..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Edebiyat yaþamýn öncüsüdür, onu öykünmez, ona istediði biçimi verir. -Oscar Wilde
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




5 Aralýk 2009
Hasta Ziyareti  
Mehmet Önder
Gündüz Yunan askeri gelir, hayvan haþat, yiyecek içecek ne varsa toplarmýþ ya; gece de rahat yokmuþ. Hava kararýr kararmaz bu kez çeteler düze iner, onlar toplarmýþ ne var ne yok. Bir de erkeksiz ev görmeyegörsünmüþ namussuzlar.


:BAGC:
      HASTA ZÝYARETÝ


      Dayýoðlunun evine gidiþimin asýl nedeni, artýk iyice yaþlanan yengemi görmekti. Elinde büyüdük sayýlýr; mahalleye kadar gelip görmeden gitmek olmaz. Saime yengem; her þeyimizle ilgilenirdi. Nerelere oturtacaðýný bilemez, karnýmýzý doyurmadan dünyada býrakmazdý.

      Yýllar nasýl da acýmasýz. Ev iþlerini neredeyse askeri disiplinle yapan, her an her þeyi hazýr olan kadýn, þimdi hasta yatýyor. Nasýl sabrettiðine inanamýyor insan.

Çocuklarý, torunlarý da ona çekmiþtir herhalde…



      Kapýyý çaldým; torunlarýndan biri açtý. Çocuk, görmeyeli, delikanlýlýk çaðýný dize getirmiþ, zor tanýdým. “Hoþ geldin amca” dedi, tereddütsüz. Ýnsan belli yaþlardan sonra çok deðiþmiyor. “ Hoþ bulduk” deyip girdim. Dayýoðlu Sacit, gelin, iki oðlan. Çocuklar birbirinin týpkýsý, ikiz gibiler; beni oturtacak yer aramaya baþladýlar. “Durun önce bir yengemi göreyim” deyip aramaya koyuldum, uyardýlar:

- Seni tanýyamaz. Söylediklerini de anlamaz.
     
Þöyle bir bakýp, uyuduðunu görünce geri döndüm. Bizimkiler ayakta, benim en rahat koltuðu seçip oturmam için bekliyorlar.

Çok vaktim yok, koltuðun yanýnda bulunan sandalyeye iliþtim. Yine hepsi birden:

- Olmaaz. Orada rahat edemezsin !

Ýçimden “Yahu !” dedim, “Rahat olup da ne olacak ?” Kýçýn yarýsýný sandalyenin üçte birine iliþtirip aðýrlýk merkezini sandalyenin herhangi bir güvenli noktasýna yýktýn mý, al sana rahat bir oturuþ.

Yok, olmaz; tedirgin tedirgin bekliyorlar. Sacit “Halamýn oðlu, kýrk yýlda bir evime gelmiþsin. Bunu bana yapmayacaktýn” der gibi anlamlý anlamlý yüzüme bakýyor. Oðlanlar da hazýr kýta, gözleri babalarýnda. Sacit bir kaþ hareketi yapsa, iki oðlan beni hoppala yapar gibi, uçurup en rahat bildikleri koltuðun içine fýydýracaklar.

Nitekim, Sacit bir ara “Ihým” gibi bir ses çýkardý. Ben ýhýmýn “ým” ýný duyduðumda yumuþak bir koltuðun içine gömülmüþtüm bile.

- Hah ! dedi ardýndan Sacit. Þöyle rahat et halamýn oðlu !

Sonra çocuklara nasýl bir kaþ göz iþareti yaptýlarsa, biri, az önce üstüne iliþip sonra cebren ve hileyle koparýldýðým sandalyeyi kaptý, ayaklarýmý da çevik bir hareketle kaldýrýp üstüne koyuverdi. Kan dolaþýmýný rahatlatmaya çalýþýyorlar.

Dayýoðlu hiç boþ durmuyor. Bir kaþý ile öteki oðlana talimat verirken karýsýna uyarýda bulunup, ardýndan yakýnýyor:

- Öðretemedim þunlara, öðretemedim !

O an küçük oðlan iki tane yastýk kapmýþ, geldi. Sandalye sert, koltuk rahatsýz olabilirmiþ. Birini ayaklarýmýn altýna, birini sýrtýma yerleþtirdi. Ardýndan da sorguya geçti:

- Amca rahat mýsýn ?

Hiç rahat olmaz mýyým diyeceðim ki, gelin haným:

- Mehmet abi, aç mýsýn ? Ýçecek ne istersin ?

- Tokum. Bir çay içeyim, dedim.

Sacit bu diyaloðu hiç mi hiç onaylamadý. Ahaliye þöyle bir ters baktý. Hizmet sektörü iþ baþýnda. Ben iki yeðenin kollarýnda cumburlop yemek masasýna. Yemekler dizildi. Hani “Zenginler iki kaþýkla mý yiyor ?” derler ya, ben resmen dört kaþýkla yiyorum. Arada bir “Býraaak boðuluyorum” diye haykýrýyorum. Bý’sýný esgeçiyorlar, “Raaak” kýsmýný da geðirdim yayýp sokuþturmayý sürdürüyorlar. Arada “Yarasýýýn !” nidalarý. Yine dört koldan dört kaþýk, arada salatalý çatal çeþitlemeleri ile hizmete devam ediyorlar.          

Yoðun ilgi, hatta buna “Ýlgi iþkencesi” de denebilir, geçtikten sonra yengemin sesi duyulmaya baþladý.

- Geldiler mii ?

Ne geldi mi ? Bu kez de ben dayýoðlu’nun yüzüne baktým:

- Annem, dedi, altmýþ yetmiþ yýl öncesinde yaþýyor. O geldi mi dediði þu: Ýþgal yýllarýnda, köye sýk sýk Yunan askerleri gelir, yiyecek içecek toplarmýþ, karnýný zor doyuran bizimkilerden de bulduklarýný alýr giderlermiþ. Aç kalýrmýþ köylü.

- Vermeyeceeem !

Yengem bu kez de bir þeyleri vermiyor. Sacit alýþýk, çevirmen gibi ben sormadan anlatýyor. Yunan askerleri ne kadar beygir, eþþek, katýr varsa toplarmýþ yük taþýmak için. Yengemin bindiði, midilli tipinde küçük bir eþeði varmýþ. Yengem aðlayýnca eþeðini almamýþlar. Bir gün alacaklar, diye hep korku içinde yaþamýþ.

- Ýndiler mi ?
     
Gündüz Yunan askeri gelir hayvan haþat, yiyecek içecek ne varsa toplarmýþ ya, gece de rahat yokmuþ. Hava kararýr kararmaz, bu kez çeteler düze iner, onlar toplarmýþ ne var ne yok. Bir de erkeksiz ev görmeyegörsünmüþ namussuzlar.

- Ayýrdýnýz mý ?

Bunda da Yunan askerini, çeteleri savuþturacak kadar yiyecek býrakýn, aç kalmayalým kendimize de ayýrýn demek. Ayrýlan, yiyecek içecek.

Bir süre sessizlikten sonra bu kez; “Memeeet !” diye baðýrdý.

Buna hepsi þaþýrdý. Tabii ben de. Ardýndan yine ayný ses:

- Memeeet !

Bu kez beni çaðýrdýðýndan emin olup, yanýna gittim.

- Geçmiþ olsun yenge. Ben Mehmet.                

- Ben de Ahmet demedim oðlum. Nasýlsýn iyi misin ?

- Ýyiyim.

- Bunlar misafir kýymeti bilmez. Aç mýsýn, tok musun ? Seni rahat ettirebildiler mi ?

     …

Dedim ya, yengem çok misafirseverdir. Kimseyi doyurmadan býrakmazdý. Ama yengemin bu kez sorduðu soru ilginçti.

- Mehmedim, Mustafa nasýl ?

Hay Allah bu da kim ? Babamýn adý da Mustafa, ama dayýmla arasý açýk diye yengem onu hiç sevmezdi. Sormazdý da.

- Hangi Mustafa yenge ?

- Hangisi olacak ? Mustafa Kemal…

- Ýyi. Çok iyi.

- Onun izinden hiç ayrýlma. Hep yanýnda ol !

- Hep yanýndayým yenge.

- Aferin. Sen çocukluðundan belliydin. Zýpýrlýk bilmezdin.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da Ýzmir'in Bayýndýr ilçesine baðlý Furunlu Köyü'nde doðdum. Ýlkokulu köyde, lortaokulu Çýrpý Mustafa Adanýr Ortaokulu'da okudum. Bayýndýr Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliði baþta olmak üzere birçok iþte çalýþtým. Ege Týp Fakültesi'nde memur olarak iþe baþladým. Buradaki on bir yýla yakýn çalýþmam süresinde önce Ýzmir Namýk Kemal Akþam Lisesi'ni, ardýndan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ýlk Beþ yýlýný Ýzmr merkezde, kalanýný Bayýndýr'da olmak üzere yirmi iki yýla yakýn bir süredir serbest avukatlýk yapmaktayým. Evliyim, Alp Deniz adýnda sekizinci sýnýf öðrencisi bir oðlum var.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Rýfat Ilgaz, Muzaffer Ýzgü


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.