Bilen sever. -Leonardo da Vinci |
|
||||||||||
|
Ýkinci Bölüm Gündüzleri insan içinde bulunurken, geceleri bu tür davranýþlar içine girdiðini göz önüne getirince, kendisinden utanýyordu. Evde deÜmmü Gülsüm’ le yüz yüze gelince, aynada kendisini görür gibi olduðundan, kendisinden iðrendiði için gözlerini saða sola kaçýrýyordu… Ýþin içine bir de karýsýna ve çocuklarýna acýma duygusu karýþýnca, yaþamý büsbütün kararýyordu… Ondan sonra öfkesini, kendisini aþaðýlayarak gidermeyi yeðliyordu. Buna benzer duygu durumlarýnda sözünü, kendisinden baþka kimseye geçiremediði için kendine kusuyordu kendi kinini… Ýçinden, ‘ benden koca, benden baba olursa, itlerde de vezir olur! , diye düþünerek baþýný kaldýrýp aya baktý. Ay, kucak geliþmez karakavaklarýn ardýna gizlenerek usul usul ilerlerken gölgeler uzuyor, gölgeler uzadýkça çevre þekilden þekile dönüþüyordu… Uyuz Ümmet, karakavaklarýn gölgesinden yürüyerek, gürül gürül akmakta olan suyu atlayarak geçti. Su arkýnýn boyunca uzayýp giden ip incecik yolaða düþtü. Geceleyin yürürken, neyin nerede önüne çýkacaðýný eliyle koymuþ gibi biliyordu. Biliyordu zira, geçen yýlýn haziran baþýndan bu yana her gece deðilse de haftanýn iki, bazen üç günü yineliyordu bu geliþ gidiþi… Köylü, haziran baþýndan eylül sonuna kadar baðda, bahçede eðreti damlarda ve üç direðin bir uçundan baðlanarak üç ayakla yere sabitlenen bu direklerin savanla kapatýlarak ortaya çýkan, çatma denilen küçük kapalý yerlerde kalýyorlardý… Hali vakti yerinde olanlar, düzgün çadýr kuruyor ve ya saðlam bað evleri de yapýyordu… Uyuz Ümmet, yaz boyu baðlarda bahçelerde kalýnan bu aylada bu ip incecik yolu iyi biliyor, o nenenle bir aðaca maðaca çarpmadan, þurasýný burasýný dala budaða takmadan ilerleyebiliyordu… Ark boyu yol alýrken, köye göçmeye iki ay gibi bir zaman var; bu zaman içinde her ne edip, eyleyip Halime’ yi tavlamanýn yolunu bulmalýyým, diye düþünmeyi sürdürüyordu… Deðilse, gene soðuk kýþ günlerinde düþler kurarak yaz aylarýnýn gelmesini bekleyecekti. Zaten býçak kemiðe dayanmadan karýsý Ümmü Gülsüm ile birlikte yatmadýðý için, it gibi titreyerek geçiriyordu uzun kýþ gecelerini… Halime’ yle köyde karþýlaþmasý söz konusu olmadýðýndan, umudunu yaz aylarýna baðlamýþ bulunuyordu… Uyuz Ümmet, evvelki yýlýn ilkyazýndan bu beri Halime’ nin ateþine yanýyordu.Onu asma yapraðý toplarken irice bir öküzgözü çubuðunun karaltýsýnda hacetini yaparken izlemiþti geriden! Ayný gün ikindi vakti el ayak çekilince, Uyuz Ümmet yolunu o tarafa düþürerek Halime’ nin bokuna ve bokunun az ilerisinde küçük bir oyuk oluþturarak topraða düþüp, sonra da toprak tarafýndan emilen sidik izine bile haz duyarak bakmýþtý!... Tek yapmadýðý erkek eþekler gibi, sidik yerini koklayarak burnunu havaya dikmediði kalmýþtý!...Ancak bundan fazlasýný yaptýðý da söylenebilir pekâlâ! Erkek eþekler gibi yapmadý ama, hacetini Halime’ nin bokunun üstüne, sidiðini de onunkinin izine denk gelecek þekilde yapmýþtý!... Ýþte, çakýl dikenleri arasýndan kendisine doðru yaklaþan üst üste iki kurbaðayla, evvelki yýl bað bozumunda Halime’ nin bokuyla kendi bokunu üst üste düþündük sýra, aralarýndaki benzeþmeden keyif almýþtý!...Gene evvelki yýl, bu olaydan sonra bir gün süt saðýmý sýrasýnda Halime’ yle göz göze gelmiþ de Uyuz Ümmet’ in baþý dönmüþtü… Sanki Halime, onu görünce yalanmýþ, yutkunmuþ, sonra da kýçýný sallayarak ‘ bir þeyler aranýrcasýna, yanýndan geçip gitmiþti… Uyuz Ümmet, Halime’ ye fazlasýyla hak veriyordu. Yaþý otuzun üstüne çýktýðý halde kýsmeti açýlmamýþtý; o insan deðil miydi? Nefsi yok, caný bir þey çekmez deðildi ya!...Pekâlâ caný da çeker, gönlü de isterdi! Halime istedikten kelli, Ümmet Aða olacaðýna Uyuz Ümmet olsundu, ne çýkar? Ümmet Aða’ da olan, Uyuz Ümmet’ te yok deðildi, nasýl olsa!...Hem de dik âlâsý vardý; o bir görsündü kendisindekini! Ýnþallah Halime’ ye sahip olacak ve buz gibi yataðýný ýsýttýracaktý. Üstelik aða takýmý, bir gün gelir varlýðýna güvenerek kýçýna teper, baþýndan gönderebilirdi… Bu düþünceler kafasýnda yoðrulurken, ‘ iyi ki, imam nikâhýný icat etmiþler, diye þükredesi geldi,neredeyse! Hele o günler bir gelsin, köyün imamý olacak deyyusa bir horoz kesmeyi de düþünecekti elbet! ......../...........
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mudi Beya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |