İhtimalsiz Sevmek
Varlığımdan haberdardın ama sadece o kadar, çünkü haberdar olmadığın daha önemli şeyler vardı; mesela sana olan sevgim.
"Tanrım, bu dünyada edebiyattan daha komik bir şey varsa, o da edebiyat eleştirmenleridir." - Mark Twain (kurgusal)"
"Tanrım, bu dünyada edebiyattan daha komik bir şey varsa, o da edebiyat eleştirmenleridir." - Mark Twain (kurgusal)"
Varlığımdan haberdardın ama sadece o kadar, çünkü haberdar olmadığın daha önemli şeyler vardı; mesela sana olan sevgim.
Gece herkes yatınca ilk iş gidip çöpten poşeti aldım. Kanlı elbiseyi çıkartıp katladım… Yatağıma dönüp halamın elbisesini göğsüme bastırdım. Ağlarken uyumuşum.
1986-1987 Öğretim Yılıydı. Mudurnu’nun Karataş Köyü İlkokulu’nda öğretmendim. Yalnız çalışıyordum. Beş sınıfı birden okutuyordum. Yalnız çalışmak biraz sıkıcıydı, yorucuydu. Yorucu olmasından pek şikâyetim yoktu da, yalnızlıktan bunal
Bir gün beni bırakıp gitme ihtimalini bile düşünmedim hiç. Sensiz geçmem sandım o boş sokaklardan , buralar sensiz değişmez sandım yanılmışım. Her elimi uzattığımda tutar çekersin sandım, yanılmışım…
Düğününde Beyza'yı uğurlayan bir amcanın duygusal anıları...
“Bizim çocukluğumuzda poşet mi vardı, her konuda olduğu gibi bu konuda da ne kadar büyük değişiklikler oldu, her şey ne kadar da pratikleşti.”
Yatılı okula alışmama yardımcı olan arkadaşlarımdan biri Ayseldi, diğeri Nurşen.
Aşkların en güzelini kalbime salan, tüm güzelliklere layık sevgili; sevmenin nedeni, niçini olmaz. Ben kapkaranlık bir gecede tüm yıldızlara açtım kollarımı birdaha kapanmamak üzere ...
Milli Bayramlarda kürsüye çıkıp şiir okumak, bana göre dünyalara bedeldi. Bu bana öyle güzel,öyle onurlu bir etkinlik olarak gelirdi ki; kürsüye çıkıp şiir okumak için ne isteseler vermeye hazırdım. Alacaktım elime mikrofonu; yüzlerce insanın karşısı
Bir güz akşamı başladı sevdamız. Anlam veremediğim bir duygu seline bırakıp kendimi, öylece yüreğimin sana doğru akmasına izin verdim.
180 derecede kaynar bir doksanlık adamın kefeni.
ve kafanı 180 derece çevirmeyi öğrenirsen
bir baykuş gibi
ölümün ölçüsünü görürsün.
180 metrede boğar "küçükadanın" denizi
Boş zamanlarımı değerli bir şekilde dolduramamıştım ama balkondaki park manzarası her zaman çocukluğumun "yalnız taktaravalyesi" idi. Ege, tatilimin odak noktasıyken İzmirin kızlarını fark edemedim. Karşıyaka, bağırsam duyucaktı yunanın teki.
...aşırı arzın mevcut olduğu mallarda, doğru cebrî ikame mevcut olacaktır.Bu sebeple, ikame elâstikiyetlerine bağlı ve cebrî olarak tüketicilerin nereye kadar tevzi edebileceğine tabi olarak, farklı şiddette tayınlamalar ortaya çıkacaktır. ...Teknik ter
Ve yine sadece kendime gidecek bir yolculuğun kıyısında zamanın geçmesini bekliyorken...
Ankara’nın en güzel caddesinde, rengarenk şemsiyeler yağmurla dans ediyordu. Saniyeler geçiyordu, her şey turuncu rengin esiri olmuş gibiydi...
Geniş meydanda tekrar dolanmaya başladım. Çevremdeki her şey bana, ben de onlara yabancıydım. “Ne iyi ettim de şu Paris’e geldim” demek, bana kısmet değilmiş, diyor, üzülüyordum.
İlber Ortaylı