Cordelia! Babasının Küçük Kızı…
Sevgi, suskunluğu tercih etmek mi hayatı pahasına, hükmü verirken acele etmek mi? Abartılı sözlerin arkasına saklanarak, bildik bir hayatı kabullenmek mi yoksa?
"Kitap okuyarak cahil kalmak, yemek yiyerek aç kalmak gibidir." - Anonim (ama kesinlikle bir yazarın feryadı)"
"Kitap okuyarak cahil kalmak, yemek yiyerek aç kalmak gibidir." - Anonim (ama kesinlikle bir yazarın feryadı)"
Sevgi, suskunluğu tercih etmek mi hayatı pahasına, hükmü verirken acele etmek mi? Abartılı sözlerin arkasına saklanarak, bildik bir hayatı kabullenmek mi yoksa?
İnsan en çok kendi hikâyesini anlatırken zorlanırmış ve en çok kendi hikâyesini dinlerken ağlarmış.
Mümkün mü???
Sunay Akın
Selanik 1881,
Ahşap konakta genç çiftlerin Mustafa adında bir yavruları hayata merhaba der.
Ahşap konak ve sakinleri mutludur; tâ ki, Mustafa 6-7 yaşlarına gelip babasını ebedi âleme uğurlayıp çiftlikte karga kovalayıncaya kadar.
İlk keşif matematik öğretmeni ile başlar: Mustafa zekidir, çalışkandır, başarılıdır.
Seviyorum seni...Uçsuz bucaksız bir nehir gibi sana akıyorum...Gülüşlerini gördükçe çağlıyor umutlarım...İçimdeki tüm acılar eriyor sanki....Uçurumun kenarında nefes alırken acıya inat sana tutunuyorum. Hayata sımsıkı sarılıyorum...
Sesini duymak iyi geldi dost. İlaç gibidir dostlar birbirine, değil mi? Hiçbir şey yapmadan yalnızca "ne haber" dediklerinde bile...
Ben bol şekerli bir Türk kahvesi yaparım sesinde köpüklenen. Mutfak camından gelip geçenleri seyrederken, telvemizde geçmişe rastlarız bakarsın. Alınmam gülüp geçersen…
Suya yazılmış bir sevdanın, vuslata gebe kalmış umudun ölümsüz satırlarını yazıyorum yıldızların gözbebeklerine. Mürekkebini yüreğimizin sevda kokan çağlayanlarından alan bu aşkı yazıyorum Melek’lerin ıslak kirpiklerine.Kazanan biz olmalıydık çünkü beyazı giyindik sevdanın. Aşkın yüce duygularında nefes aldık ve suyun duruluğundan güç alarak yalnızlığın üzerine delicesine yürüdük.
cama çıkma sevdiğim. hava da pus kokusu var. soğumuş düşlerin artığı bir eylül bulaşmasın yüzüne. cama çıkma sevdiğim...
Tekel İşçilerinin direnişi gerçekten de tüm toplumu ilgilendiriyor. Çünkü ülkemiz elden gidiyor. Emperyalist devletlerin yeni sömürü stratejilerinin kurbanlarından biri oluyor.
Bu yaşanan bir İktidar Savaşıdır. Aşkta ve savaşta her şey mubahtır. İşte bu nedenle Türk halkının da bütün diğer dünya hakları gibi yönetenler ve yönetmeye talip olanlar tarafından kandırılması, suiistimal edilmesi, din dahil her kutsal duygu ve değerinin, inancının amaç doğrultusunda kullanılması mubahtır.
Melisa Kesmez