El, süreci kendi hevesi doðrultusunda baþarýlý kýlamadýðý durumlarda; köleci, El ittifaklý yeni sentezler ortaya koyuyordu. Sentez içinde El'ler; dönüþümlü (münavebeli) olmakla yönetimde bulunuyorlardý. Dönüþüm çevrimleri mevsimden mevsime; altý ay da bir gibi durumlarýyla El’ler ittifaklý köleci inþayý yönetiyordular. Hatta kimi kes yapýlan müsabakalar sonunda yönetimin baþýna geçiyordular.

El'in El olma iddiasý birçok yeni salýnýmlara neden oluyordu. Bu salýnýmlardan biri El iktidarýnýn veya El tahtý olan arþýn ya da El saltanatýnýn; tagutluk iddiasýyla sallantýda olup; sýk sýk el deðiþtirir olduðunun görülmesiydi. El kavgalarý, hem El'ler arasýnda bir kavga; hem El ile köleler arasýnda entrika, dalavere ve suikastlardý.

Ýþte bunlar El desisesi olmakla; El kavgalarý bir taht kavgasý; bir güç kavgasý; bir egemenlik kavgasýydý. Bir El’in, diðer El üzerinde de El olma iddiasý olan tagutluk; güç ve iktidar sahibi olmakla bir sentez, bir tevhit ve giderek te bir teklik kavgasýydý. Birbirine göre farklý durumlarý içeren bir birleþme; çözülme; yeniden birleþme süreçleriydi. Failler ve faul durumlar hep farklýydý. Ama süreç imleyeni hep sahipçe egemen oluþ ve saltanat kavgalarý olmakla hep aynýydý.

Taguti hareketlerin istikrarý çabuk bozuluyordu. Bu nedenle yerilmekle beraber; tagut olma arzusu uzlaþýcý da olabilen (konsensüs yapýcý) süreçlerdi. Bir El böylece oligarþi türü yönetim içinde oluyordu. Yani El’ler arasý tagut olucu lük diðer yandan da güç ve iktidarýn paylaþýmýydý.

Birleþik bir alan içindeki bir El’in, diðer El’ler gibi olma isteði; diðer El üzerine El olma sahiplik isteði; oligarþiyi oluþtu. Oligarþi içindeki bir EL, birleþik alan üzerinde yönetim ve irade paylaþýmlý, takdirdi. Böylece bir El üzerine de El olucu süreç akýþýnda ortaklaþan bir uzlaþma da (konsensüste) çýkýyordu.

Ýster isteyerek; ister istemeyerek gelinen konsensüs süreci; çevreye yayýlmacý siyasetti. Emperyalistti. Süreç, emperyalist oluþtu. Zaman emperyalist (ganimetçe) oluþu simgeleyen ittifaký çekirdekli oluþun içinde bulunan inþacý Ellerden; sadece birisinin, Lugal El oluþ zamanýydý.

Sadece birisinin Lugal El (baþ EL) oluþ zamaný, ayný zamanda çekirdek içindeki (yönetim içindeki) diðer Ellerin, Lugal olmak için hile; desise; entrika peþine düþtüðü taht (El-arþ) kavgalarý içinde olmalarýnýn yansýmasý da olacaktý.

Bir süreç her durumuyla yansýmadýr. Olumluluk ta verir; olumsuzlukta verirdi. Tüm sorun o aþama içinde sizin o yansýmalarý hangi hali içinde gördüðünüzdür. Görüleni nasýl görüp; ne þekilde yansýma ettirdiðinizdir. Oligarþiyi curcuna gören eðilimle; yine oligarþiyi uzlaþmacý yönetenler takým erkinin bir demokrasisi, gören aristokratlýk eðilimi; elbet bir olmayacaktý.

Oligarþiyi curcuna gören El kararý; oligarþiyi sadece bir curcuna oluþla görüp yansýtma içinde olmakla; bu kez de azam El olmakla, Firavun; El’ler üstü El olma tagutluðunu gösterdi. Yunanistan’da nüfusun 3/4'ü (dörtte üçü) köleydi. Ýçinde kölelerin olmadýðý takým erki dediðimiz aristokrasinin yönettiði yapý; oligarþinin demokrasisiydi.

Azam El, çekirdek içi yapýlarýn sindirilmesi olmakla; çekirdek içindeki diðer El; yapýlarýnýn görünemez, bilinemez bir etki olmasýna dönüþtüler. Çekirdek içinin görünmez yapýlarý, ilk köleci inþa tipleri olmasý ile süreç içinde kendisini egemen kýlacak aslan payý enerji saðlama sürecini almasýna engel deðildi.

Çekirdek içi kütle çekimi etkisiyle Azam olan El, kendisini merkez olan çekirdeðin yansýma gölgesi ve yetkilenmesi görmekle; "Ben ne dersem El onu söyler. El ne derse ben onu söylerim" diyordu. Azam El, merkez çekirdeðin halefi olduðunu söylüyordu. Bu baðýntý söylem giderek sentez üzerinde de mutlak bir otoriteyi kutsama yansýmasýna da dönüþecekti.

Bu; bu tarz süreçlerin; Hamuraba; Sargon, Firavun, Nemrut vs. oluþla söylenmesiydi. Ýmparator olma, Kisra olma, Kayser olma, Führer olma tipiyle kýsaca cihan ya da yeryüzü padiþahý olmaydý. Her yeryüzü firavununun ya da cihan padiþahýnýn kendine göre gelenekle gelen bir El inancý ve inanç yayýcýlarý olan apilularý vardý. Bu ideolojiydi. Bunu yaymasý da o süreçler için çok önemliydi.

Bu aþama içinde Firavun ya da cihan imparatoru olan tagutun aðýzlarý; Ali demesine karþýn, gönülleri Muaviye diyordu. Ya da aðýzlarý Musa'ydý. Gönülleri Firavunluðu takip ediyordu. Firavunun zulmüne, þiddetine; sisteme göre adaletsiz oluþuna; çoðunluðu yoksul kýlýþýna, halka vergi tahsili için iþkenceye etmesine vs.ye karþý isyan eden köleci durum zamanlar vardý.

Bu isyanla köleler azam olan taguta karþý bayrak açtý. Bu hareket köleler nezdinde zulme baþkaldýrma direnci olmakla; zulme direnç meþru görülse de; azam olan El'e göre de bu eylem takdire isyandý. Baþkaldýrý hem takdire karþý çýkmaktý. Hem de azam El ile kölelerinin, efendisiyle (sahibiyle) kölelerin yeni bir takdir ortaya koymalarýydý! Bu demekti ki, azam El'in kararlarý da sorgulanýr. Tartýþmasý olur. Bu El'i bile kararlarýndan dönmeye zorlamaktý vs. Ýlk El olucu mutlaklýk tahtýnýn kölelerce sarsýlmasý demekti.

Böyle olunca da kölelerin ya da köle þefi olan ayak takýmýnýn(!) da azam El'e karþý bayrak açmasý demek ayak takýmýnýn da azam El olucu tagut olmak istemesiydi. Ayak takýmý hem takdirde bulunup pazarlýk ediyordu. Hem El gibi malý mülkü olsun istiyordu. Þeytanlýk ve fitneydi bu (!) Ne demekti ayak takýmýnýn bayrak açýp azam El karþýsýnda istekte bulunup istek dayatmasý? Ayak takýmý kul; dua eder, yalvarýrdý. Duaya icabet edip etmemenin takdiri de Azam olan El’indi!

Köleci sistemi kim kurmuþtu? El, sistemi nasýl kurmuþtu? El tasýmý efendi olacak kiþilere; ayak takýmýný yönetsin diye, gani gani mal vermiþti. Malsýz mülksüz olmakla, takdir hakký olmayan ayak takýmýnýn; yöneten bir efendi karþýsýnda istekte bulunmasý; El' e göre, nasýl bir cüretti?

Kýsaca köleci sürecin ya da daha doðrusu yöneten sürecin; ayak takýmý dediði yapýlarýn; azam El olan takdir karþýsýnda isteði olur iradede bulunmasý; Ayak takýmýnýn Azam El ‘e benzer özenti içinde mal, mülk, takdir sahibi olmak istemesi; tagut olmak deðildi de; neydi?

Azam El, en çok ta bu isyanlara bu gibi sudan gerekçelerle kýzýyordu! Kendisi gibi olmak isteyen ayak takýmýnýn; yöneten, irade ve mal mülk sahibi olmak istemeleri tagutluðuna kýzýyordu. Bir El'in Baþka bir El hükmü altýnda bulunmasý içerilmesini hoþ bulmuyor saydý da; ayak takýmýnýn El gibi olmasý ona tümden dayanýlmaz geliyordu.

Aslýnda azam olan El gücü; takdir etmesi, yönetmesi, egemen olmasý, sözlerinin mutlak ve tartýþýlmaz olmasý vs. hep bol bol malýnýn ve kullarýnýn olmasýndan ileri geliyordu. Tagut oluþa kýzmasý; kölelerinin ve hükmettiði gücünün elinde gitmesine olacaktý. Deðilse herkesin tüketeceði ve yarýn yine çalýþmaya koyulacaðý mal mülklü durumun sürdürülebilir olmasý; azam El dýþýnda; sisteme rahatsýzlýk vermezdi.