"Yarın 16 Ekim, yani bugün yaptığınız her şeyi ertelemek için mükemmel bir gün." – Woody Allen"

canan

Dünyama Hoşgeldin Bebeğim

27 Aralığın ilk saatlerinde uzun süren sancıların ve acıların sonunda doğum masasının başucuna koydu Doktor Zeliha Hanım seni. Al bakalım bebeğini dedi. O an kalbim yerinden fırlayacaktı. Bu cümleyi mecazi anlamda kullanmıyorum. Gerçekten kalbim yerinden fırlayacaktı. Hoş geldin bebeğim diyebildim o heyecanla.

İçime Hoşgeldin Bebeğim

Sana küçücük turuncu edikler alıp hemen koştum babana. Sıhhıye ile Kızılay arası kısacık yol. Otobüse de bindim. Ama yol uzadıkça uzadı.

Neşeli Ben

Arabamızı gölü yukarıdan görebileceğimiz bir yerde park etmiştik. Yürüyüşümüzden sonra bir süre hiç konuşmadan arabada gölü izledik. İlhan İrem ve göl manzarası iyi gider diye düşünmüş Arda’cığım.

Kısıtlı Zamanlar

Haftanın ortalarına doğru daha az ders çalışmaya, daha çok keyif yapmaya başladık. Günde altı yedi öğün yemek yiyor, -bunu güya sağlıklı olmak adına yapıyor-, geç vakitlere kadar uyuyor, birde gün içinde öğle uykusu denen şeyi deniyorduk.

KİTAP İZLERİ

Dokuzuncu Hariciye Koğuşu

Peyami Safa

Acının ve Istırabın Edebiyatı Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Har-iciye Koğuşu", hastalığın pençesindeki insan ruhunun zamana meydan okuyan bir keşfi olmaya devam ediyor. Edebiyatın en temel işlevlerinden
İncelemeyi Oku
Başa Dön