İstanbul'da Son Düşüm (Romance)
Bir gidiş gittin ki, her taraf sis içinde, göz gözü görmüyordu. Dünya dönmüyordu. Acım dinmiyordu. /
/
ERDEN ERKİN
Bir gidiş gittin ki, her taraf sis içinde, göz gözü görmüyordu. Dünya dönmüyordu. Acım dinmiyordu. /
/
ERDEN ERKİN
"Izdırabının en güzel bestelere döküldüğü, sefaletin gönüllere dokunmadığı tek şehir-İstanbul. "
Bir ney sesi duyduğumuz zaman, gözlerimizi şöyle bir kapatsak. Muhayyilemizde ne güzellikler canlanır. Dilimize ne mısraı bercesteler düşer. Sıraya girer Mevlanalar, Yunuslar, Fuzulîler, Bâkiler, Nedimler…
bilinç altının bile geride bıraktığı bulanık geçmişine sığınıp temize çekti kendini.
işte…
bu kadar basitti!
hayallerini pazarlar birkaç kadın’ı daha altına alabilirdi.
nasıl olsa daha gerçek aşk’a vakti vardı.
Beyoğlu'nda çıktığım küçük bir gezinin yansımaları ve çağrıştırdıkları
Korkunç rüyalar görmeye başladım. Ellerim hissizleşiyor birine dokunurken, gözlerim renginden yoksun sadece bakıyor ama neredeyse tamamen görmüyor.
Ürkek bakışların kenti, korkuların kuytu sokaklara sıkıştırıldığı ve kan kokan şehir, saçlarına düşen maviliği ver insanlara. Denizlerinin kokusu sarsın gökyüzünü beni sev, benleri sev İstanbul. Ben sana güneşle geldim.
İstanbulun aklıma takılan birkaç sorununu dile getirdim. Daha niceleri vardır.
sen,
yuregi ellerinde sehir, gozleri kuf kokan, puslu sabahlarin sahibi;
mavi bir yurek ve icli bir sevda tasiyan sehir,
kaldir gozlerini yerden!
Madam Divina ,Markiz Ayten ve Despina'dan Keynes'e uzanan garip bir yazi
Sosyal bir varlık olan insanının çıkmazlarıdır hayat şartları.
Amansız bir özlem, bitip tükenmeyeceğine inandığın, yalnızlığa gebe bırakan hasret türküsü;
Solumak, hem de İstanbul'u. Bir kaktüsün arkasındaki kum taneleri gibi sonsuz benim için. Her nefes alışımda hayat, her verişimde ise ölümü hissettiriyor bana. Herkes vapurun peşinde yarışan martılar gibi. Yarışıyorlar, yoruluyorlar ama farında degil...