- YILDIZLAR -
Duygularýn Dünyasý
|
|
Aþk"a Geldin, Hoþ Geldin!..
(Vildan Sevil) |
Aþk ve Romantizm |
| |
Akla teslim olmamýþ, aklý dýþlamamýþ bir sevgi… Rastlamadýðý ve rastlamadýðýn bir güven umudu.
Apaçýk, hesapsýz kitapsýz “Acaba?”lardan uzak sözler…
Konuþulmadan konuþmalar…
Bakmadan bakýþmalar…
Ýzinsiz izinler…
Sýnýrsýz sýnýrlar… Sýnýrlý sýnýrsýzlýklar…
Sevinçlerde ve acýlarda ikircimsiz buluþmalar…
|
|
Ses Kokusu
(Serpil Baþak) |
Aþk ve Romantizm |
| |
Biliyor musun, sesin çok güzel kokuyor” dedi, bir gün. Kalakaldým. Aptallaþtým. Ýki üç kez, içimden yineledim, dediklerini. Yine de anlamsýz bir boþluðu delemedi söz.
|
|
Ýki Eski Kayakçýnýn Son Mektuplarý
(Hulki Can) |
Aný |
| |
Bir zamanlar uzak daðlarýn buzulsu kokularýný taþýyan, karlarý savuran, hülyalý fýrtýnalarýn durmadan kaynaþtýðý çok yüksek tepelikler, geniþ yaylalar vardý. Bu bomboþ tepelerin en yüksek noktasý Erciyes Tanrý katýna basamak, Tekir yaylasý tapýnak, kayak da yaþamýn ta kendisiydi. Ne alýnlarda çizgi, ne gönüllerde kaygý vardý. Rüzgarlar kanatlarý, karlý daðlar yuvalarýydý. |
|
Kapý... 1. Bölüm
(Esin Yardýmlý) |
Deneysel |
| |
Kapýya biraz daha yaslandý. Farklý bir dünyada yaþamayý gerçekten çok isterdi doðrusu... Kapý koluna dirseðini dayayarak zile dokundu, çalmadý ama...
Ve bir anda kapýnýn içine geçti.
|
|
Ölüyorum
(Þenol Durmuþ) |
Varoluþçuluk |
| |
Esiri olduðum bu zevk aleminde geçirdiðim süreyi düþündüðümde, kýrýlýyorum. Aileme ancak bu sürenin onda birini ayýrdýðýmý biliyorum. Gerçeðin farkýnda olmadan, hatta gerçeði bilsem de hemen unutuyorum. Korkuyorum gerçekle yüzleþmeye..
|
|
Karakol
(Þenol Durmuþ) |
Yeraltý |
| |
Bekçinin baðýrmasýyla insanlar yangýndan kaçarcasýna hemen uzaklaþýyordu. Semt halkýnýn çoðunluðu bu kuralý biliyordu... Ýkaz edilenler büyük ihtimalle bu semtin yabancýsý olmalýydý... Bunu düþünürken gevrek gevrek gülüyordu bekçibaþý Kemal.Az sonra karakoldan çýkan bir polis bekçinin yanýna geldi.Polis memuru telaþlýydý...
|
|
Soluk
(funda kipural) |
Aþk ve Romantizm |
| |
Önce ayaklarýný sürükledi adam, bedenini taþýdýðýndan haberi yok gibiydi. Hem orada olmayý hem de uzaða çok uzaða gidebilmeyi diliyordu en derinden, kendi bile farkýnda deðildi. Küçük yürekli kadýn anladý yoksunluðunu, yoksunluðundan doðan hoyratlýðýný adamýn. Bu kadar çýplak bakan bir çift göz görmeyeli ne kadar olmuþtu. Ne olmuþtu da bakýyor, görmüyordu bu rengarenk hayatý. “Heyhat” dedi içinden kadýn, “sancý ancak dinlenirsen diner, git bu gözlerden olabildiðince uzaða, basýncý düþük bir yerlerde eyle yaþam denen ne kadar sefa varsa.” |
|
|
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Eser sahipleri, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý
yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin
izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin
izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin —kýsa alýntý ve tanýtýmlar
dýþýnda— herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.
|
|