Çok Büyük Problemler
Çok büyük problemler var önümüzde Kanla, imanla ve zeka ile kazandığımız bu toprakları; savaşmadan sadece nüfus çoğunluğu ile kaybediyor ve kaybedeceğiz de
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."
Çok büyük problemler var önümüzde Kanla, imanla ve zeka ile kazandığımız bu toprakları; savaşmadan sadece nüfus çoğunluğu ile kaybediyor ve kaybedeceğiz de
Önce ellerine demir kelepçeler takıldı. Sonra ikişer ikişer ve peş peşe sıraya dizildiler. Onları birbirlerine bağlayan demir bir zincir vardı. Ana caddenin kıyısında bulunan taş evlerin penceresinden bakanlar, yolda geçerken seyirci olanlar bu gençlerin halini merak ediyorlardı. (sayfa 11)
Bu satırları okuyunca tüylerimiz diken diken oluyor.
İşte benim acı acı gülüşüm de ağlanacak halimize olan tepkiydi. Bu istihzan gülüş bende, olabildiğince kaçınmaya çalıştığım önyargılarım içinde arınmaktan kaynaklı düşünceye (tefekküre) dönüşür. Bu dönüşme makale gibi bir konu içeriğini oluşan düşüncelerimdi. Geri beslenmeli, ilmi, tarihsel, toplumsal olan yasal dayanaklarını; okurla söyleşiyordum.
Dünyanın silahlanmaya bu kadar astronomik rakamlar ayırıp da kainattaki açlığı, fakirliği, savaşları yok etmek için, barışa yatırım yapmak için, kıllarını bile kıpırdatmamasını zaman zaman çok kafaya takarım gerçekten... Sizde de vicdan varsa, siz de takın mutlaka... İyi insanlar olarak sesimizin daha yüksek çıkması lazım diye düşünüyorum...
Takip edilmesi ve desteklenmesi gereken şey fikirlerdir... Eğer ki inatla fikirleri bırakanın sadece mirasları takip ediliyorsa bu yolun sonu hep hüsrandır.
Mahir Ünal'ın Türkçeyle ilgili açıklaması üzerine bir şeyler yazmayı düşündüm, sonra vazgeçtim. Çünkü Mahir Ünal ciddiye alınacak biri değil.
Amaçlarımızdan biri de ülkemizdeki başarılı sporcuları ikinci veya üçüncü ülkelerde yapılan yarışmalara katılmalarını sağlamak ve onların ülkemizi en iyi şekilde temsil etmelerini sağlamaktır.
Korkudan medet umanların amacı ne olabilir?Toplumsal kargaşadan umutları olanlarınki neyse o.Yani,gerçekleri örtmek,sömürüyü sürdürmek...
Terapi romanı iç içe giren olaylarla okuyucuyu büyük bir gerilime sokan bir eser. Adeta bir korku filmi izler gibi geriliyorsunuz sayfalar ilerledikçe. Ve hep kafanızda ne olacak diye sorular soruyorsunuz. En önemlisi de Kim bu Annan Spiegel? demekten kendinizi alamıyorsunuz. Kitap boyunca kendinizi hep bir bilmece oyunu içinde
Muhalif-muvafık, yerli-yabancı her seviye ve kademeden, konuya ilişen herkesin müşterek düşünce, tespit ve kanaatine göre, Türkiyede; Ekonomi, eğitim ve adalet ağır bir buhran veya kriz içindedir. Bütün alametlerini hepimizin gördüğü, bu kriz artık milli çap ve seviyeye gelmiştir. Bu durumu görmeyenlere ne sözümüz olabilir? Ya da görmek istemeyen
Tarihte birçok filozof, bütün kötülüklerin anasının cehalet olduğunun altını çiziyorlar. Ferdî cehalet, kişinin kendisini ve yakın çevresini felâkete sürükler. Toplumsal cehalet ise askerî savaşlara, yıkımlara ve on binlerin ölümüne sebep olur.
Sadece milletimizin evlatlarını birbirlerine düşürmekle kalmadılar, kadim kelimelerimize ve kavramlarımıza da hiç acımadan kastettiler.