\_\_\_\_dilden Dile Düşürdün Beni! Ey Kalbim! \_\_\_\_\_\_\_
kalp gülümseyerek diyor ki :)) benim ilginç bir fıtratım var biliyor musunuz?
"Bana bir kütüphane verin, gerisini hallederim. Ama sakın bana bir yazar vermeyin, o zaman işler karışır." - Mark Twain"
"Bana bir kütüphane verin, gerisini hallederim. Ama sakın bana bir yazar vermeyin, o zaman işler karışır." - Mark Twain"
kalp gülümseyerek diyor ki :)) benim ilginç bir fıtratım var biliyor musunuz?
Uzun bir yolcululuğa çıkma zamanı gelmişti artık. Yitirdiğim zamanı kovalama ve büyük sorgulamadan geçme zamanı. Kimsesiz kalanın ben mi yoksa kelimeler mi olduğunu bilmeden, yazar eskilerinin kaç para ettiğini bilmeden öylece yalın ve kendi başına. Çünkü
hayat,çaresizlikler ardına saklanmış farkedilmeyi bekleyen her ne olursa olsun ümidin yitirilmediği bir kavram.....ancak yaşayarak öğrenebilirsin...
Gereksizlik üzerine yazıların ikincisi, belkide uzun süre devamı gelmeyecek olan serinin ikinci yazısı...
O koyu mavi renk bırakınca yerini kuzguniye anlarsın gelmiştir yatma vakti.
Deniz kokan sokaklardan ayrılır balkon kapısını kapayınca İzmirli.
Belki bir gün ve sonrası, bir hüzne kilitleneceğiz hepimiz. Vurdukça duvarlarına hüznün çıkış çabasıyla, yanılıp dönen sesler çarpacak yüzlerimize.
"Kızım olursa adını Özlem koyacağım" dedi, dolunayda yakamozları seyre dalınan bir deniz gibi ışıl ışıl parlayan gözbebekleriyle gözlerimin içerisine bakarak...
Siz hiç kan kırmızısı gelincikler gördünüz mü? Ben gördüm. Anadolu’nun baştan başa gelinciğe kestiği bir mevsimde gördüm üstelik. Ancak bir farkla; Anadolu’nun hiçbir yerindeki gelincikler bu kadar kan kırmızı değillerdi. Böyle can alıcı bir kırmızıya ancak Çanakkale’de rastlarsınız. Dağ, taş , ova, her yer gelinciğe kesmişken Çanakkale’de, işte
artık yüzüm yok, sesim yok, hayallerim yok... cansız bir beden de can çekişen ruhum var sadece... uzatmaları oynuyor ruhum...
bireysel olarak yaşadıklarımız, kimi zaman da toplumsal olaylarda yürekten etkilendiklerimizden kaynaklanır. Aşağıdaki yazı böyle bir olayın özünü anlatmaktadır.
Tek başıma sokaklarda yürüyorum. Tek başına olan sokaklar değil benim. Bir sürü insanın içinden geçiyorum. Hepsi bir ayrı. Hepsi gösteriş meraklısı. Hepsi görünüş manyağı olmuş. Süslü teyzeler, metro seksüel! amcalar, kafasına kurdele bağlanmış zavallı sü