• ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam |
1521
|
|
|
|
Yaþamak ve yaþadýðýmý biliyor olmak çok güzel. |
|
1522
|
|
|
|
Araya sýkýþtýrmaktansa eþini, dostunu, onlara zaman ayýr, tüm dünyaya kapýný kapat, kýsacýk ömründe mutlu olmanýn mutlu etmekten geçtiðini anla... |
|
1523
|
|
|
|
Bir mektubun, tual’deki renginden yazýyorum bu kelimeleri sana../Bir alýþkanlýk olsa gerek bu../Aþk’ýn anlamýna tutunan... |
|
1524
|
|
|
|
NE HAYATININ GERÝSÝNDE KALIP SENÝ SÝLMESÝNÝ BEKLE,NE DE ÖNÜNE GEÇÝP EZMESÝNÝ. |
|
1525
|
|
|
|
acýný alýr içinden,
yakar küle çevirir..
savurur duman gibi daðýtýr..
mutluysan eðer,
izin vermez kendine saklamana
baþlarsýn anlatmaya,
paylaþmaya,
yoksa eðer yanýnda;
utana sýkýla istersin baþkalarýndan,
sýcak dostluklar kurdurur insana..
canýmýmý esirgiyeceðim senden
al senin olsun..
hiçbir zaman vazgeçmem senden,
en sadýk dostum,
sigara.. |
|
1526
|
|
|
|
Hayalleri yaþamak baþkaydý |
|
1527
|
|
|
|
O gözyaþlarýný geride býrakmanýn telaþýndayken kalabalýk zamaný geride býrakmanýn telaþýndaydý. |
|
1528
|
|
|
|
Kadýnlar kitap gibi dir, öyle sade sonunu okuyarak bütün kitabý anlayamasssýn... |
|
1529
|
|
|
|
tatamadýðým bir duyguyu kaleme aldým |
|
1530
|
|
|
|
Þimdi 22 yaþýnda deneyim kazanmýþ bir kaptaným, ... |
|
1531
|
|
|
|
Egosu ya da nefsi kendini dünyanýn merkezinde gördürtürken insana kendini, kendine benzemeyenlere, haksýzlýklara, zýtlýklara hoþgörü gösterebilmek ya da kabul edebilmek bu dünyayý olduðu gibi kolay deðildir herkes için...
|
|
1532
|
|
|
|
Adam vardýr; “Olduðu gibi görünen, göründüðü gibi olan” yani, özü sözü ayný, içi dýþý bir… Adam vardýr; bencil, egoist, hodbindir ve toplanmýþtýr üzerinde daðlar kadar kibir… |
|
1533
|
|
|
|
Bugün mutlu olmalýydým, gün mutlu olma günüydü. Hüzne yer yoktu planýmda:)) Derin derin nefesler alýp, temiz havayý depoladým ciðerlerime. Buydu iþte yaþamak. Buydu iþte aþk! |
|
1534
|
|
|
|
"Madagaskar'ý temsil etmekten mutluluk duyuyorum" |
|
1535
|
|
|
|
Cinnet vaktidir. Hayýrlý cinnetler... |
|
1536
|
|
|
|
aklýma gel en soruya aklýma gelen kýsacýk cevap |
|
1537
|
|
|
|
Çocuklar daha geç fark ederler dünya deðiþtirdiklerini. Çoðu zaman oynamaya kalkarlar. Onlara o kadar zordur ki öldüklerini anlatmak. Belki de bu yüzden tecrübeli yusufçuklarý çocuklarýn baþýna dikerler. Çocuklarý televizyonlarda þiddetten uzak tutarlar, ölümden bahsedilmez hiç yanlarýnda, gelin görün ki bebek denecek yaþta ölmüþ birine ölümü anlatýn. |
|
1538
|
|
|
|
Evet! Dostlarýmýzý seçeriz seçmesine, ama çoðu kez yanýlýrýz. Bir Hint atasözü þöyle der: “ Dostluk mantar yemeði gibidir. Zehirli veya zehirsiz olup olmadýðý ancak yendikten sonra belli olur. “ Gerçekten de öyle deðil midir? Gerçek dostu bulduðumuzu zannederiz, ama en büyük darbeyi de bu dostlarýmýzdan alýrýz. Çünkü bize ait tüm bilgileri bu gerçek dostumuza sunmuþuzdur. Artýk tüm kozlar onun elindedir. Ýstediði an ‘þah ve mat’ diyebilir. Sadece zamanlama meselesidir. |
|
1539
|
|
|
|
Kývýlcýmla doðup koca bir alev olup yanýyoruz kaderimizde yazýlý yaþam
süremiz boyunca..Bazý olaylar alevi harlandýrýp büyütürken, bazýlarý
sönükleþtiriyor ama yanmaya devam ediyoruz..Sonunda küle dönüp evrene
karýþýyoruz.. Yanabildiðimiz kadar yanýp küçük zerrelere ayrýlýyoruz ve
uçuþuyoruz yolun sonunda.. Ýyi olan belki de bu.. En küçük zerrene kadar
yanmak..
|
|
1540
|
|
|
|
Taþ mý yumuþaktý pamuk mu sert? Domates mi mor, patlýcan mý kýrmýzý? Et mi kediyi yer, kedi mi eti? Ýçim dýþým çalkantýlý bir tekne, dalgalarýn ucunda. Yýldýz kalaþlarýna dönüp kusasým var. |
|