Yalnızlık
Yalnızlık asosyallik midir? Yalnız adamlar sıkıcı mıdır? İnsan nasıl yalnız kalır? Yalnızlık üzerine, yalnız kalamayan birisinin nameleri...
"Yarın olacağını bildiğim tek şey, bugün dünkü kadar iyi olmayacak olması." - Samuel Beckett"
"Yarın olacağını bildiğim tek şey, bugün dünkü kadar iyi olmayacak olması." - Samuel Beckett"
Yalnızlık asosyallik midir? Yalnız adamlar sıkıcı mıdır? İnsan nasıl yalnız kalır? Yalnızlık üzerine, yalnız kalamayan birisinin nameleri...
İnsanlık insanlığın düştüğü vicdani durumdan kar etme çabasına girdi.Birinin düşkünlüğü,zor durumu başkaları için bur durumdan ne kadar kazanırım sorusuna cevap bulmak için kullanıyor.Bunun en büyük örneği müze sanılan Afrika Kıta'sı...
Hayatı boyunca aşkı yaşamamış olanları görünce üzülürüm onlar adına. Böyle heyecan verici, insanın ayaklarını yerden kesen, baş döndürücü bir duyguyu yaşamamış olmak sizce de hayıflandırıcı değil midir?
Tarih ve aşkın buluştuğu yer Verona! Po Ovası'nın kalbinde yer alan bu İtalyan şehri, 250 bin nüfusu ile Milano ve Venedik'ten farklı bir huzur sunuyor. UNESCO korumasındaki dar sokakları ve taş evleriyle büyüleyen Verona'nın asıl cazibesi, Shakespeare'in Romeo ve Juliet'ine ev sahipliği yapması. Capulet'ler ve Montague'lerin kan davasında
Toplumda, dürüstlüğün insanı kayba uğratacağı gibi gerçek dışı bir inanış yerleşmiştir. İnsanların çoğu küçük yaştan itibaren bu telkinle yetiştirilir. Bu yanlış mantığa sahip pek çok anne baba çocuklarına vicdanlı, dürüst, samimi davranmayı değil, yalnızca kendi çıkarlarını korumayı öğüt verir. Bu onların ‘mantıklı’ hareket etme üzerine kurulu dünya görüşleridir.
…şimdi otur…uzan biraz… avuçlarıma doldur ağrılarını…
…uzan biraz…ve dinle…
…sana mavi masallar anlatacağım…hiç duymadığın…
Kırdım serçelerin kanatlarını ve en çok incinen taraflarımı sevdim... Aslında her serçe bendim...
Etraftan bağırışlar, çocuk gülümsemeleri, hayattan tatmış insan portreleri geçiyor. Kimse birbirini duymadan ama ilgileniyormuş gibi yaparak; kimse birbirine gülmeden gülümsüyormuş taklidi yaparak güne başlıyor.
Ölümsüzlüğü arayan Sümerli Gılgamış ile Albert Camus arasında yaklaşık 4.500 yıl fark vardır. Ya düşünsel anlamdaki mesafe farkı? Belki de hiç yok..
Allah dünyada sayısız güzellik var etmiştir. Ancak bunlardan gerçek anlamda haz alabilmek için, bu güzellikleri takdir edebilecek bir anlayış gerekir. Örneğin bir çiçeğin yapraklarındaki özel bir oran dahilindeki kusursuz dizilim, etkileyici kokusu, dokusundaki yumuşaklık bu muhteşem güzelliğin büyük bir nimet olarak var edildiğinin göstergesidir. Bunu gerçek anlamda görebilenler
Yürürken bir duvarda boyalarla oluşturulmuş harika desenler görsek, bu desenler bir yelpaze görünümünde olsa ve aralarında göz desenleri bulunsa; bunların rastlantısal olarak ortaya çıktığını düşünür müyüz? Sanat değeri olan ve insana haz veren bu desenlerin bir sanatçı tarafından bilinçli bir şekilde oraya resmedildiği açıktır. Peki, ya tüy desenlerinde
Maden ocaklarında kaybettim renkli tokalarımı. Göçük altında kalan ustalarıma ağladım. Bir çocuktum bende, babalarını bekleyen diğer çocuklar gibi.
Spor toplumun sosyal ihtiyaçlarından biridir.Ülkemizde spor yapmak,maalesef,bir ihtiyaç olarak görülmemektedir.Türk insanı spor yapmıyor,spor yapanları seyrediyor.
hayaller özeldir,ve bu özelik her insanın kaleminde can bulur.Benim de kalemimde böyle can buldu...
Sesimi duyurmak için bağırmak yerine, küçük harflerle konuşmanın ruhumu rahatlattığı bir dönemdeyim.Geçici bir büyümüşlük halimidir nedir bilemiyorum ama en azından bu sıralar büyüdüğümü hissediyorum.
“Ulan şimdi gidiyoruz bir kıyamete geride kalanları kim kapacak acep?”
ciğere cennet demek isterken, cennete mundar diyoruz farkında olmadan..
Faruk Duman