Pisliğe Burnumuz Çok Alıştı Abi
Gelin kaynana ve de görümce muhabbetlerinden artık gına geldi Bir taraftan da doyum olmuyor bu tarz muhabbetlere
"Yarın 30 Ekim olacak ve ben hâlâ 'yarın yaparım' diyenler arasında olacağım. En azından tutarlıyım." - Franz Kafka"
"Yarın 30 Ekim olacak ve ben hâlâ 'yarın yaparım' diyenler arasında olacağım. En azından tutarlıyım." - Franz Kafka"
Gelin kaynana ve de görümce muhabbetlerinden artık gına geldi Bir taraftan da doyum olmuyor bu tarz muhabbetlere
Ey milli eğitim! Bir yandan atama yapmamak için türlü dümenler çevirip işinize geleni mülakat denen hezeyanla atıyor, bir yandan da çalışan ve bir şeyler üretmeye uğraşan öğretmenleri nasıl daha çok yıldırabilirsiniz, onun planlarını hizmetiçi eğitimini kendi lehinizde kullanmanın çabasına giriyorsunuz. Nasıl bir ahlaka sahipsiniz
YZBir çok Kişisel Gelişim Kitabının da insanın ilgisini çeksin diye, çok ilginç başlıkları vardır... Kendini Fişekle, yok efendim Kendini Ateşle, Ayağını Yere Sağlam Bas, Düşün ve Zengin Ol, Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı... Tabi bu kitap isimleri daha da çoğaltılabilir... Özlü bir söz de Çocuklarınıza zengin olmayı
Reşat Nuri Güntekin
Bakanlık tarafından kurum ve kuruluşların 15 Temmuz ile ilgili yapmak zorunda oldukları etkinlikleri kimin yapıp kimin yapmadığının takibini yapabilmek için hazırlanan bir sisteme işlemelerini istiyor. İşte yazının metni:
Olmadı bu şimdi olmadı hiç. Saygıyı gönderdiniz, sevgiyi gönderdiniz hani selamlar, o da gitmek istiyor birilerinin yüreğine doğru ya da ruhuna benliğine doğru...
Siz böyleyken Daha siz kendi yaşamlarınızda olan bitene eyvallah çekmişken Tekrar bir kurtarıcı ve tayfası gelip niye çarkı alt üst etsin ki?
Kadirlide Geçmiş yağmura kepenek almak diye bir deyim vardır. Bu eserdeki yazılar da bu deyime uygun bulunabilir. diye belirtiyor.
Kitabın yazarı İrfan Can, 1952 yılında Kadirlide doğmuş. Kendisi Anam, bilge bir kadındı ve halk kültürünün taşıyıcısıydı. Kendisinden halk hikâyeleri, ağıtlar, Karacaoğlan Şiirleri, mantuvar türküleri dinleyerek büyüdüm.
İyi de emanet ehli olan ehiller, bu emanetle ne yapacaklardı? Siz ehil kişiler karşısında kadavra gibiydiniz. Ki emanet olunanlar ulul emirlerdi. Siz onlara kayıtsız itaat edip onların yaptıklarından sorumlu değildiniz. Otomatikman bu teslimiyetinizle siz masumdunuz. Onlar hesabı El'e vereceklerdi!
Toplumcu gerçekçi algıyı alan bir seyirciye sahibiz. Geleneksel tiyatro ile bütünleştirebilirsek ortaya güzel bir eser çıkar. Kendi ülkemin kültürünün de diyaleğinin de bu sürece katılması gerektiğine inanıyorum. Bunu yaparken birini dışlamak doğru değil diye düşünüyorum. diyor.
İşte benim acı acı gülüşüm de ağlanacak halimize olan tepkiydi. Bu istihzan gülüş bende, olabildiğince kaçınmaya çalıştığım önyargılarım içinde arınmaktan kaynaklı düşünceye (tefekküre) dönüşür. Bu dönüşme makale gibi bir konu içeriğini oluşan düşüncelerimdi. Geri beslenmeli, ilmi, tarihsel, toplumsal olan yasal dayanaklarını; okurla söyleşiyordum.
Trabzon şehir tarihiyle ilgili kaleme aldığı kitaplarla tanıdığımız tarihçi Mehmet Akif Bal, Trabzon Kitaplığı'nı her geçen gün daha da genişletiyor. Bu kitaplık genişledikçe Trabzon'un mâzisindeki bulutlar da dağılıyor. "Osmanlı'dan Günümüze Trabzonlu Şehidler" kitabı tarihçi Mehmet Akif Bal'ın kültür hayatımıza ve kitap dünyasına yeni armağanı.
Korkudan medet umanların amacı ne olabilir?Toplumsal kargaşadan umutları olanlarınki neyse o.Yani,gerçekleri örtmek,sömürüyü sürdürmek...
Serkan Karaismailoğlu