Şu hayatta neler değişmedi ki...Koskoca Osmanlı İmparatorluğu bile battı. En ummadık şeyler başımıza geldi ve en ummadık kişiler tarafından aldatıldık... Şaşırtıcı ama beklenmedik değil.
En basitinden üç farklı ilahi din var. Yahudilik, Hıristiyanlık ve müslümanlık. Bizi yaratanın, bize can verenin uygun görmüş olduğu bu üç dinden ikisi zaman içinde orjinalliğini,amacını yitirdi sonuncusu ise kişisel çıkarlar için kullanıldı,kullanılmakta ve ne yazık ki kullanılacak... Bu durumda bile olan bitenler şaşırtıcı ama beklenmedik değil.
Yaratılışımızdan olsa gerek hep daha iyi, daha yeni ve daha güzelini istiyoruz. Milattan sonrasından başlayarak günümüze bir gelin bakalım... İnsanların eşit, birbirine saygılı veya veya birbirine anlayışlı olduğu gördünüz mü? Hiç sanmıyorum... Hiç sanmıyorum çünkü tarih kitapları asla sevgi, barış ve eşitlikten bahsetmez. Her zaman savaşlardan,fetihlerden ve kazanılan itibarlardan bahseder. Dolayısıyla insanların kendini üstün görüp, başkalarını yok etmesi de şaşırtıcı ama beklenmedik değil.
İnsanlar gelir, insanlar gider... Düşünceler gelir ve de düşünceler gider ama karakter her zaman hafızalarda kalır. Öyle insanlar vardır ki, ki bunlar kendi yollarını çizer, gündeme uymaz ve ortama kamufle olma gibi çaba içine girmezler, her zaman şaşırtıcı ve beklenmeyen şeyleri göz önüne sererler.
Günümüz Türkiye'sinde hatta günümüz dünyasında takdir edersiniz ki özgür düşünmek, özgür hareket etmek ve farklı olmak gerçekten güçleşti. Bunun görünen ve aynı şekilde görünemeyen yüzü var... Ne yazık ki bu durum hiç şaşırtıcı değil ve beklendik bir durum. Çünkü paraya sahip olamayan insanlar her zaman kırıntıların peşinde koşar, paraya doyanlar ise daha iyi bir dünyanın...
Yazılar gelir, yazılar geçer...Kişiler gelir ve kişiler geçer ama unutulmayan karakterdir... İnsanın vefakarca, anlam verilemeyen samimi davranışlarıdır... Kısaca doğruluk peşinde koşan insanlar olduğu sürece yarın yine güneş doğsun isteyeceğiz...Fakat ne yazık ki güneş artık eskisi kadar parlak değil...