Kasabalı Kadınlar
biçimsiz elleriyle
hiç çiçek tutmamış elleriyle
kasabalı kadınları çürüten adamlar
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
biçimsiz elleriyle
hiç çiçek tutmamış elleriyle
kasabalı kadınları çürüten adamlar
bolca emeklinin oturduğu küçük bir kasabanın denizenazır bir cafesinde oturmuşken garsondan ödünç aldığım kalemle yazılmış bir anı yazısıdır..
Konuşmak istiyorum senle, gözlerinin içine gözbebeklerine baka baka konuşmak, Sussam bile konuşmak istiyorum
Gözlerime bakmadan uzaklardan sanki ezbere biliyormuşcasına doğrudan gönül yolumdan girdin. Belki benim yapmak isteyip beceremediğim gibi...
Dün gece benimleydin...sen bilmezsin...ama belki yüreğin hissetmiştir...tenin ürpermiştir
Anlar unutulmasın diye, sarı sayfalarda çoğaltıyorum onları... Gözyaşlarımı sayfa altlarına ekleyip kurumaya bırakıyorum sonra da... (1)
Pedallara önce benim ayaklarım değdi. Ayaklarım dediysem, yani parmak uçlarım. Bisiklete binmek sadece benim hakkımmış gibi sahiplendim onu.
Ama şimdilik hapis olmak zorunda orda. İnsanların emanete hiç saygısı kalmamış.Bir gün belki geri vermek zorunda kalırım diye düşünmeden o kadar hoyratça kullanılmış ki…Kanamayan tek bir yer kalmamış.Biraz onarayım,besleyeyim.Sonra birkaç yüzyıl uyuyayım…Belki,belki uyandığımda insanlar değişmiş olur.Sevmeseler bile belki sevgiye saygı duymayı öğrenmiş olurlar.Kim bilir.
Bir uyuyayım
Ama şimdilik hapis olmak zorunda orda. İnsanların emanete hiç saygısı kalmamış.Bir gün belki geri vermek zorunda kalırım diye düşünmeden o kadar hoyratça kullanılmış ki…Kanamayan tek bir yer kalmamış.Biraz onarayım,besleyeyim.Sonra birkaç yüzyıl uyuyayım…Belki,belki uyandığımda insanlar değişmiş olur.Sevmeseler bile belki sevgiye saygı duymayı öğrenmiş olurlar.Kim bilir.
Bir uyuyayım
Baba
Bana bir masal anlat baba…içinde denizle balıklar,yağmurla kar olsun….anlatırken tut elimi uykuya dalıp gitsem bile bırakıp gitme sakın beni…..Diyor şarkıda…
Sobalı evlerde kışın insanın duş alası da gelmez. Banyoya girmek bir eziyet çıkmak ayrı bir eziyettir. İçerdeki buhardan nefes alamaz hala gelirsiniz. Kocaman, ele avuca sığmayan yeşil sabun
Hayatın rutininden uzaklaştığım Bozcaada'da yaşadığım kısacık günlere sığan anılar...
Hasretlerin gecelere döküldüğü, hüzünlerin içimizde bir yerlere aktığı, sayfalarca uzaklar.