Bunun İçin Vardı Hayat.
Bunun için vardık hepimiz,
yaşamak için vardık bu hayatta, yaşatmak için.
"Uykusuz bir gece daha... Tanrıya şükür ki ilham perileri geceleri daha az giyiniyor." - Charles Bukowski"
"Uykusuz bir gece daha... Tanrıya şükür ki ilham perileri geceleri daha az giyiniyor." - Charles Bukowski"
Bunun için vardık hepimiz,
yaşamak için vardık bu hayatta, yaşatmak için.
Ben içimdeki büstü yıktıktan sonra; geriye kalalınını sevdim.
Sor kendine...
Bir büst yaptıysan içinde; yık gitsin...
Geriye kalan bir "hiçse" vur gitsin...
"Hiç" değilse, al gitsin...
Var elbet!O kadar çok şey var ki sakladığım…
Beklenilenlerin gölgesine sığınıp ertelediğim o kadar çok şeyim var ki…
Bekâretimi verdiğim o gözlerinden başka, değmediyse yüreğim hiçbir tınıya, bu aşkta günah aramak neden?
Adı konmamış ve konulamayacak bir ayrılık bıraktın bana…
Rüzgar!
Dinseydi dinerdi işte!
Neyi düğü belirsiz bir zaman dilimindeyiz, yelkenlerimiz suya düşmüş bile, biz olmak duygusu her yanımızı sarmış çoktan, dünyanın ayak sesleri karıncaların ki kadar, kulaklarımız pek çok gürültüye tıkalı...
Bir senfoninin çok sesli ritminde, hayalini giyinip süslü bir elbise gibi üzerime, sonsuzluğa uzanan adımlarla dans etmekti istediğim. Sımsıkı sarıldığım bir beden yetmezdi ki bana. Kurallarla sınırlanmayan, dokunmakla doyulmayan bir eşti beklediğim. İşte tam bu yüzden sendin istediğim.
Özgürsün...
Sanma ki, seni almak için geldim.
Dalgaların eşliğinde dinliyoruz hayatı. Bırak içindeki köhne fikirleri, bırak hesapları...
Sen ben ol, ben sen olayım...
Aydınlatalım birbirimizi, sen benim yolum ol, ben senin yolun olayım...
Ah! Tarla kuşuydu, Juliet! Ve bunu hiç düşünmemişti Romeo... Gün battıktan sonra sabahı beklemek, nereye konacağımı hiç bilmeden... Sabah çekip gitmek... Lanet ve lanet üstüne yine lanet...
Sen benim için kendinden vazgeçtin sevgili.Bildiğin ve güvenli dünyanı bırakıp aşkın o belirsiz ve tehlikeli gezegeninin yıldırımların çaktığı ve fırtınaların koptuğu
atmosferini soludun.
Rabbim ne güzel yaratmış melek misali
Her hali bir başka güzel huri timsali
İki cihandada tek dileğim en güzel hali
Kollarıma alıp ölesim geldi
Hep bitmemiş, bitirilememiş bir tablodur aşk. Bir köşesinde gözü tırmalayan bir boşluk vardır hep. Renksizdir ne kadar renk karıştırılmaya çalışılsa da içine. Boştur çünkü. Boş olacak, boş kalacaktır. Son Aşk’a ait olan yer işte tam burasıdır. Bir türlü içi doldurulamayan. Kıyısından köşesinden yaşanan yarım yamalak aşkların gölgesi düşse
Götürün sevdamı sürüldüğü ülkeye
Ağlayın yanıp tutuşan bu sevgiye
Gönlümün saklısında yandı hasret
Gidecek yer var mı ki her yer gurbet?..