Yûşa Irmak
Yedi Emirler Sokağı, Fatih
Fatihin merkezinde bir sokaktayım. Saati söylemeli miyim? Evet söylemeliyim. Saat gece: 03:15 günlerden 7 Ağustos Cuma. Buraya Yedi Emirler Sokağı diyorlar. Bu sokak, Anadolunun merkezine açılan bir kapı! Öyle Akmerkez ya da onun militanı Mayadrom gibi Avrupanın merkezine açılan kapılardan değil
Ehram Yokuşu, Beşiktaş
Yıl; 1997
Ay: Haziran
Henüz 17,5 yaşındaydım.
İstanbul, Esenler otogarından çıkıp abimin kaldığı eve gelmiştim. Evin konumu tepedeydi. Eve ulaşmak için Bebek karakolunun yanından 44 adet sık basamak, 65 geniş basamağı tırmanarak sola sapılır ve ayak bilekleri sızlayarak 16 geniş basamak daha
Kökleri Olmayan Bir Ağacım Pürtelaş Sokağında
Saat 03:46 2020 yılının Ağustos ayının 18nci sabahı Öykü mü yoksa hikâye mi yazmalıyım diye düşünüyorum Bunu düşünürken öykü ile hikâye arasında ince ama önemli bir ayrımın olduğunu anımsıyorum. Hangi kitaptan okudum tam olarak hatırıma gelmiyor olsa da hikâyede daha çok insanın içine doğulan şahsi yaşantısından kesitlerin veya
Değildir
Aşk yolunda her dem çileli / Olamayan, aşık değildir /
Sükût Suikasti
Bazen kar bazen yağmur yağan aynı buluttan,
Sükût kötü sözden hoş, güzel söz de sükuttan
diye iki satırı karalıyordum rüyamda
Sonra çığlıklar yükseldi bu satırları yazarken
Her zamanki sıradan çığlıklardan biriydi bu!
Güz (Eylül)
Âmin diyemediğim ne dualar ettim! / Sinemde sen olup olmadığını bilemeden
Gel - Git Zaman
Uzaklaştıkça uzaklaştı herşey. Aslında uzaklaştırılmıştı. Olmaması gerekiyor muydu? Bundan tam olarak emin değilim. Şimdi aracımı İstanbulun en berbat mahallesinde derme çatma bir sahil evinin en karanlık tarafına park ediyorum Saati söylemeliyim. Saat: 03:15 ve günlerden 28 Ağustos 2020 sabahı Sahile yürüyerek iyice yanaşıyorum. Cebimden bir dal sigara çıkarıyorum.
Isınmak İçin
Şeyma Hanımın tıp fakültesinden arkadaşı Dr. Boğaç Beyin Çatalcadaki köy evine 40 dakikalık bir yolculuktan sonra nihayet geldik.
Şeyma:
-Sen de gel otur bizimle- dedi.
-Ben seni arabada beklerim abla sen işini hal et gel ama beni de burada çok bekletme!- dedim.
Yüzleşecek Yüzümüz Yok
İlk kez Eyüp Camiinin duvarına sırtını yaslamış, başını; yere serdiği karton üstüne dizilmiş selpak ve saçılmış madeni paralara bakarken görmüştüm gül yüzünü İlk görüşüm bir nihayete ulaştırmamıştı belki onu ama sonra her sabah namazı çıkışında görmeye başlamıştım ceylan gözlerini Öylesine kanıksadım ki o bakışı; içimi yakan ikinci kız
Şairler İlhamsız Ölür Efendim
Gözyaşım olup içime dolsan, / Dolsan da yüreğim doymaz efendim. /
Doktor
Aşkı bilmez birini her dem severek / Sevdanın okuyla harlanır yürek
Kendimle Konuşmalar
Evet bu satırları telefonumun word dosyasına yazarken, şöyle bir yerdeyim -yerin tasvirine geçmeden önce, zamanı da yazmam gerekeceğini önce düşünememiştim-. Şimdi, ilk cümlemi yazdıktan sonra hatırıma geldi: Telefonumun saati öğleden sonra dördü gösteriyor. Karşımda Yassı ve Sivriada bana bakıyor. Yassı ve Sivriada için wiki hazretleri: Demokrasi ve Özgürlük
Yüreğin Beni Bulsun
Bir gül-sen / Ey benim yek canım / Yık artık
Aydın ve Politikacıların Savaşı Neden Bitmez?
Birkaç gündür çoğunuzun bildiği meşhur filozof Sokratesin döneminde kendisini suçlayanlara karşı yapmış olduğu meşhur savunmasını okudum. Bu okumaları öylesine değil kendi dönemini, içinde bulunduğu ruh halini, karşısındaki muhataplarını kafamda canlandırarak gerçekleştirdim
Çokça Pınarın Başındayım
Gümüşkent köyünün Ağdaş bölgesinde pınarın kenarındaki beton bankların birine oturmuş, seni bekliyorum. Yaşı kırklara karışmış bir adamın, yirmi yaşındaki çocuk kederlerini, sevinçlerini yaşaması ne demektir, diye derin derin düşünüyorum: Belki bir ayrılık hadisesi, belki bir sevgisizlik ya da bir aşka geç kalma hadisesi. Belki de bir nevi sevinçleri,
Sevgin Yüreğimde Mihenk Taşı
Sen, sevginin çiçeğini değil, bütün haşmetiyle dikenini göstermek istedin bana, fakat ben koşuyordum sonunu bilmediğim yolda, Ona doğru var gücümle...
Sen yetişmek için arkamdan, mahmuzlamıştın atını. Geliyordun dörtnala, ama neye yarardı ki, ben uçuyordum burak misali leyl-i sevdalara tülden kanatlarla...
Sen, sevginin gönlümdeki mihenk
Kalmazsın
Gönül elbette bir gün şad olursun böyle kalmazsın. / Bu gamdan kederden azad
Kültür ve Medeniyet
İstanbulun Süleymaniyesinden, Diyarbakırın yalçın Kalesine, Manisanın Muradiyesinden Sivasın Şifaiyesine, Bursanın Yeşil Türbesinden Konyanın Yeşil Kubbesine kadar bütün bu toprakların üstünü en zevkli sanat âbideleri ile doluyken bu yapıtlar kimin umurunda? Bir ayfon telefon kadar kıymeti var mı acaba? Sorsak hepimiz için buralar vatan
İnanmaktır Yaşamak
Ağlamak değildir yaşam / Kara gökler devrilse / Yer çatlasa,
yusairmak
Tanıtım
Metropol çobanı. İletişimci, felsefe ve edebiyat aşığı!
Konum
türkiye
Özellikler
Deneme
Benzer Yazarlar
halen araştırıyorum
Bağlantılar
POPÜLER
-
01
-
02
Bir kahve bardağında buluşma
Yûşa Irmak
2 ay önce 1 dk okuma -
03
İşlenmemiş Cevherler Ülkesi: Türkiye
Yûşa Irmak
26 Nis 2024 6 dk okuma -
04
Ben Olsam Ne Yaparım
Yûşa Irmak
10 ay önce 5 dk okuma -
05
İnsan Bu "Xtir Git" Diyesi de Gelir
Yûşa Irmak
24 May 2024 5 dk okuma -
06
Kilidi Açmak
Yûşa Irmak
12 Tem 2024 4 dk okuma -
07
O Kelime!
Yûşa Irmak
21 Haz 2024 5 dk okuma -
08
Sefil Tarihçilerimiz!
Yûşa Irmak
01 Kas 2023 4 dk okuma -
09
Yaşadığımız Kaos Türklerin İdrakini Gösterecek
Yûşa Irmak
9 ay önce 7 dk okuma -
10
Psikolojinin Bozuk Olduğunu Gösteren İşaretler
Yûşa Irmak
9 ay önce 4 dk okuma -
11
12 Eylül Fermanı
Yûşa Irmak
10 ay önce 21 dk okuma -
12
Sakin Bir Acı
Yûşa Irmak
23 Eki 2023 1 dk okuma -
13
Geldim
Yûşa Irmak
12 Ara 2023 1 dk okuma -
14
“Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz.”
Yûşa Irmak
6 ay önce 3 dk okuma -
15
Tarihimizi Aydınlatan Bir Kitap
Yûşa Irmak
01 Kas 2023 4 dk okuma -
16
Kaygı ve Endişe İnsanı İnsanlıktan Çıkartır
Yûşa Irmak
13 Haz 2024 3 dk okuma -
17
Günbatımı Eski Bir Masada Başladı Her Şey
Yûşa Irmak
10 ay önce 8 dk okuma -
18
Eşek Edebiyatı
Yûşa Irmak
23 May 2024 9 dk okuma -
19
Abdülhamid, Abdülhak Hâmid ve Karındeşen Jack
Yûşa Irmak
07 May 2024 5 dk okuma -
20
Benim Değil, Gecelerin Oyunu
Yûşa Irmak
9 ay önce 4 dk okuma