Bildiri
Bir diktatör anıtı yerle bir oluyordu gidişinin ardından,
Sadece ben değil, koca şehir yas tutuyordu...
"“Kitaplar beni kandırıyor, çünkü içlerinde yalnızca hayal kırıklığı yok; ayrıca hayal de var.” – Jorge Luis Borges"
"“Kitaplar beni kandırıyor, çünkü içlerinde yalnızca hayal kırıklığı yok; ayrıca hayal de var.” – Jorge Luis Borges"
Bir diktatör anıtı yerle bir oluyordu gidişinin ardından,
Sadece ben değil, koca şehir yas tutuyordu...
Güneş doğsun gönlüme, aşk yeşersin avuçlarımda. Aşk benimle olsun. Dilimden eksik olmasın. Dudaklarım dudaklarınla uyansın güne. Güne seninle uyansın ruhum.
Bir gözün hep arkasında kaldım. Göremedi garipliğimi bana sırtını dönenler. Oysa ben onların saçlarını gördüm. Saçları bakışları olsaydı keşke. Bir uzun bakış düşürseydi yoluma. Yollarım bir merdiven oldu bir rampa. Her adım atışımda şehrin bütün ayakkabalırımın bağlarını çözdüğünü gördüm. Ben bu şehre, bu yüzden hiç bağlanamadım. Bir ezan
Keli̇meler
Ruhun Ses Telleri̇nden Geçmi̇ş Hali̇di̇r.
O Nefes Sadece Eş Ruhuna Üflenmeli̇di̇r.
..damarlarımızdan akan kızıl renge inat daha bir soluklanıyorduk aşk aşk… aklın yetmediği yerde şehirler kuruyorduk terk edilmişliklerimize. ağlamak, kızgın ateşlerin üzerine dökülmüş yağmur gibi kavuruyordu bilemediklerimizi…
Ayaklarımızı olası hesapların mağduriyetlerine küçültemediğimizden mi nedir hep yürümekten geçiyoruz beraber ve sen karanlığıma, karanlığına ne kadar aydınlık yürüyorsun. Bense günlerdir yerini yadırgayan bir sözcük gibi uykusuzluk biriktiriyorum gözlerim
Bedeli ödenmemiş mutluluklar vardır, hani kimi zaman neşeye boğar sevinçle, kimi zaman en inanılmaz oluru getirir önünüze.
Uzun sevişmelerin ardından yorgun düşmüş bedenlerin ilk sevişmeyi yaşar gibi kavuşmasını istiyorum özlem ile. Anlamını bilmediğim sözcükler mırıldanmak, adını sayıklamak istiyorum kollarında.
Altından kalkamayacağım kadar ağırdı söz yükün.
Bir de ellerime tutuşturduğun hatıra yükün...
...günler geçiyor yalnızlığımın orta yerinden, hani tutarsın bir yerinden hayatın ve asılırsın yeniden... ellerim boşlukta oysa benim....
Aşkı yaşarken zaman kavramı yoktur içimde... Bazen bir yaz mevsimi birkaç yıl sürer. Baharım onlarca yıl… Mevsim değişikliğim uzun aralıklarla olur. Siz her yıl dört mevsim yaşadığımı sanırken, ben bir mevsimde yılları yaşarım. Yeter ki aşk bana dokunsun. Yeter ki dokununca bırakmasın.
“Sakin göllerin kuğusuyduk” diyor ya hani bir şarkıda, gecenin bu vaktinde bu şarkı da, nerden aklıma geldiyse dilime dolanıveriyor, mırıldanmaya başlıyorum.
Çok değer verilir, çok sevilir, her şey anlatılır, bazen sevgiliden, bazen aileden bile daha yakındır. Dinler her derdini, derman olmak için elinden geleni yapar, kırılsa da küsmez, küsse de uzun sürmez... Kim taşıyabilir bu kadar güzel vasıfları?