Sevgiye Olan İhtiyacımız
Hiç kimsenin nazarı değmesin o güzel yüreğine hasedin , nefretin kol gezdiği hiçbir yerde nefsinin ve nefretin askerleri serilsin yerlere
"Yağmurun altında ıslanmak, kuru bir hayat sürenlerin hayalidir." - Bilge Karasu"
"Yağmurun altında ıslanmak, kuru bir hayat sürenlerin hayalidir." - Bilge Karasu"
Hiç kimsenin nazarı değmesin o güzel yüreğine hasedin , nefretin kol gezdiği hiçbir yerde nefsinin ve nefretin askerleri serilsin yerlere
kendine –“Şu çiçek satan kıza bak” dedi –“Ne kadar da masum...”
Hiç birimiz masum değildik aslında.
Yağmurun kimyasına dair bir hikaye bu..
Her hikayede aşkı arayan bunda da bulacak aradığını..Yok bulamadıysa eğer tatmamış henüz demektir, söylemek icab eder:
Aşk.....
Duyguların paylaşılabildiği zemini hazırlayan şarkılara içerik olarak bakıldığında içimizde var olan, eğer yoksa yaratılan hüznü kullandıklarını görürüz. Bu saf bir zevk değildir. Ya birileri acı çekiyordur ya da ben acı çekiyordur.
Herkese ait olabilecek kadar yalın,belkide kimse tarafından anlaşılamayacak kadar karmaşık duygular..Bir zıtlıktır aşkı aşk yapan.Düzyazıyı şiir yapar o,şiiri düzyazıya çevirir yokluğu
Dünyamıza güneş getiren gözlerinle,anlamsız gülümsemeni gördüm ilk,sonra kokun sardı etrafı,varlığına sanki yıllar öncesinden sahipti ruhum.Nefes alıp verişlerinde yapabileceğim tek şey vardı küçücük ellerin için,seni bizi bağışlayana şüküretmek.
Hani bayramlar yaşardık küçükken,yeni ayakkabılarımız olur başucumuzda dururdu,en sevdiğim renk kırmızıydı benim,seni o zamanları sevdiğim gibi seviyorum...
Ey Sevgili, Ey Okuyucu
İşte karşındayım tüm bütünlüğümle.
-Şiir Tadında Denemeler- Aşkın Diyalektiği
Kanes yayınlarından çıktı.
Artık karar senin...
''ilahi el avf'' terennüm eden bir allah dostunun tavafından bana düşen kırıntılar
Gözlerim; yeşil bir hayalin ıssız durağında beklemekteydi sessizce ve fikirlerimse senli iki zaman arasına bağdaş kurmuş medet dilenmekte, dilsizler yokuşunda başıboş seyirlerde... Sevdama itham ettiğim romanların yazarı bir deli vardı içimde, gönül yaralarımdan sızanları kağıtlara elleriyle kazıyan, derinlerimde sakladığım kör, sağır ve dilsiz hasretimin çocuğuydu, tabiri caizse... Hasretimin
Tavan
arasına sakladım yalnızlığımı. Her gece, bir zindana hapsolmuşçasına seni
düşünüp ağlamak, en sessiz harfleri özenle seçip şiire yürütmek şarkıların
acizliğiydi oysa. Biliyordum.
Canım hep mutlu olacak değil ya sonlar yapsana. Atsana beni cehennemlere senin cenetinde işim yok. Susmasana konuşsana...
Çok mu zaman olmuştu sancılar dineli..Herşey düzeldi derken yıllar sonra kapıda şimdi O....Ve sadece bir dakika içinde hissedebildikleri kapıyı açanın..
Aslında senin de adın yok, seninle geçen zamanlarında..
Usandım ve uslandım artık; böyle kalsın her şey! Bilinmedik...
İnsanlar bazen yaşayacakları şeyleri önceden hissederlermiş , bedenleri ve ruhları o yaşayacakları olaya kendini hazırlarmış. Bunu bugün sen gittikten sonra ancak anlıyorum ve anlamlandırıyorum sevgilim ,bedenim ve ruhum sana hazırlanıyormuş
Gaye Boralıoğlu