Bekri Mustafa'nın Hayatı ve Bir Fıkra
Ne denir?O, arkasında bir "hoş sada" bırakıp gitmiş.Gerisi Tanrı ile Onun arasında!
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Ne denir?O, arkasında bir "hoş sada" bırakıp gitmiş.Gerisi Tanrı ile Onun arasında!
Bir de şunun tespitini iyi yapmamız lazım. Bor'un Pazarı hangi gün Niğde'nin Pazarı hangi gün ve de Bor ile Niğde arası eşek ile kaç saatte alınıyor, öyle ya bunları bilmemiz lazım acilen. Mercedes ile kırk elli dakikaya gidersen herhalde eşek ile bir günde ya da iki günde anca
Kitap: Toplumdan, ferde -bazen tam tersi- ilerleyen dikenli bir yolda insanın geçmişiyle yüzleşmesinin tarifsiz, derin acılarını anlatıyor diyebilirim kısaca. Diğer taraftan yazarımız, İspanyol bir yazar değil, esasen Kolombiyalı bir gazeteci ve çevirmen
keşke; insanoğlunun yaşamını elinde tutan, büyük küçük bütün pişmanlıklarını sığdırdığı bir kelimeden ibarettir.
Hangi meseleleri mesele yapmayacağımıza gelelim ki meseleler mesele olmaktan çıksın. Trafik meselesini mesele yapmamak için bize mesele olan sarhoş araba kullananlardan, hızlı araba kullananlardan, kurallara uymadan araba kullananlardan kurtulmamız en büyük meselemiz olmalı bence. Ne dersiniz? Çok önemli bir mesele değil mi?
Çok çok komik fıkralar...
Çıkış yolu mutlaka vardır.
Edward Said, Şarkiyatçılıkta, bilginin yozlaşmasına ve insani çabanın beyhudeliğine ilişkin bir çeşit ansiklopedik güldürü romanı olan Bilirbilmezlerde Gustave Flaubertin, 19. yüzyıl Burjuvazisinin kendi eşitleştirici yetersizliklerinin, sıradanlıklarının acemi kurbanları haline getiren o hayal kırıklığına uğratıcı deneyimlerinin bütününü ele almıştır.
Siz dahi olabilirsiniz ve onlar dâhileri hiç sevmez.
Ben hep kendimce, kendi bildiğim salt yolda ilerledim Bu yolda haklı çıktım mı? Çıktım. Yine haksız çıkıp bu yolda bedeller ödedim mi? Ödedim. Sor bana pişman mıyım? Değilim tabi ki Niye? Ben öyle istedim, yaşadım, hissettim ve öğrendim.