Eleştiri

yazı resimYZ

Nereye Gittiğin Önemli

Yıllar yılı televizyonlardaki tartışma ortamlarında yüzlerce değişik konuyu tartıştık durduk sabahlara kadar hem de. Sonuç ne? Bir yere varabildik mi, hiç kimse karşısındakinin düşüncesini kabul etti mi, çok azı dışında. Ancak programı sunanlar çoğunlukla ceplerini doldurdular, bir de televizyon kanalları reyting aldıkları için reklam gelirlerini arttırdılar, gerisi boş...

"Gelecek 100 Yıl" Üzerine

"Gelecek 100 Yıl Adını taşıyan kitabında 21. Yüzyıl İçin Öngörüler sunuluyor. Bu kitapta yazar, gözünü geleceğe dikiyor. 21. Yüzyıl boyunca Dünyada beklenebilecek değişimlerin net ve anlaşılır öngörüsünü sunuyor. Gelecekte savaşların nerede ve neden çıkacağını ve nasıl savaşılacağını, hangi milletlerin ekonomik ve politik güç kazanacağını; ya da kaybedeceğini ve

Kişisel Gelişim Kitaplar ile Olmaz

Bir çok Kişisel Gelişim Kitabının da insanın ilgisini çeksin diye, çok ilginç başlıkları vardır... Kendini Fişekle, yok efendim Kendini Ateşle, Ayağını Yere Sağlam Bas, Düşün ve Zengin Ol, Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı... Tabi bu kitap isimleri daha da çoğaltılabilir... Özlü bir söz de Çocuklarınıza zengin olmayı

Otuzdört (34)

Yarın ilk ve ikinci derece kan bağım olanlar için kutlu, diğerleri için ise pekala sıradan ve kutsuz doğumumun 34. Yıldönümü.

Bir Makale Yazmak 2

İşte benim acı acı gülüşüm de ağlanacak halimize olan tepkiydi. Bu istihzan gülüş bende, olabildiğince kaçınmaya çalıştığım önyargılarım içinde arınmaktan kaynaklı düşünceye (tefekküre) dönüşür. Bu dönüşme makale gibi bir konu içeriğini oluşan düşüncelerimdi. Geri beslenmeli, ilmi, tarihsel, toplumsal olan yasal dayanaklarını; okurla söyleşiyordum.

"Kadirli Bohçası" Üzerine

Kadirlide Geçmiş yağmura kepenek almak diye bir deyim vardır. Bu eserdeki yazılar da bu deyime uygun bulunabilir. diye belirtiyor.
Kitabın yazarı İrfan Can, 1952 yılında Kadirlide doğmuş. Kendisi Anam, bilge bir kadındı ve halk kültürünün taşıyıcısıydı. Kendisinden halk hikâyeleri, ağıtlar, Karacaoğlan Şiirleri, mantuvar türküleri dinleyerek büyüdüm.

Akran Zorbalığı Ya da Ekran Zorbalığı

Ey milli eğitim! Bir yandan atama yapmamak için türlü dümenler çevirip işinize geleni mülakat denen hezeyanla atıyor, bir yandan da çalışan ve bir şeyler üretmeye uğraşan öğretmenleri nasıl daha çok yıldırabilirsiniz, onun planlarını hizmetiçi eğitimini kendi lehinizde kullanmanın çabasına giriyorsunuz. Nasıl bir ahlaka sahipsiniz

Başa Dön