İnsan gülümsemeyle gözyaşı arasında gidip gelen bir sarkaçtır. -Byron |
|
||||||||||
|
susuzluktan, sakladık hırçınlığını göklerimizin.Hep biryerlerinde yaşamımızın yanlış yaptık, sorguladık erdemlerimizin gelmişini geçmişini, yorgunduk, sesimizde soluğumuzda rehindi zavallı uykulara.Nerede duracağını bilemedi hiç ayaklarımız, öfkeye sevda dedik, kine sevda, çirkefe sevda.Sonra evrenin merkezi saydık kendimizi, en büyük suçumuzda buydu, hangimiz dedik hangimiz daha çok sevdalı?Sen, kirletirken gerçeğin namusunu, geçerken ırzına küçük kız çocuklarının hayallerinin, ben kızıl kırmızı şafaklarda ağladım sana... Polisler geldi, seni sordular "O gitti" dedik, "Martıların kanatlarında gitti.Yalancı bir bahar aldı son valizinide..." Ardından, Leyla çıplak ayakları ile kanter içinde geldi evimize.Mecnun aldatıyormuş onu internette bir sürü dişi ile "Nasıl olur?" dedi "Ben Leylayım o da Mecnun, bir destanız biz, nasıl olur?" Susturduk zar zor "Bak" dedik "Mecnun hasta bizce, kurtar kendini bir an önce boşanın bitsin bu işkence." Sabahı bekleyemedi çıkıp terketti düşlerimizi.Sonra patavatsız bir yağmur döküldü gözlerimizden, mevlaya sığındık içimiz soğusun diye, olmadı dualarda artık iyi gelmiyordu gönül kanserine ... Evde bırakıp bizleri, vurdum ayaklarımı sokaklara.Bir kız çocuğu takıldı peşime hızladırdım adımlarımı, olmadı koştum gene buldu beni nefes tazelemek için durduğum bir köşede.Yakaladım ince kollarından, korku dolu gözlerle bakması gerekiyordu.Böyle durumlarda küçük kız çocukları korku dolu gözlerle bakar ne olur canımı yakma derdi, o ise gülümsedi bana, boşta kalan elini sokup cebine bir kaç misket çıkardı "Bak" dedi, "Misketlerim diğer cebimde de martılar var, görmek ister misin?" Şaşkınlıktan konuşamadım bir süre , "Göster bakalım" dedim belki beni eğlendirir, belki anımsarım gözlerimde ki yaşlı kız çocuğunu ..."Hayır dedi göremezsin sen ölesiye körsün, ben hasta bir kız çocuğuyum söylemedi mi sana kara gözlü adam? Ben onun hastalığının, hasta çocuğuyum". Nasılda soğuktu caddeler nasılda hüzünlü bakıyordu sokak lambalarının tek gözleri..."Haydi" dedim "Git evine küçük kız ben herşeyi gördüm göstermesende ama bu benim kaderim körü oynamalıyım yoksa kör olur kızım , sen kaç ve kurtar kendini bu son şansın" Arkasını döndü ve yürüdü küçük kız ne sefil bir aşk tı dedi uluyan köpeklere doğru, ne sefil bir aşktı..... Ceylan'a Dilek'i için...
İzEdebiyat yazarı olarak seçeceğiniz yazıları kendi kişisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluşturmak için burayı tıklayın.
|
|
| Şiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleştiri | İnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babıali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratıcı Yazarlık | Katılım | İletişim | Yasallık | Saklılık & Gizlilik | Yayın İlkeleri | İzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Girişi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
İzEdebiyat bir İzlenim Yapım sitesidir. © İzlenim
Yapım, 2024 | © BURCU İNCESU, 2024
İzEdebiyat'da yayınlanan bütün yazılar, telif hakları yasalarınca korunmaktadır. Tümü yazarlarının ya da telif hakkı sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadır. Yazarların ya da telif hakkı sahiplerinin izni olmaksızın sitede yer alan metinlerin -kısa alıntı ve tanıtımlar dışında- herhangi bir biçimde basılması/yayınlanması kesinlikle yasaktır. Ayrıntılı bilgi icin Yasallık bölümüne bkz. |