Sanat doðaya eklenmiþ insandýr. -Bacon |
|
||||||||||
|
- Üçüncü Bölüm - Adam, beþ dakikalýðýna karþýlýklý oturmuþluðundan yararlanmak suretiyle kadýna musallat olur, her gördüðü yerde… Kadýn, adamýn “ Bir çay içek!... Bir çay içek!...” diye diretmelerine boyun eðerek bir masaya birlikte oturmayý kabul etmek zorunda kaldý, aylardan sonra bir gün. Bu görüþmede kadýn, adýný ‘ Emine , diye açýkladý! Abdülrezzak da yeni sitratejilerle masaya oturdu!... Kendisini çocuklarýnýn okumalarý için nice zorluklarý aþmak zorunda kalan; hatta büyük kýzý Hatçe’ nin hemþire olup yaþadýðý bu kentte Üniversite Hastanesine atanmasýný saðlayan özverili bir aile babasý olarak tanýtmaya özen gösterdi… Bu atak, kadýnýn adama biraz yakýnlaþmasýný saðladý. Abdülrezzak, bu yakýnlaþmadan yararlanmayý kafasýna iyice yerleþtirdi. Yalanlar peþ peþe sýralandý!... Yeni bir yalan uydururken, daha önce söylemiþ olduðu yalanlardan bazýlarýnýn üstü açýlýyor, bu açýðý kapatmak için panikle birlikte yeni yalanlar dökülüyordu aðzýndan!... Sadece, “ Dokuz çocuk babasýyým!...” dediði doðruydu. Bu doðru bilgiyi de, istismar amaçlý vermiþti! Kadýna ‘ Fedakâr baba , numarasýný yutturduðu için, iþin içine biraz daha acý katmak iþine geldi!... Ancak o da ters tepti!... Kadýn: - Abdül sen ne salak þeymiþsin!... Dokuz çocuðu ne yapacaksýn? Sen kendini bir bok mu belleyerek bunca hatayý iþledin? Yoksa senin çocuklarýn arkasýnda da mý Ramsey Gur olacaðýný sandýn?... ” diye hem Abdülrezzak’ ý esaslý bir þekilde fýrçaladý hem de bildik adreslerle ilgili laf arasýna laf sokuþturdu kadýn!... Ama, adamýn o taraklarda bezi yoktu… Adam, kadýnýn ‘ dokuz çocuk , iþine kýzdýðýný keþfetmiþti!... Bu nedenle, dokuz çocuk babasý olmasýný haklý bir gerekçeye dayandýrma çabasýna girerek, - Baksaða gýýý!... Adam ‘ Üç çocuk isterem, diye bas bas baðýriy televizyonda; biz onun istediðini üçe katlamýþýk fena mý ? dedi… Kadýn, - Ýyice serefsizleþtin farkýnda mýsýn? dedi ve konuþmasýný þu þekilde sürdürdü: “ Ýçim el verse, o kadýnýn ne hale geldiðini de görmek isterim; ama, dayanamam!... ” Sözü burada adam aldý ve karýsý Güldane’ nin sarkmýþ karýn derisinden, örselenmiþ bedeninden, pörsümüþ göðüslerinden söz etti… Ve ‘ En az üç yýldan beridir, karý - koca olmadýklarýný.’ anlattý!... Kadýn, “ Lanet olsun!... Lanet olsun!... ” diye baþýný öne eðerek söylendi!... Adam, bu kez, “ Benim seniyle iþim vardýr!... Beni diyne kine; biz yaratýlaný yaradandan ötürü severik! ” Kadýnýn yüzü kýzardý, dudaklarý titredi ve ayaða kalkarak adamýn gözünün içine bakarak, “Sende mi din atýna binmeye yelteniyorsun ulan; bu iþ sana kadar düþmüþ demek! ” dedi ve oradan uzaklaþtý… Kadýn, az da olsa özverili baba numarasýna inandýðý için ertesi günlerde adamý görmezden gelmediði gibi, arada halleþmeyi de boþ vermedi... Beþ, on, on beþ derken, kadýn bir gün kendi kendine, ‘ Kýz þu adamýn iþini görsen bir kerecik ; kýyamet mi kopar? Üstünde kalacak deðil ya, adamcaðýz! , diye içinden geçirdi… Karþýlaþtýðý bir gün de, “ Tamam ulan tamam!... Ama, keleklik etmeyeceksin!... Unutma!... Bir kereye mahsus!...” diye sýkýlayarak açýkladý kararýný… Ýlki böyle oldu. Þipþak! Abdülrezzak’ ýn sýrnaþýklýðý da bundan sonra katlanarak geliþmeye baþladý… Kadýn, ‘Nasýl olsa yüz vermem, atarým baþýmdan, diye düþünmüþtü. Yanýldý!... Arkasýndan ikincisi gerçekleþti! Ýlkinden daha hýzlý oldu!... Abdül Rezzak, ýn yalanlarý televizyon dizileri gibi uzadýkça uzuyor ve býkkýnlýk veriyordu gayri. Ara sýra yanlýþlýkla da olsa, Abdülrezzak’ ýn aðzýndan çýkan doðru söylemlerin bile inandýrýcýlýðý kalmamýþtý!... Kadýný, ‘ Bu adamýn telefonlarýndan usandým; deðil görüþüp konuþmak, sesini bile duymak istemiyorum artýk, diye düþünme noktasýna getiren ana neden, aileye iliþkin verilen bilgilerin de doðru olmadýðý endiþesiydi… Ancak, AbdülRezzak, hiç de öyle düþünmüyordu…O ucu açýk dadanma peþinden koþuyordu býkýp usanmadan!... Düþlediði bu dadanma sürecinin baþlamasý için her yola baþvurmaya hazýr ve nazýrdý!... Gerekirse, ‘ Vakti zamanýnda yaban ellere evlatlýk verilen rahmetli halamýn kýzý olur!... Evden atmýþlar!... Sen kendisini tanýmazsýn!... Yazýktýr!... Günahtýr!... Araya düþer, Allah korusun!... ‘ diye karýsý Güldane’ ye acýklý senaryolar uydurarak yedeklemeyi bile düþünebilirdi kadýný!... Kadýn aslýnda, Abdülrezzak’ tan tam sýyrýlmayý kafasýna koymuþtu ama, bunu açýklamaktan çekiniyordu. Kadýnýn, “ Aþaðýlýk pisliði atamadým baþýmdan, iki kere þipþak iþ yapmak zorunda kaldým; belalým olayazdý!... Sen kimsin ulan? Sen kimsin.? ” diye konuþmalarýndan anlaþýlýyordu, Abdül Rezzak’ tan biraz týrstýðý!... Bu nedenle, ailesi ile ilgili bilgilerin doðru olup olmadýðýný kurcalayýnca; örneðin kýzý Hatçe’ nin hemþire olup, atanmasýný saðladýðý, diðer çocuklarýn da okumalarý için elinden geleni yaptýðý bilgilerinin yalan olabileceði kuþkusuna düþünce, diklenmeye baþladý kadýn… Görmezden gelmeyi denedi… Elinden geldiðince karþýlaþmamaya özen gösteriyordu!... Ama, genellikle ayný mekanlarda boy göstermeleri, ister istemez karþýlaþmalarý da kaçýnýlmaz kýlýyordu!... …../……. Devam edecek
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mudi Beya, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |