Şahmerdan Yürekli
Bilirim, / Yaşamak; göze çekilen sürme, caddelere çekilen taat gibi /
"Yarım aydınlanmış bir insan, tamamen karanlık bir insandan daha tehlikelidir." - Mark Twain"
"Yarım aydınlanmış bir insan, tamamen karanlık bir insandan daha tehlikelidir." - Mark Twain"
Bilirim, / Yaşamak; göze çekilen sürme, caddelere çekilen taat gibi /
Ey benim Medine gözlüm,
Ey benim Mekke gönlüm,
Ey benim Kâbe övüncüm,
Ey benim Yektanem
Dinle beni bu gece Söylemek isterim bu gece, yağmak isterim gönül bağına; müsaade et ki yaklaşayım huzuruna anlatacaklarım var benim sana
Ey insanlar! Ey Âşıklar! / Gençler ve yaşlılar! / Dinleyin
Ateşin denizden çekildiği akşam kadar selametli bir gecenin otağındayım şimdi. Kıyamet geçirmiş halimi nasıl anlatabilirim ki bilmiyorum! Aracın camından baktığım her şeyde Leylim var, özüm var, sözüm var Gözlerim gönlümden akan kana doymadı bu gece! O mu benden zalim, ben mi ondan zalim bilemedim, bilemeyeceğim
İster Kimya-yı Saadete, ister Fusûsul-hikeme, istersen Futuhât-i Fethiyeye, istersen Kitâbül-Menâmâtda ki padişah şiirine bak! Kenz-i mahfî! Levhi aslında mahfuz eden yerde: Kalem Ustası ne yazdıysa onu kıraat edip yaşayacağız.
Söz vermiştim artık yazsam da yaşamadan yazmayacağımı. Çünkü o öğretmişti yaşamadan yazılanların bir tesiri olmayacağını. Yasemin kokulu odaların gecesinde onun iri gözlerine bakmaktan alamıyordum kendimi. Gah, gözlerimizin ıslak ışıklarını buğusuna kaptırdığımız sıcak çayı ben, bir avuç kuru üzümü o yerken düşünüyorduk.
Neler işittim.. Ahh neler gördüm Ah neler yaşadım ey Bcan Hiç yalnız bırakmıyorlar beni Binlerce km yol da gitsem ne duyduklarımdan, ne sezdiklerimden, ne yaşadıklarımdan bir parçayı senin kapına bırakıp cigercânın ağıtlarına bestekârlık yapmanı istemedim
Statikleşen bir hayat, buz kaplı bir alanı andırır. İnsan karakterinin gereği dinamiktir, ufkunu geniş tuttuğu nispette hayatına netlik kazandırır ve bu noktada toplum yapısını meydana getiren kültürle beraber, insan ruhu ve düşünceleri de ne kadar dinamikse, o kadar güçlü, sağlam, kararlarında sağlıklı ve büyük basiret örneğinin sahibi olmakla
Ahh bu gecenin parmaklarıdır, sokak lâmbasının sisli ve puslu ışığından süzülüp yüzümü yalayarak gezinen o esinti Ruhum böylesine sıkılmışken neden? diye isyan edemem ki gecelerin karalığına ve böylesine yudumlamışken ıstırabı çay, cigarayı şifa niyetine; saatler hasreti gösteriyormuş kimin umurunda? Veya gece yarılanmış çoktan. Kimi de hayatının gecesini yaşıyormuş
Kara vurup akseden güneş ışıkları ruhumda ıstırap hâline geldiği anda aklıma bir düşüş düşersin ki Leyla An olur hayalimde o kadar yakın hisseder yasemen kokunu alırım ciğerlerimin keseciklerine An olur uzakla olmanın hicranıyla iki büklüm göklere yağarım fütursuzca
Dünyanın hangi coğrafyasına giderseniz gidin göreceksiniz ki hep hüzünlerden hikayeler çıkartırlar.. Üstelik uzun uzun, en ince ayrıntısına kadar
Bazen başkalarının hayatındaki bu acıklı hadiselerde, dramlarda kendimizi bulur, iyi hisseder, bazen de kor gibi yakıcılığı yüzünden yüreği delen acıları sükûnetle sindirerek ruhumuzun alevini dindirmeye çalışırız Halbuki baştan
Biliyor musun ne zaman içli bir türkü dinlesem direk sen geliyorsun aklıma. Yani o kocaman gözlerin, ceylan bakışın Bir muhabbet çağlayanısın bunda hiç şüphe yok Bana Seni çok seviyorum diye söylediğin her kelam, naylon asrın, naylon insanlarına vedâhi suni âşıklarına meydan okur
Bazı aşklar vardır ki o hakiki bir ıstırap yumağıdır. Konu aşk ve yanan bir gönül ise ıstırap yoksa zaten bu duruma aşk demenin de bir kıymeti-harbiyesi yoktur. Aşkı göğsünde taşıyan da yumağın sarıldığı kirman (yünün sarıldığı tahtadan araç)dır. Aşık, aşk karşısında kıla bağlı değirmen taşını taşıyan derviş teslimiyeti
Sevgi Son günlerde su yüzüne çıktı, artık aksi gözlerimde; yıllarca kendimden bile sakladığım bu aziz sevgilinin. Aynada o, seherde o
Sevgi İsmini anmak bile içimi yakıyor. Nedir bu? Nedendir? Hiçbir mana veremiyorum. Ona biçtiğim her kılıf kifayetsiz, her his, her atıf yarım.
Bir şafak vakti / aniden / habersiz /
Sen! / kırmızı yakut kadar göz alıcı, canlı ve parlak, /
Dürüst eleştirinin hazmı zordur, hele de bir akraba, bir dost, bir iş arkadaşı ya da bir yabancıdan geliyorsa..
Franklin P. Jones.
Bir önceki yazımda kreatif insanların iki temel özelliğinden bahsetmiş Merak duygusunun önemli bir nimet olduğunu, meraklı insanların işlerini nasıl yürüttüğünü anlatmıştım.
Bizler buradayız ve an bu an. Bunun ötesindeki bilgi, boş lakırdıdır. H.L Menchken
Gereksiz bilgi de olsa kafasını doldurmalı insan ki kafasını gerçekten bulabilsin.
Böyle bir tezim vardır yıllardan beri söyler dururum fakat önemli bir konu olduğunu maalesef içinde yaşadığım toplumun yadırgayacağını düşünerek tartışmak
Rönesans'la başlayan, antik Yunan ve Roma esintileriyle dolu lâik, dinsiz bir süreçten sonra doyumsuz Batı, tekrar Ortaçağ'a, kiliseye ve ket vurulmuş özgürlüklere dönme eğiliminde. Hangi Avrupa ülkesine giderseniz gidin, kaldığınız otellerin odalarında bir İncil'i pekala bulabiliyorsanz, kiliselereskisinden daha fazla insanı çekiyorsa , İsa daha fazla sevilip, Meryem'e daha
"Laiklik" kelimesi, İngilizce "secularism" kelimesinin tercümesidir. Kelime aslen alem ya da dünya anlamına gelen ve kilesinin karşılığı olarak kullanılan Latince "saeculum" kelimesinden türemiştir. "secular" kavramının kullanımı, ilkin 1648'de imzalanan Vestfalya anlaşması -Avrupa'da ki en uzun din savaşını bitiren anlaşma- ve çağdaş laik devlet ortaya ilk çıkışıyla birlikte gündeme
Metropol çobanı. İletişimci, felsefe ve edebiyat aşığı!
türkiye
Deneme
halen araştırıyorum