"Leyla'nýn iþi naz ve iþve; Mecnun'un gözü yaþý çeþme çeþme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
Her iþyerinde konuþulur ya, “Çayýmýzý kendimiz yapalým; hem güzelce demleriz, hem de tasarruf ederiz” diye. Bu düþünce, çay kahve iþiyle uðraþacak özel bir elemanýnýz olmadýðý sürece baþarýlý olmaz. Hele bizim gibi çalýþaný az, geleni gideni çok olan iþyerlerinde baþarý þansý hiç yoktur. Denemekle de bir þey yitirmeyiz, dedik, biz de kalkýþtýk. Öyle iddialý filan deðildik. Bizimki, fýrsat buldukça demleyelim; ivedi durumlarda kahveden söyleriz, biçimindeydi. Uygulama, çaydanlýk semaver yakma, yangýn tehlikesi gibi renkli olaylar eþliðinde bir süre gitti. Bizim asýl sorunumuz çay bardaðý yitirme baðlamýnda ortaya çýktý. Aldýðýmýz ilk bardak düzinesinden haftasýnda bir tek kalmadý. Ýki düzine daha aldýk, iki haftada onlar da uçtu gitti. Hani, aza “Nereye gidiyorsun?” demiþler de “Çoðun yanýna” demiþ ya, bizim bardaklar da o hesap; kaç tane alsak hafta demiyor kahveci bardaðý olup çýkýyorlar. Dikkatli olsun, diye kahveciyi uyardým. Oralý bile deðil: - Yok abi, onlar bizim bardaklar. Üç kuruþluk çay bardaðý için laf ettirecek adam mýyýz? Doðru; üç kuruþluk þeye kim döner bakar. Bakmaz da, birilerinin bizim iþyerindeki üç kuruþluk çay bardaklarýna dadandýðý kesin. Bu olsa olsa çay bardaðý mafyasýnýn iþidir, diyeceðim ama; o da çok inandýrýcý gelmiyor. Koskoca mafya düþtü düþtü de bizim çay bardaðýna mý düþtü? Þu ya da bu, en iyisi önlemini almak. Bu kez gittim, çiçeklisinden iki düzine daha aldým. Üç beþ gün içinde bunlar da yarýya inip Necati’yi de çiçekli çay bardaklarýný götürürken yakalayýnca yine uyardým. Ama uyarsam ne, savunmasý hazýr: - Çiçekli çay bardaðý bizde de var abi. Valla billa! Çiçekli çay bardaklarý da gitti. Hem de yeminle. Ne yapmalý? Bir çare bulamazsak, ara sýra da olsa kendi çayýmýzý demleyip keyifle içemeyeceðiz. Bu kez gittim, bir düzine saplý bardak aldým. Ama, çözüm deðil; Necati’nin her koþula uygun savunmasý hazýr: “Kulplu bardak mý dedin ? Bizde de var. Hem de ne türden istersen. Vallahi de tallahi de !” Adam büyük yemin ediyor; nasýl inanmazsýn? Bu arada birer ikiþer saplý bardaklar da tüydü. Çare çare diye düþünürken “Bari çayý fincanla içelim” dedim; ama o da çözüm olmadý. Onlarda türlü çeþitli fincan da varmýþ. Birkaç günde hepsini süpürdü gitti. … Günlerce onun bulamayacaðý kadar deðiþik çay bardak aradým. Yok yok. Benim bulabildiðim her türlü bardaktan Necati’nin kahvesinde de bol bol oluyor. Ýþin de ehli ya, gidip buluyor mu, günahýný da almayalým “Bizde de var !” mý deyiveriyor, bilmiyorum. Düþünürken, annemin evlendiðimiz zaman hediye ettiði çay bardaklarý aklýma geldi. “Zeki Müren Diþi” bardaklar. Bu on bir çay bardaðý, annemin en deðerli eþyalarýndandý. Camlý bir dolapta saklar, neredeyse her gün tozlarýný alýr, sýk sýk yýkar siler yerine sýralardý. Bunlarla öyle herkese çay ikram edilmezdi. Kýrk yýlda bir Ýzmir’den Azime teyzemgil ya da o derece hatýrlý misafirler gelecek de annem: “Hatçýgadýn, billur kupalarý getir” talimatý verip bunlarla çay içilecekti. Hatice ablam talimatý alýnca konuk sayýsý kadar billur kupa çýkarýr, altlarýnda cam piyetalarýyla bakýr tepsiye diziler getirirdi. Bu iþ ona çok titiz olduðu için yaptýrýlýrdý. Ablamýn adý hem Hatice hem de Fadime idi. Annem anneannemin, babam da babaannemin adýný vermiþ, her biri kendi anasýnýn adýyla çaðrýlmasýný isterdi. Ben bazý yanýlýp, ötekinin verdiði adla sorar, “Senin enki isimde bir aban yok! ” yanýtýný alýr, paylanmýþ olurdum. … Babamla annem birbirlerine adýyla seslenmeyi ayýp mý sayarlardý bilmem. Babam anneme “Gý”, annem de babama “Benibak” diye seslenirdi. Babam sinirli biriydi. Olur olmaz herþeye kýzardý. Annemin çay bardaðý düzinesinin bir eksik olmasýnýn sebebi de buydu. Altmýþlý yýllarýn baþlarý olmalý. Annem mahalleden teyzelerle Tire pazarýna alýþveriþe gitmiþ. O zaman aðzý diþ diþ çay bardaklarý moda; Zeki Müren Diþi bardaklar. Herkes alýnca annem de tamah etmiþ. Eve gelince de heyecanla anlatmaya baþlamýþ. Tam babam birini almýþ bakarken: “Benibak, billur kupa aldým. Zeki Müren Diþiymiþ” deyince, babam yine sinirlenmiþ. “Gýý” demiþ “Baþlatma elin adamýnýn diþinden, dýrnaðýndan” Sonra çarpývermiþ yere; ve annemin Zeki Müren Diþi çay kupalarý düþmüþ on bire. Dedim ya, düþünürken, annemin hediye ettiði çay bardaklarý aklýma geldi. Annem görse, billur kupalarýný iþyerinde kullanmama dünyada izin vermezdi. Aslýnda ben de istemezdim ama, Necati faktörü iþte. … Bir sabah on bir bardaðý güzelce paketleyip iþyerine götürdüm. Artýk kozlar benim elimdeydi. Ýçimden “Haydi bakalým” dedim. “Her türlü bardaðý, fincaný buldun. Annemin elli yýllýk ‘Zeki Müren Diþi’ kupalarýndan da bul, seni gözlerinden öpeyim. Bakalým on ikincisi olmayan on bir bardaktan ‘Bende de var’ diyebilecek misin?” diye diye pusuda bekliyorum. O sýra üç kiþi çýktý geldi. Açtým telefonu dört çay söyledim. Çaylar geldi. Tepside altlarýnýn cam piyetalarýyla birlikte dört tane Zeki Müren Diþi çay bardaðý. Hay Allah, adam sabah ilk kez çay getiriyor. Ne zaman içeri girdi? Ne zaman aldý gitti ? Ýnanýlýr gibi deðil. Ýçimden “Yakalandýn Necati!” dedim. “Artýk hiç bir bahanen kalmadý. Yiten tüm bardaklarýn, fincanlarýn sorumlusu sensin.” Artýk dayanamýyorum: - Þimdi, dedim, bunlarý da mý bizim mutfaktan almadýn? Necati kendinden son derece emin: - Almadým tabii. Bunlar benim annemin çeyizinden kalma. Sizinkilerle karýþmasýn diye çayý bunlarla getirdim. Necati gidince hemen mutfaða koþtum. Bizim on bir billur kupanýn kutusu bile açýlmamýþ, öylece duruyordu.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |