Annem
İnsanın elinden gelenin daha fazlasının peşinde olması nasıl bir duygudur ve daha önemlisi bu çaba senin içinse , asıl senin hissettiğin nasıl bir duygudur ? Çok karmaşık geliyor bana aslında .
"“Yazarlar kalemini kılıç sanır, ama çoğu zaman tek yaptıkları sabah kahvesini dökmek olur.” – Mark Twain"
"“Yazarlar kalemini kılıç sanır, ama çoğu zaman tek yaptıkları sabah kahvesini dökmek olur.” – Mark Twain"
İnsanın elinden gelenin daha fazlasının peşinde olması nasıl bir duygudur ve daha önemlisi bu çaba senin içinse , asıl senin hissettiğin nasıl bir duygudur ? Çok karmaşık geliyor bana aslında .
Ben paranoyak mıyım demeyin,aşıksan paranoyaksın arkadaş! Onun her dediğinden,her hareketinden,her bakışından bir anlam çıkartmıyor musun? "Aaa,oğlum mesaj atmış bana,bişey hisstmese atmaz" ya da bir kankanız gelir,ki kanka kelimesinden dehiç hoşlaşmam;dejenere topluluk edebiyatı işte, "Kanka,hatun sana karşı boş değil,görmedin mi nasıl bakıyordu sana? " şeklinde bir yaklaşımda da mı
Dün akşam Özlem buradaydı… Hakan… Hülya… Üçüne de sordum ayrı ayrı, kullanayım mı diye gerçek adlarınızı… Üçü de evetledi ayrı ayrı… Amannn, benim dostlarıma da budur işte yakışanı!...
Aşk her dönemde suçludur..Her dönemde içinde başka bir aşk'ı barındırmış olabilme ihtimali oldukça yüksek olmuştur..
Bir arkadaşım, Kenan, kahvenin sevişmenin yerini yapmak için kullanılan bir içecek olduğunu söylemişti. Eskiden “Sessiz bir yere gidelim mi?” lafı tehlikeliydi şimdi, “Kahve içelim mi?” bunun yerini aldı.
Gökyüzünden alçak iniş yapan uçak gibi bir platforma indik. Hostes değildi yanı başımızdakiler uçuş tamamlanmıştır da demediler. Dünyaya geldi diyenler, hastanedeki sağlık görevlilerinin ta kendisiydi. Yani tepe taklak deldik, yuvarlanıp gidiyoruz..
Parklara sıkışmış ömrün, çocukluğunun sallandığı salıncaklardan düşmüşsün yeryüzüne, cennetten.
Kendi kuyusunu kazan aptak köstebekleriz biz. Arasıra birbirime çarparak bir ileri bir geri ilerleriz. Eşine eşine eşleşir şanslı bileti çekenlerimiz.
Her neden bir sonuç doğuruyor sonra o sonuç yeni bir nedene yer açıyor. Dünyanın yuvarlak olması gibi dönüp dolaşıp aynı yere varıyor ama neyseki bir yerde bitip aşağıya düşüp bizi bir sona terketmiyor.
Eskiliğinle,
eksikliğinle, sevdim ben seni..
Esrikliğinle,
geceler boyu beni yenile
canımın gizli cevheri....
Kır çiçekleri, rengarenktir. Dünyayı renk cümbüşüyle doldururlar ve uyumludurlar, mutludurlar. Mutlu olurken, mutlu etmeye hazırdırlar. Belki de bundan dolayı değerlerini pek bilmeyiz. Çok kolay ulaşırız onlara. Ama unuttuğumuz ya da önemsemediğimiz yanları var. Kırılgan ve asilerdir. Asıl farkındalık kır çiçeklerine özgüdür. Güzellikleri sıcaktır. İçtendir. Ne ise o’durlar!
Ben de bir bayanım; lakin,fakat,ama,mamafih... İşte böyle !
Sonra geliyorsun eve,açıyorsun torbaları,bir kesiyorsun;içi simsiyah çıkıyor patlıcanların.Domateslerin içi bembeyaz; sanki elma olmak istiyormuş ama sonradan domates yapmışlar gibi kıtır kıtır.Biberler kanser olmuş,kabaklar suya kesmiş.Lahanaların dışı çıtır,içi kıtır; haşla haşla pişmek bilmiyor.Hani gerçek hallerini bir kaç gün bekletince daha iyi anlıyor insan; domatesler yandan küfleniyor; biberlerin en önce
Bunları hak etmedin küçüğüm ve yemin ediyorum, başın dik kavuşacağız tekrar.
Kayınvalide pamuk ipliği olup raftan düşse, gelinin başını yarar. sözü; benim ve kayınvalidem için söylenmemiştir.