaya yüz tutmuş olan sözlerini dillendirirler. Sözler, keskin bıçak gibidir. Söylendikçe yaralar durur. İndirmiş oldukları her bıçak darbesinde yaşanmış olan birlikteliğe, ihanet ederler. Umarsızdırlar. Çaresiz kalacağın anı beklemeye başlarlar. Çaresizliğinin düğününde göbek atmak için heyecanlanıp dururlar. Ama belli etmezler. Karanlık olan sinema salonunda yanında ki koltukta oturan ama filmin bir an önce bitmesi için, içinden dua edip duran izleyicilere benzerler. Yaşadıkları anın keyfini çıkartmadan, yaşamış olmanın mutluğunu yaşayıp dururlar. Anlamsızdırlar. Yanlış adım atacağın yerlerde, sokak tabelaları olmak isterler. Çıkmaz sokak tabelası olmayı da içlerinde saklayıp dururlar. Attığın her adımı gözlerler. Tökezleyeceğin anın gelmesini çabuklaştırmak için, önlerine engeller koydurup, daha sonrada kuytu bir köşe başında, kaçak gözlerle pusuya yatarlar. Uyurlar. Suskunluğa gireceğin dönemin, bir an önce gelmesi için, kopartılan takvim yapraklarına özenirler. Sessizliğinden daha çok sensizliğinden şifalar bulmaya çalışırlar. Geride kalan onursuz hayatlarının yaralarına merhem olmasını isterler. Sessizliğinde içinde kopacak olan fırtınaların, olmayacağını düşünürler. Yalan rüzgârlarıdırlar. Kimsesiz kalacağın anı yaşaman için toplanırlar. Toplu gösteriler sunmaktan mutluluk duyarlar. O nedenledir ki her duyduklarına inanırlar. Oluşturmaya çabaladıkları sıkı kalabalıklarının arasında kaybolmasınlar diye de kabalıklarının ellerinden tutarlar. El tutuyor olmalarının, yararlı davranışlar olduğuna karar verirler. Tutarsızdırlar. Son noktanı koyanlardan birisi olmak için, kendi aralarında yarışıp dururlar. Yarışma anında bütün hünerlerini ortaya dökerler. Birbirlerine karşı üstünlük sağlamak adına sağlam hamleler atmayı sevmezler. Koyulmak istenen son noktadır. Oysa sakin şekilde kenarda yan yana durmakta olan üç noktalardır. - Bitmiş bu ya! - Ne diyorsun? - Vallahi de billahi de bitmiş. - Gerçekten mi? - Gerçekten. Parantezim. Ama açıp kapatamayacağın cinsindenim...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © Oğuz Tepe, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |