Şiirden Bir Yazı
Herkese ait olabilecek kadar yalın,belkide kimse tarafından anlaşılamayacak kadar karmaşık duygular..Bir zıtlıktır aşkı aşk yapan.Düzyazıyı şiir yapar o,şiiri düzyazıya çevirir yokluğu
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Herkese ait olabilecek kadar yalın,belkide kimse tarafından anlaşılamayacak kadar karmaşık duygular..Bir zıtlıktır aşkı aşk yapan.Düzyazıyı şiir yapar o,şiiri düzyazıya çevirir yokluğu
Yarın yine bir gün doğacak ve yanımdaki aklımdaki olmayacak...
Güneş doğacak ve ben seni düşüneceğim...
........................... Her aşk iki insana özeldir. Ne derlerse desinler kim uydurursa ilk aşk unutulmaz diye aşk unutulmaz . Ruh, eş, sevgi, yaşam olan aşk büyür sevgi ile. Aşk öyle ki hayata döndürür kör gözleri, besler kanıyla ısıtır donmuş damarla
Hiç kimsenin nazarı değmesin o güzel yüreğine hasedin , nefretin kol gezdiği hiçbir yerde nefsinin ve nefretin askerleri serilsin yerlere
Acıları anlardan çıkarıp sana saklaman için göndereceğim kanadı kırık bir kuşun kanadında
Dünyamıza güneş getiren gözlerinle,anlamsız gülümsemeni gördüm ilk,sonra kokun sardı etrafı,varlığına sanki yıllar öncesinden sahipti ruhum.Nefes alıp verişlerinde yapabileceğim tek şey vardı küçücük ellerin için,seni bizi bağışlayana şüküretmek.
Ne yazmak için düşündüm, ne okumak için baktım harflere, yalnız bendim uçan avere yıldızların gözlerinde.Sakin sakin uluyordu gece, sakindi tüm kuşları İstanbul'un.Bir sensizlik bir bensizlikti elimdeki kadehin tadı...
Hani bayramlar yaşardık küçükken,yeni ayakkabılarımız olur başucumuzda dururdu,en sevdiğim renk kırmızıydı benim,seni o zamanları sevdiğim gibi seviyorum...
Bir çingene masalı bu...Kıpkırmızı..Kan gibi...Ölüm gibi...Gonca bir gül gibi...
Korkuya açtık yelkenimizi , neden ve nasıl korktuğumuzu bilmeden . Gecelerin hayatın öznesi olduğu gerçeğinden , gerçeklerin en büyük yalanların en güzel kılıfı olduğunu sezerek kaldık ortasında bir karabasanın . Sevgiler getirdik uzak diyarlardan , kendi
Uzun sevişmelerin ardından yorgun düşmüş bedenlerin ilk sevişmeyi yaşar gibi kavuşmasını istiyorum özlem ile. Anlamını bilmediğim sözcükler mırıldanmak, adını sayıklamak istiyorum kollarında.
Çok mu zaman olmuştu sancılar dineli..Herşey düzeldi derken yıllar sonra kapıda şimdi O....Ve sadece bir dakika içinde hissedebildikleri kapıyı açanın..
Kapat gözlerini ve bana bak: Ben diye ne varsa gördüğün, işte o senin yokluğun…
Cezmi Ersöz
İçim acıyor, geçer elbet, geçer de, anlamsız bir yer de unuttuğumu sandığım bir yer de , yeniden sızlar, ama varsın sızlasın, sızlamad mı; kocaman sevilmiyor ki...
''ilahi el avf'' terennüm eden bir allah dostunun tavafından bana düşen kırıntılar
İnsanlar bazen yaşayacakları şeyleri önceden hissederlermiş , bedenleri ve ruhları o yaşayacakları olaya kendini hazırlarmış. Bunu bugün sen gittikten sonra ancak anlıyorum ve anlamlandırıyorum sevgilim ,bedenim ve ruhum sana hazırlanıyormuş
Terkedeceksen bir yaz ayında terket beni demiştim, Haziran, Temmuz, Ağustos farketmez, gökte güneş olsun alnımızda ter, yeter...
Gözlerim; yeşil bir hayalin ıssız durağında beklemekteydi sessizce ve fikirlerimse senli iki zaman arasına bağdaş kurmuş medet dilenmekte, dilsizler yokuşunda başıboş seyirlerde... Sevdama itham ettiğim romanların yazarı bir deli vardı içimde, gönül yaralarımdan sızanları kağıtlara elleriyle kazıyan, derinlerimde sakladığım kör, sağır ve dilsiz hasretimin çocuğuydu, tabiri caizse... Hasretimin
Canım hep mutlu olacak değil ya sonlar yapsana. Atsana beni cehennemlere senin cenetinde işim yok. Susmasana konuşsana...