Yûşa Irmak

Kör Karanlıklar İçinde Terennüm

Biliyordum içimdeki sıkıntıyı. İsyanın verdiği ezikliği parça parça hissediyordum yüreğimde. Biliyordum kalbimin neden neşesiz olduğunu ve bedenimin küskünlüğünü. Penceremdeki sarmaşıklara güveniyordum. Mavi mor şapka gibi açmış sarmaşıklara. Ve ruhumu çepeçevre saran yalnızlıklara. Yalnızlıklara inanıyordum. Beni bir an huzura erdiren seraplara.

Her Günkü Konu

Muhalif-muvafık, yerli-yabancı her seviye ve kademeden, konuya ilişen herkesin müşterek düşünce, tespit ve kanaatine göre, Türkiyede; Ekonomi, eğitim ve adalet ağır bir buhran veya kriz içindedir. Bütün alametlerini hepimizin gördüğü, bu kriz artık milli çap ve seviyeye gelmiştir. Bu durumu görmeyenlere ne sözümüz olabilir? Ya da görmek istemeyen

Mekke Gönlüm, Medine Gözlüm!

Ey benim Medine gözlüm,
Ey benim Mekke gönlüm,
Ey benim Kâbe övüncüm,
Ey benim Yektanem
Dinle beni bu gece Söylemek isterim bu gece, yağmak isterim gönül bağına; müsaade et ki yaklaşayım huzuruna anlatacaklarım var benim sana

Dilencinin Dilenciye Dilendiği Şehirden Selam Ola

Ateşin denizden çekildiği akşam kadar selametli bir gecenin otağındayım şimdi. Kıyamet geçirmiş halimi nasıl anlatabilirim ki bilmiyorum! Aracın camından baktığım her şeyde Leylim var, özüm var, sözüm var Gözlerim gönlümden akan kana doymadı bu gece! O mu benden zalim, ben mi ondan zalim bilemedim, bilemeyeceğim

Bir Canım Benim

İster Kimya-yı Saadete, ister Fusûsul-hikeme, istersen Futuhât-i Fethiyeye, istersen Kitâbül-Menâmâtda ki padişah şiirine bak! Kenz-i mahfî! Levhi aslında mahfuz eden yerde: Kalem Ustası ne yazdıysa onu kıraat edip yaşayacağız.

Şehir Ağlıyordu, Sen Ağlıyordun, Ben Ağlıyordum

Söz vermiştim artık yazsam da yaşamadan yazmayacağımı. Çünkü o öğretmişti yaşamadan yazılanların bir tesiri olmayacağını. Yasemin kokulu odaların gecesinde onun iri gözlerine bakmaktan alamıyordum kendimi. Gah, gözlerimizin ıslak ışıklarını buğusuna kaptırdığımız sıcak çayı ben, bir avuç kuru üzümü o yerken düşünüyorduk.

Değişen Dünya ve Teoriler Üzerine

Statikleşen bir hayat, buz kaplı bir alanı andırır. İnsan karakterinin gereği dinamiktir, ufkunu geniş tuttuğu nispette hayatına netlik kazandırır ve bu noktada toplum yapısını meydana getiren kültürle beraber, insan ruhu ve düşünceleri de ne kadar dinamikse, o kadar güçlü, sağlam, kararlarında sağlıklı ve büyük basiret örneğinin sahibi olmakla

Yarınlar İçin

Ahh bu gecenin parmaklarıdır, sokak lâmbasının sisli ve puslu ışığından süzülüp yüzümü yalayarak gezinen o esinti Ruhum böylesine sıkılmışken neden? diye isyan edemem ki gecelerin karalığına ve böylesine yudumlamışken ıstırabı çay, cigarayı şifa niyetine; saatler hasreti gösteriyormuş kimin umurunda? Veya gece yarılanmış çoktan. Kimi de hayatının gecesini yaşıyormuş

Başa Dön