Dünya hayal gücünün tuvalinden baþka birþey deðildir. -Henri David Thoreau |
|
||||||||||
|
Kadýn ve erkeðin, cinsel yaþamlarý; birbirine olan ilginin doðal akýþý ve gereðinden uzaklaþtýrarak, birbirine karþý kýþkýrtýlan bir olgu haline getirilmektedir.” demiþtik. Bu konuyu ele alýrken, her toplumda iþleyen yöntemler genel olarak ayný olduðu halde, toplumlarýn geliþmiþlik düzeyine göre kültürün ve erkek-kadýn iliþkilerinin farklýlýklar gösterdiðini göz ardý edemeyiz. Yalnýz þunu belirtmekte yarar var: Dünyadaki tüm özel mülkiyetin, yalnýzca %1’i kadýnlarýn elinde. Bu veri, ekonomik yönden kadýnýn, erkeðe baðýmlýlýðýnýn açýk göstergesidir. Bundan sonra, kadýn-erkek iliþkilerini ve kadýna özgü sorunlarý, ülkemiz baðlamýnda ele alacaðýz. Her iki cins arasýnda, doðalarýndan kaynaklanan, fizyolojik, biyolojik, bunlara baðlý ama ayrýca kültürle de beslenen psikolojik farklardan söz ettik. Kadýn, cinsel çekiciliðinden ötürü, toplumda, sürekli bir arzu nesnesi olarak gündemde tutulur. Kadýn; bir yandan ayýplarla, yasaklarla, tabularla, gelenek göreneklerle ötelenir, örtünmeye, kapanmaya, eðitimin ve iþ yaþamýnýn dýþýnda tutulmaya yönlendirilir. Diðer yandan, kitle iletiþim araçlarýyla, çeþitli sektörlerin piyasaya sunduðu ürünlerle, sereserpe açýlýr, süslenir püslenir; sürekli güzelliðiyle meþgul taþbebekler, ikoncanlar yaratýlýr. Medya aracýlýðýyla teþhir edilir. Günümüzde, dermatoloji, plastik cerrahi, kozmetik sektörü; insan saðlýðýndan çok, kadýný, taþbebeðe çevirmek için hizmet eder hale gelmiþtir. Bu, büyük bir gelir kaynaðýdýr. Sürekli taþbebek/Barby olmaya özendirilen, çabalayan kadýnlarla, bunlara ulaþamayan kadýnlar arasýnda kendiliðinden bir rekabet ve kýskançlýk oluþturulur. Bu durum, kadýný doðallýktan uzaklaþtýrýr. Erkekler için ise yeni çekim merkezi oluþur. Taþbebek olmaya çalýþanla olamayan kadýnlarýn ruhsal yapýlarý da deðiþir. Travmalar yaþarlar. Bu kadýnlara ulaþabilen ve ulaþamayan erkekler arasýn da da ayný bölünme geçerlidir. Kadýn hem kendi hemcinsleriyle rekabetin, hem de erkekler arasý rekabetin kurbanýdýr. Diðer yandan, porno sektörü teþvik edilir, erkeðin cinsel açlýðý alabildiðine körüklenir. Cinsel yaþam salt tensel birleþmeye odaklandýrýlýr. Cinsellik ve birey, meta haline getirilirken her ikisi de iyice bayaðýlaþýr. Cinsellik, ta kadim zamanlarda, Uzak doðu’da, Hindistan’da edinilmiþ, “ruh ve bedenin uyumunu saðlayan bilgiler (seviþme sanatý)” bütünlüðünden uzaklaþtýrýlýr. Bu müthiþ bir geriye gidiþtir. Kutsal aile kurumu, birliktelikler büyük depremler yaþar. Artýk erkekler; sanal ya da canlý, bin bir çeþidi sunulan bu kadýnlarýn peþinde duygu, beden, para tüketicisidir. Günahlar, ayýplar, töreler, tabular, çeþitli toplumsal deðer yargýlarý da kafasýnýn içini iyice doldurduðundan, kendi kadýný, onun namusu olarak evi bekler, çocuk doðurur. Kadýn, çocuðunu büyütürken tutsaðý olduðu bu deðer yargýlarýný, çocuða aktararak, onlarýn yeniden ve yeniden üretimini de saðlar. Bu yargýlarla büyümeyen çocuðu da büyük tehlikeler bekler çünkü. Hele kýz çocuðu ise...Bu, koruma dürtüsüne baðlý, istemsiz bir yeniden üretimdir. Artýk, erkeðin bedeni ve ruhu, çeþit çeþit kadýna doymayan bir cinsellik oburdur. Arý deðildir ki bin bir çiçekten toz alýp bal üretebilsin. Duygularla tümlenmeyen bedensel birleþmeler, gerçek doyumu saðlayamaz, ancak mide fesadýna uðratýr, o kadar... Kusmuðu temizlemek de erkeðe baðýmlý, onun namusu olarak evde çocuk büyüten kadýna düþer. Çalýþan kadýn olmasý, bu gerçeði deðiþtirmez. Evdeki kadýn, ekonomik baðýmlýlýðýn yanýsýra, ruhsal ve bedensel açlýðýn tutsaðý, mutsuz mu mutsuz, dýr dýrcýnýn tekidir, kaprislidir, yüzü gülmez. Ya da rol yapar. Veya içine kapanýr, suskun ve zavallýdýr. Ama o, evdeki “Namus”tur. Kimi kadýn, kýskacýna alýndýðý boyunduruðu açýkça kýrmaya kalksa ya da erkeðin yaptýðý gibi bedeninin sesini dinlemeye kalksa vay baþýna gelene... Gelsin namus, kýskançlýk, töre cinayetleri... Diyelim ki en masum biçimde, göze aldý, eþine sordu: “Be adamým, ben de bulamadýðýn ne var, baþkasýndan öðrenme þansým yok. Gel hele bi yol, bana da öðret de, beraber edelim ne edeceksek...” demeye kalksýn...Ya da garibim, duyduðu, TV’lerde gördüðü cinsellik oyunlarýna baþvursun... Vay baþýna gelene... Dayak, býçak yemezse þanslý sayýlýr. Cezanýn en hafifi azarlanmaktýr. “Kýz, sen nerden öðrendin bu orospu ayaklarýný?...” diyerek nazikçe(!) uyarýlýr. Az kalsýn unutuyordum... Piyasada bir sektör de kadýn ve erkek için üretilen seks giysileri ve oyuncaklarý sektörüdür. Bu sektör, uzun yýllar, erkekler için çalýþmaktayken, artýk kadýnlara yönelik de üretim yapmakta. Sektörün içinden, internet üzerinden satýþ yapan bir iþyeri sahibi kadýnla, Ayþe Arman’ýn söyleþisini okumuþtum. En çok satýþýn, en muhafazakâr illere yapýldýðýný söylüyordu. Çok ilginçtir ki, en absürt iç çamaþýrlarýnýn müþterisi de bu kesimlermiþ. Þimdi korkudan söylerler mi bilmem ama on yýl önce duymuþ da þaþýp kalmýþtým. Çünkü gördüðüm çamaþýrlar, bir kadýnýn kullanabileceðini düþümde görsem inanamayacaðým türdendi. Yüzümü kýzartýp “Bunlarý kullananlar var mý?” diye sormuþtum maðaza sahibine. Yanýtý da almýþtým. Þimdilerde, evlerinde mutsuz olan zengin kadýnlarý da düþünüyor, geliþmiþ kapitalizmin piyasasý ve teknolojisi. Ýnternette erkeklere yönelik satýlýk kadýn sitelerinin yanýnda, kadýnlara yönelik satýlýk erkek siteleri de var bolca. Masaj salonlarý deseniz gýrla... Eve hizmet veren masörler, masözler de...Seçilen erkeðin ya da kadýnýn kalitesine ve hizmete göre ücret deðiþiyormuþ. Parayý ver, düdüðü çal, sevgili okur. Yeter ki para olsun, harcansýn, birileri yolunu bulsun. Ýnsan da tüketilmesi gereken bir mal çünkü. Sonuç: Sevgili okur, olan bitenden benim anladýðým þu: Kadýn ve erkek, cinselliklerini özgürce, doðal yollarla yaþamasýn, birbirlerini doðal yollarla tanýmasýn. Bunun için hep birlikte elimizden geleni yapalým. Baþkaldýranlar, ihanet sayýlan davranýþlarýný, asla savunmadan, sinsi sinsi, gizlice sürdüredursun. Görünüþte, muhafazakâr deðerleri savunup namus bekçisi erkeði ve namuslu kadýný oynamaya devam edelim. Oynamayan eðer kadýnsa katledelim, gitsin. Cezalarý hafifletmek bizden. Bu güzelim ikiyüzlülüðü sürdürüp gidelim. Açýkça istediði gibi, göðsünü gere gere yaþayanlar ise zaten çok küçük bir azýnlýðý oluþturduklarý için, sosyetik ya da sanatçý, entel falan diye hoþgörelim. Bu arada, sermayenin sürekli el deðiþtirmesi, özelleþtirilmeler, ihaleler, komisyonlar vb. yollarla hýzla zenginleþen muhafazakâr kesimlerimiz, bir yandan deðerleri, aileyi koruyor gibi gözüksün. Kadýnlar, örtünüp kapanýp eve týkýlsýn. Onlarý altýnlarla, en pahalý giysilerle donatalým. 4x4’leri altlarýna çekelim. En iyi tatil yerlerine, yurtdýþý gezilere götürelim. Yeter ki boyun eðsinler, sussunlar... Gözlerini açmasýnlar, istedikleri oyuncaklarý alsýnlar. Eðitimi de buna göre yeniden düzenledik mi, gelecek kuþaklardan da ses çýkmaz. Öte yandan zaten yasadýþý sürüp duran erkek çok eþliliðini de dini kýlýfa uydurduk mu, yeme de yanýnda yat... Bir taþla, iki kuþ vurmak deðilse de... Birkaç taþla binlerce kuþ vurmuþ olmuyor muyuz? Ben, konuþup yazmaktan býktým vallahi sevgili okur. Alan razý, satan razý... Ben miyim Allah’ýn aptalý?... Ben de razýyým. Yeter ki istikrar bozulmasýn, piyasalar ürkmesin. Yeter ki savaþ tam tamlarý duyulmasýn. Yeter ki savaþa, hiçbir þeye “Hayýr” denmesin... Varsýn, satýlýk kadýnlar, adamlarý uçursun... Eh, artýk satýlýk adamlar da paralý kadýnlarý uçuruyor ya... Uçalým, uçuralým... Ama masum ve namusluyuz. Yüzde doksan dokuzumuz Müslüman ve de muhafazakâr... Neyi mi muhafaza ediyoruz?... Eee... Siz de çok oldunuz artýk... Ýþte bu kadar!... 06.03.2012 Vildan sevil NOT: 8 Mart Yazýlarý: (III) http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=106182 (II) http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=106151 (I)http://www.izedebiyat.com/yazi.asp?id=106150
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |