"Kelimelerin gücüyle dünyaları değiştirin."

Yûşa Irmak

Çokça Pınarın Başındayım

Gümüşkent köyünün Ağdaş bölgesinde pınarın kenarındaki beton bankların birine oturmuş, seni bekliyorum. Yaşı kırklara karışmış bir adamın, yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye derin derin düşünüyorum: Belki bir ayrılık hadisesi, belki bir sevgisizlik ya da bir aşka geç kalma hadisesi. Belki de bir nevi sevinçleri,

Sevgin Yüreğimde Mihenk Taşı

Sen, sevginin çiçeğini değil, bütün haş­metiyle dikenini göstermek istedin bana, fakat ben koşuyordum sonunu bilmedi­ğim yolda, Ona doğru var gücümle...
Sen yetişmek için arkamdan, mahmuzlamıştın atını. Geliyordun dörtnala, ama neye yarardı ki, ben uçuyordum burak misali leyl-i sevdalara tülden kanatlarla...
Sen, sevginin gönlümdeki mihenk

Kültür ve Medeniyet

İstanbulun Süleymaniyesinden, Diyarbakırın yalçın Kalesine, Manisanın Muradiyesinden Sivasın Şifaiyesine, Bursanın Yeşil Türbesinden Konyanın Yeşil Kubbesine kadar bütün bu toprakların üstünü en zevkli sanat âbideleri ile doluyken bu yapıtlar kimin umurunda? Bir ayfon telefon kadar kıymeti var mı acaba? Sorsak hepimiz için buralar vatan

Kör Karanlıklar İçinde Terennüm

Biliyordum içimdeki sıkıntıyı. İsyanın verdiği ezikliği parça parça hissediyordum yüreğimde. Biliyordum kalbimin neden neşesiz olduğunu ve bedenimin küskünlüğünü. Penceremdeki sarmaşıklara güveniyordum. Mavi mor şapka gibi açmış sarmaşıklara. Ve ruhumu çepeçevre saran yalnızlıklara. Yalnızlıklara inanıyordum. Beni bir an huzura erdiren seraplara.

Her Günkü Konu

Muhalif-muvafık, yerli-yabancı her seviye ve kademeden, konuya ilişen herkesin müşterek düşünce, tespit ve kanaatine göre, Türkiyede; Ekonomi, eğitim ve adalet ağır bir buhran veya kriz içindedir. Bütün alametlerini hepimizin gördüğü, bu kriz artık milli çap ve seviyeye gelmiştir. Bu durumu görmeyenlere ne sözümüz olabilir? Ya da görmek istemeyen

Mekke Gönlüm, Medine Gözlüm!

Ey benim Medine gözlüm,
Ey benim Mekke gönlüm,
Ey benim Kâbe övüncüm,
Ey benim Yektanem
Dinle beni bu gece Söylemek isterim bu gece, yağmak isterim gönül bağına; müsaade et ki yaklaşayım huzuruna anlatacaklarım var benim sana

Dilencinin Dilenciye Dilendiği Şehirden Selam Ola

Ateşin denizden çekildiği akşam kadar selametli bir gecenin otağındayım şimdi. Kıyamet geçirmiş halimi nasıl anlatabilirim ki bilmiyorum! Aracın camından baktığım her şeyde Leylim var, özüm var, sözüm var Gözlerim gönlümden akan kana doymadı bu gece! O mu benden zalim, ben mi ondan zalim bilemedim, bilemeyeceğim

Bir Canım Benim

İster Kimya-yı Saadete, ister Fusûsul-hikeme, istersen Futuhât-i Fethiyeye, istersen Kitâbül-Menâmâtda ki padişah şiirine bak! Kenz-i mahfî! Levhi aslında mahfuz eden yerde: Kalem Ustası ne yazdıysa onu kıraat edip yaşayacağız.

Başa Dön