|
papatyalar ağlar mı
(Nur Ersen) 27 Mart 2003 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
 Siz hiç ağlayan papatya gördünüz mü? Çiğ tanelerinin papatyanın beyaz yaprakları arasından süzülmesi neye benzer bilir misiniz? Tabi ki çok özel bir hanımın uzun kirpikleri arasından dökülmeye çalışan gözyaşlarına...
|
|
|
Türküler Susmaz
(Nur Ersen) 27 Mart 2003 |
Toplum |
| |
Buram buram sevda kokan türkülerimizde, yarin zülfüne dolanır nağmeler. Ceylan olur bakışlar, ok ok olur sineye batar kirpikler. Sevdiğine kavuşamayınca ozan alır sazını düşer yollara. Gönlünü sazının tellerine bağlayıp haykırır sevdasını.
|
|
|
Türküler Susmaz
(Nur Ersen) 27 Mart 2003 |
Toplum |
| |
|
Buram buram sevda kokan türkülerimizde, yarin zülfüne dolanır nağmeler. Ceylan olur bakışlar, ok ok olur sineye batar kirpikler. Sevdiğine kavuşamayınca ozan alır sazını düşer yollara. Gönlünü sazının tellerine bağlayıp haykırır sevdasını.
|
|
|
Gün Batarken
(Nur Ersen) 27 Mart 2003 |
Yaşam |
| |
 Güneşin batışını izlerken neler hissedersiniz? Ben büyülenir kalırım. O renkler o kızıllık... Sanki ruhumda dansetmeye başlar ve beni bambaşka dünyalara götürür. Ayıramam gözlerimi. Her saniye ayrı bir güzelliktir. Kaçıramam bakışlarımı, kaçırdığım her ba |
|
|
Ümit Hiç Susmayan Bir Kuştur
(Nur Ersen) 27 Mart 2003 |
Yaşam |
| |
|
BARIŞ'ı hayata bağlayan minicik, miniminnacık bir kuş vardı içinde. Durmadan ötüyor, hiç susmuyordu. Neden biliyor musunuz? Çünkü BARIŞ BEBEK bu kuşun susmasına izin vermiyordu. |
|
|
Meraklı Mıyız
(Nur Ersen) 31 Mart 2003 |
Toplum |
| |
| Bu kampın sakinlerini akşam yemeğinden alıkoyacak kadar önemli haberi izlemek için kafamı kaldırıp televizyona baktığımda: “Olmaz böyle şey! Olamaz! Bu muydu akşam yemeğine çıkmamıza engel olan haber!” diyerek söylene söylene orayı terkettim |
|
|
Yanlış Mesajlar
(Nur Ersen) 31 Mart 2003 |
Yaşam |
| |
| Artık çoğumuz cep telefonlarımızı almadan yatağa bile giremiyoruz. Mektup yazmakla uğraşmak yerine yolladığımız, ya da aldığımız mesajlar bizi ne kadar mutlu ediyor değil mi? Bazen hiç tanımadığımız insanlardan mesajlar alabiliyor, yanlışlıkla başkaların |
|
|
Cep Telefonları
(Nur Ersen) 31 Mart 2003 |
Toplum |
| |
| Çok değil; yalnızca birkaç yıl önce yaşamımıza girmeye başladı, bu kendi küçük marifetleri büyük makine. Önceleri çok ihtiyaç duyan kişiler tarafından kullanılan lüks bir araçtı. Medyada sıkça görülen tanıtımlar sonucunda biraz daha alıcı buldu. Buldu ama |
|
|
Kara Tren
(Nur Ersen) 31 Mart 2003 |
Unutulamayan Dönemler |
| |
| -Bindiğiniz trenin ismi "Kara Tren" miydi?
-Hayır Ahmet’ciğim. Eskiden trenler kömürle çalışıyordu. Çıkardığı dumanlar nedeniyle dış yüzeyi kapkara olduğundan, halk arasında "Kara Tren" ismini almıştı.
|
|
|
Sevgi
(Nur Ersen) 1 Nisan 2003 |
Sevgi ve Aşk |
| |
Sevgiler paylaşıldıkça güzelleşir, çoğalır. Büyür; dallanıp budaklanır. Sarar kolları herkesi. Onunla atılır nice dostlukların temeli, onunla kurulur yeni dünyalar.
|
|
|
Hayatı Sevelim
(Nur Ersen) 1 Nisan 2003 |
Yaşam |
| |
| . İşte o zaman tatlı olur acılar, işte o zaman kollarına alır hayat bizi... Yaşamı sevmek insanı gençleştirir, güzelleştirir. Gelin biz biz olalım; yüzümüzden gülümsemeyi hiç eksik etmeyelim. Üstesinden gelebilmek için her zorluğun, yaşamı sevelim sevdire |
|
|
Sosyal Çabaların Neresindeyiz
(Nur Ersen) 6 Nisan 2003 |
İlişkiler |
| |
Kimileri, insanları bir bütün olarak ele almak yerine yalnızca dış görünüşleriyle değerlendirirler. Ruh güzellikleri, insani değerler, yetenekler onlar için hiç önemli değildir. Bunun nedeni ise söz konusu özelliklerin hiçbirisini kendilerinde h |
|
|
Sanal Mı Gerçek Mi
(Nur Ersen) 15 Eylül 2003 |
İnternet |
| |
 Yüzünü görmediğim, sesini duymadığım bu ailenin sanal ortamdan destek vermeleri beni çok sevindiriyordu.
O günden sonra içimde tarifsiz bir yazma isteği uyanmıştı. Durmadan yazıyor, içimden ne gelirse kağıda dökmeye çalışıyordum. Yüksek sesle okuy |
|
|
Üçüzler
(Nur Ersen) 14 Şubat 2004 |
Yaşam |
| |
| "Onlar on yıl önce evlendiler, şimdi on beş çocukları var. Üç ay sonra sahip olacakları çocuk sayısı on sekize çıkacak" diye söze giren spikerin, anlatmaya devam edereken yüzünde bir gülümseme belirmişti |
|
|
Altın Şehir Üsküdar
(Nur Ersen) 24 Mayıs 2005 |
İstanbul |
| |
 Böylece tarihteki ismi “Hrisopolis” yani “Altın Şehir” olan Üsküdar’a “Altın Şehir” dedikleri için ne kadar haklı olduklarını anlamıştım.
|
|
|
Kesekağıdı mı Poşet mi
(Nur Ersen) 26 Mayıs 2005 |
Anılar |
| |
 “Bizim çocukluğumuzda poşet mi vardı, her konuda olduğu gibi bu konuda da ne kadar büyük değişiklikler oldu, her şey ne kadar da pratikleşti.” |
|
|
| ... sevdiğimiz farkında olmasada kanayan yüreğimizin, umursamasa da uğruna savaştıklarımız, yine de küsmemeliyiz hayata...
|
|
